Türkiye yenlilikçi ilaç endüstrisini nasıl yaratır?

Yavuz DİZDAR yavuz.dizdar@dunya.com

Geçtiğimiz hafta Merck Sharp & Dohme İlaçları (MSD) Avrupa, Orta Doğu, Afrika ve Kanada Bölgesi tarafından 14 Ekim 2008 tarihinde İstanbul'da düzenlenen "İlaçlara Erişim, Yenilikçilik ve Sağlık Ekonomisi" konulu sempozyumda, Türkiye'nin yenilikçilik politikasına yaklaşımının Orta ve Doğu Avrupa ülkeleri ile karşılaştırıldığı araştırmanın sonuçu açıklandı. SHI Consulting'in yaptığı araştırma sonucuna göre ilaç sektöründe yenilikçilik konusunda Türkiye, Polonya ve Macaristan'a göre daha ihtiraslı bir vizyona ve cazip piyasa büyüklüğüne sahipken, altyapının oluşumu ve AR-GE çalışmaları konusunda gerekli koşulları sağlaması gerekiyor.

Türkiye'nin sağlık ekonomisinde dünya çapında bir oyuncu olmasının mümkün olduğunu söyleyen SHI Consulting Başkanı Borys Chabursky'ye göre, Türkiye'nin inovasyonu sağlık ekonomisinde hayata geçirebilmesi için hızlı ve etkili bir biçimde hareket etmesi gerekiyor. Hükümet, AR-GE konusunda yatırımlarını artırarak Türkiye'nin bu alanda, bilgi üretmesine ve geliştirmesine katkıda bulunmakta ve Türkiye'de sağlık ekonomisinde özel sektörünün katılımını sağlama olanakları aslında çok yüksek. Buna karşılık girişimciliğin gelişmesini desteklemek için fikri mülkiyet haklarının korunması ve risk sermayelerine ulaşılabilmesi gerekmekte. Türkiye'nin kapasitesinin gelişmesi için konuyla ilgili mevzuatın düzenlenmesi öncelikli olarak ele alınmalı. Hükümetin Türkiye'deki sağlık hizmetinde kendine özgü potansiyelini güçlendirmek için cesur vizyonuna ve olumlu duruşuna devam etmesi gerekiyor.

Uygun koşullar yabancı sermayeyi cezbetmekte

Chaburski önerilerini şu şekilde sürdürüyor: "Yerli AR-GE kapasitesi yükseltilmeli, asıl AR-GE piyasa oyuncuları belirlenip, mevcut altyapısının işlenmesine ve gelecek olan yatırımların koordinasyonu konusuna yoğunlaşılmalı. Yatırımların dengeli olması sağlanmalı, Türkiye'nin yenilikçilik döngüsündeki boşlukları, fikirlerin  pratiğe dönüştürülmesini sınırlayacaktır. Uygun piyasa koşulları yaratılmalı, girişimcileri teşvik etmek, yerli ve yabancı yatırımı cesaretlendirmek için, piyasada yenilikçi ürünlerin erişimini kolaylaştıran politikalar uygulanmalı."

Yılda bir milyar dolar girdi sağlanabilir

Bu önerileri yerine getirmek aslında hiç de zor değil. Bu konudaki girişimlerine yaklaşık 20 yıl önce başlayan İrlanda, çok büyük bir yabancı sermayeyi ülkesine çekmeyi başardı ve bugün endüstriyel anlamda bir dünya devine dönüştü. Bugün benzer modeli uygulamaya başlayan Macaristan, Polonya gibi ülkeler de hızla ilerlemekte. Türkiye ise bulunduğu coğrafya ve Batı Asya ile olan bağlantıları sayesinde özel bir önem taşıyor. Her şeyden önce genç ve ilerlemeye açık nüfus yapısı büyük bir avantaj sağlıyor. Bunu ekonomik ve siyasi istikrarla destekleyecek olursak, kısa sürede büyük mesafeler kaydetmemiz bizim için de zor olmayacak. En önemli eksiğimiz gereken mevzuatın bir an önce oluşturulması. Zira sadece klinik araştırmalarla bile yılda bir milyar dolara yakın bir sermayenin ülkemize döndürülmesi hiç de zor değil.

Tüm yazılarını göster