Türkiye-Fransa ilişkileri düne göre daha iyi olacak

DİDEM ERYAR ÜNLÜ YAKIN PLAN didem.eryar@dunya.com

  

Sadece Avrupa veya Ortadoğu'da değil, dünyanın her yerinde büyüme oranlarının yavaşladığı, belirsizliklerin arttığı bir dönem yaşandığını ve bu sürecin uluslararası ticareti zorlaştırmaya devam edeceğini söyleyen Gailly, "BRIC ülkeleri hakkında çok fazla konuşuluyor; ama Türkiye, Güney Afrika, hatta Japonya'dan yeterince bahsedilmiyor" diyor.

Dünyadaki Fransız Ticaret ve Sanayi Odaları Birliği ve Paris Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Pierre-Antoine Gailly, dünyanın her yerinde büyüme oranlarının yavaşladığı, belirsizliklerin arttığı bir dönem yaşandığını ve bu sürecin uluslararası ticareti zorlaştırmaya devam edeceğini söylüyor.
"BRIC ülkeleri hakkında çok fazla konuşuluyor; ama Türkiye, Güney Afrika, hatta Japonya'dan yeterince bahsedilmiyor" diyen Gailly, Türkiye'nin çalışmaya ve tüketime istekli genç nüfusu ile çok önemli bir pazar olduğuna dikkat çekiyor.

Türk-Fransız Ticaret Derneği bünyesinde kurulan "İş Merkezi"nin açılışı için Türkiye'ye gelen dünyadaki Fransız Ticaret ve Sanayi Odaları Birliği ve Paris Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Pierre-Antoine GaillyTürk-Fransız ilişkilerini, Avrupa pazarındaki durgunluğun dünya ticaretine etkilerini, küresel ticarette değişen adresler ve oyuncuları DÜNYA'ya değerlendirdi. Gailly'nin yorumları şöyle:

Büyüme oranları her yerde geriledi

Dünya geneline baktığınızda sadece Avrupa veya Ortadoğu'da değil, tüm ülkelerde büyüme oranlarının gerilediğini; belirsizliklerin arttığını görüyoruz. Avrupa ekonomisinde durgunluk söz konusu. Çin ve Hindistan'ın büyüme oranları geçtiğimiz yıllar gibi yüzde 9'larda değil. Türkiye'nin büyüme oranı bile yüzde 7-8'den, yüzde 3-4'lere inmiş durumda. Türkiye'nin avantajı, kendi içinde gelişme süreci yaşıyor olması. Çalışmaya ve tüketmeye istekli büyük ve genç nüfusa sahip olmak çok önemli bir unsur. Küresel tabloya baktığımızda, uluslararası ticaretin daha zorlaşacağını söyleyebiliriz.

Sürdürülebilir kalkınma motor rolü üstlenecek

Dünya ticaretini öncelikli olarak sürdürülebilir kalkınmaya yönelik faaliyetler belirleyecek. Atık yönetiminden, enerji verimliliğine kadar çok geniş bir platform söz konusu. Enerji verimliliği, ulaşımdan, konuta tüm sektörleri ilgilendiriyor ve bu alanlarda çok büyük projeler gerçekleştiriliyor. Öte yandan dünyanın bir çok yerinde gıda sorunları devam ediyor. Bu kapsamda gelişmeye başlayan ve orta sınıfı hızla yükselen Afrika çok büyük bir pazar. Biyoteknoloji, genetik bilim veya bilgi teknolojileri uluslararası ticarette hızla yükselecek sektörler arasında.    

2012 belirsizlikler yılı oldu

Ekonomik kriz yaşandığı dönemlerde, şirket sahiplerinin önceliği şirketlerinin sürdürülebilirliğini sağlamak olmalı. Bunun kapsamda büyüme stratejisini sürdürüp, hızlı büyüme vadeden pazarlara yönelebilirler; ya da tasarrufa öncelik vermeyi tercih edebilirler. Önemli olan bu iki strateji arasında doğru dengeyi kurmak. 2012 yılı çok zor bir yıl oldu. Bunda devam eden ekonomik kriz olduğu kadar, siyasi belirsizliklerin de payı var. Fransa'da seçimler oldu; ABD'de kasım ayında seçimler yapılacak; Çin, önemli bir siyasi değişime hazırlanıyor. Dolayısıyla 2012'nin zor bir yıl olması için her şey mevcut. 

Uluslararası ticarette KOBİ'lerin rolü önemli

Bir ülke ekonomisinin çoğunluğunu KOBİ'ler oluşturuyorsa, ki Türkiye'de durum bu, KOBİ'lerin uluslararası ticarette de daha fazla yer almaları gerekir. KOBİ'lerin uluslar arası ticarete soyunması büyük şirketler kadar kolay değil. İşte bu noktada ticaret odalarının devreye girmesi ve gerekli desteği sağlaması önem taşıyor. Biz bu konuda TOBB ve İTO ile ortak çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Türk-Fransız Ticaret Derneği bünyesinde kurulan İş Merkezi de bu sürecin bir parçası. Birkaç ay önce açılan merkezin hedefi, İstanbul'da faaliyet göstermek isteyen Fransız veya Türk şirketlerini, anahtar teslim ofisler ve toplantı salonları sağlayarak desteklemek. Aynı zamanda farklı konularda danışmanlık hizmetleri de veriliyor. Resmi açılış öncesinde İstanbul'da faaliyet göstermek için İş Merkezi'ne başvuran iki şirket oldu. Dünya genelinde 80 ülkede, Fransız Ticaret Odaları bünyesinde faaliyet gösteren İş Merkezleri mevcut. Fransız Ticaret ve Sanayi Odaları Birliği 77 ülkede 107 odayı ve 30 bin şirketi bünyesinde topluyor. Türkiye de bu büyük ağın bir parçası.

Türk yatırımcıların Fransa'yı tercih etmemesini anlayamıyorum

Türk-Fransız ilişkilerinin geçmişe oranla daha olumlu bir sürece girdiğini görüyoruz.Aslında siyasi tablo ne olursa olsun, hükümetlerin dahil olmadığı ortamlarda, ikili ilişkiler her zaman iyi oldu. Hatta iki ülke arasındaki ticari ilişkiler 2011 yılında rekor bir artış kaydederek, 12.5 milyar euro olarak gerçekleşti. Fransa, Türkiye'deki en büyük üçüncü yatırımcı olsa da, Fransa'daki Türk yatırımcıların sayısı son derece sınırlı. Türk yatırımcıların neden Fransa'yı bir yatırım alanı olarak görmediklerini anlayamıyorum. Fransa, dünyanın en çekici beşinci yatırım ülkesi olarak sıralanıyor. Yabancı yatırımcılara çok önemli avantajlar sunuyoruz. Bunun yanı sıra Fransa sağlam altyapısı ve eğitim kurumları ile yabancı yatırımcıların tercih ettikleri bir pazar. Hatta son dönemde Çin ve Hindistan'dan çok önemli yatırımlar aldı. Dolayısıyla Türk yatırımcıların Fransa'yı tercih etmelerinin önünde hiçbir engel olmamalı. 

Tüm yazılarını göster