Türkiye'nin linyit planları, ekonomi için riskli

DİDEM ERYAR ÜNLÜ YAKIN PLAN didem.eryar@dunya.com

A.B.D’de faaliyet gösteren Enerji Ekonomisi ve Finansal Analiz Enstitüsü (IEEFA) tarafından, Türkiye'nin enerji politikalarını ve yeni linyit yasasının ekonomik etkilerini, küresel ekonomik ve finansal gelişmeler ışığında inceleyen bir rapor yayınlandı.

Enerji'de Yol Ayrımı isimli rapor, Türkiye’nin yeni linyit yatırımı planları ile enerji politikasında büyük bir hata yapma riski ile karşı karşıya olduğunu ileri sürüyor.

Raporun sonuçları oldukça çarpıcı:

. Türkiye Hükümeti tarafından izlenen linyit yatırımlarını arttırma planı, kamu teşviklerinin maliyetini 1.1 milyar dolar ile 2 milyar dolar arasında arttırabilir, bu artışın da elektrik fiyatlarına yüzde 19 ile 29 oranında artış olarak yansıyabilir.

. Türkiye enerji piyasalarında son yıllarda rekabetçiliği arttırmaya yönelik atılan adımlardan geri dönülmüş olacak.

. Yeni linyit santrallerinin sisteme hızla girişi, enerji talebinin yavaş ve azalmakta olduğu bir dönemde, bu santrallerin maliyetinin yüksek olmasına neden olur ve zarar verir. Bu ek kapasiteye gerek olmasa da, tüketiciler ve şirketler bunun maliyetini üstlenmek zorunda bırakacak.

. Türkiye, kömüre bağımlılığını artıracak bir yolla enerji güvenliğini iyileştirmeye çalışarak, dünyada ve gelişmekte olan diğer önemli ekonomilerdeki daha büyük enerji dönüşümüne karşı kaybedeceği bir mücadelenin içine girmiş olacak.

. Olası temerrütler ve atıl duruma düşmüş varlıklar Türkiye bankacılık sektörüne zarar verecek.

Türkiye yol ayrımında

Rapor hakkında açıklama yapan IEEFA Danışmanı, Ekonomist Pelin Yenigün Dilek, “Türkiye bir yol ayrımında. Ya eski fosil yakıtlara dayalı ekonomiye yatırım yapacak, ya da yeni teknolojilere yönelecek” diyor.

Dünya çapında kömür yatırımlarında daralma görülüyor, güneş ve rüzgar ile enerji verimliliğinde yatırımlar her geçen gün artıyor, yenilebilirin piyasa maliyetleri sürekli düşüyor. Bu yeni teknolojiler, katlanarak artan bir hızla büyümenin eşiğinde. Sermaye akışlarının da desteklediği bu eğilim özellikle güneş enerjisinin yayılmasını sağlıyor.  Pelin Yenigün Dilek, bu durumu “Yenilenebilir enerji kaynakları, bulundukları ekonomiye sadece bir enerji çözümünden daha fazlasını sunuyor. İnovasyonun artmasıyla, yenilenebilir enerji diğer sektörleri de olumlu etkiliyor. Özellikle, geniş istihdam olanaklarının oluşmasını sağlıyor” diye yorumluyor.

IEEFA Kaynak Planlama Yöneticisi ve raporun yazarlarından David Schlissel ise “Bu kolay bir tercih. Yollardan biri kömür odaklı Dünya’nın terk ettiği bir teknoloji anlamına gelirken, diğer patika ise gücünü yenilenebilirden alan daha sürdürülebilir bir ekonomi demek” diye ekliyor.

Rapor’da, Türkiye’nin güneş ve rüzgar potansiyeli ile enerji verimliliği konusunda atılabilecek olan adımların, ekonomik olarak kömürlü termik santrallere göre çok daha verimli ve avantajlı çözüm olduğu ifade ediliyor.

Türkiye, linyit yerine yenilenebilir enerjiye yönelerek, kamu finansmanı, çevre ve kamu sağlığı alanındaki zararlardan korunabilir.

Tüm yazılarını göster