Türkiye 12 Hazirana doğru giderken

UZMAN GÖRÜŞÜ dunyaweb@dunya.com

Zerrin Öney / YATIRIM FİNANSMAN

12 Haziranda yapılacak genel seçimin heyecanı ve telaşı bütün yurdu sardı.Tam da bu yüzden ekonomik göstergelerin takibi siyasetin gölgesinde kaldı.Öyle ya ,hangi partinin ya da partilerin iktidara geçeceği, daha sonrasında izlenecek ekonomi politikalarının da şekillenmesini ve yönetilmesini belirleyecektir.13 Haziran'a gelindiğinde,başta anayasa değişkliği olmak üzere Türkiye'nin gündeminde Ergenekon,Kürt Açılımı ve Başkanlık Sistemi başlıkları var.Dış politikanın gündemine ise yeniden AB ilişkileri ve açılması planlanan reform paketleri gelecektir.

Ekonomiye gelirsek;dış ticaret açığı ve işsizlik konuları Türkiye'nin yumuşak karnını oluşturuyor.Özellikle cari açık probleminin çözülmesi şart,aksi takdirde ithalata dayalı büyüme modelinin ülkeyi götüreceği nokta hoş olmaz,şimdiye kadar alınan bir takım önlemler oldu ama yeterli olduğunu düşünmüyorum.İşsizliği önlemede ise  daha radikal çözümler üretecek akademisyenler ve işadamlarından oluşan bir takım yaratılarak stratejiler oluşturulabilir.Şimdiye kadar daha çok Ankara merkezli üretilen mali politikalarla çözüm arandı,ama artık reel ekonomi aktörlerinin de eşgüdümüyle otrak politikalar oluşturulabilirse çözümü daha kolay olabilir diye düşünüyorum.İşsizlikle mücadelede ise mutlaka bir programa bağlı ve daha uzun vadeli yapısal önlemlerin yanında  demografik politikaların da planlanması gerekir diye düşünüyorum.

Sanayi üretimimiz Ocak ayında %19,Şubatta %13,9 ve martta da %10,4 artış gösterdi.Böylece ilk çeyrekte kaydedilen artış,geçen yılın aynı dönemine göre %14.2 yi buldu.Bu tabi Türk ekonomisi için oldukça iyi bir gelişme,ancak yukarıda belirtmeye çalıştığımız yan etkileri de unutmamak kaydıyla.

Gelelim Borsa'ya...3 aylık karların açıklanmasıyla başlayan hareket 12 Mayısta kar açıklamalarının bitmesiyle sona erecek.Türk Bankacılık sektörünün net karı Mart 2011 itibarı ile geçen sene aynı döneme göre beklendiği gibi %13.2 oranında düştü.Son bir yıllık dönemde kalkınma ve yatırım bankaları ile yabancı bankaların net dönem karları artarken,özel bankalar,katılım bankalarıve kamu bankalarının net dönem karları azaldı.Bankacılık sektörünün kredi taleplerini kısmak için alınan önlemler de henüz etkisini göstermedi,kredi hacminde artış devam ediyor.

Önümüzdeki süreçte oldukça yoğun bir şekilde şirket halka arzlarının devam etmesi bekleniyor.İMKB'de şu an halka arz için sıra bekleyen 19 şirket var.Halka arz seferberliği gibi hükümetin Sermaye Piyaslarının geliştirilmesi için koyduğu kısa ve uzun vadeli hedeflerle piyasanın canlandığını söyleyebiliriz.2010 yılında toplamda 23 şirket halka arzı ve 3 Borsa Yatırım Fonu halka arzı gerçekleşti.2011 nisan ayı sonuna kadar da 7si hisse senedi piyasasında 1'i GİP te olmak üzere 8 şirket daha halka arz edildi.Mayıs ayında Akfen Gyo ile başlayan arzlar bu hafta Yaprak Süt,Bilici Yatırım ve Rönesans Gayrimenkul Yatırım ile devam ediyor.

Borsa'da şirket sayısının artması piyasayı çeşitlilik ve derinlik açısından zenginleştiriyor.Alternatif yatırım araçlarının getirilerinin düşmesi de (faiz oranları vs.) sermaye piyasası ürünlerinin yatırımcılar tarafından daha çok tercih edilmesini sağlıyor.

Kısacası önümüzde daha gidilecek çok yolumuz var,bu da bizi heyecanlandırıyor.

Tüm yazılarını göster