Türk yatırımcı dövizdeki yükselmeyi "affetmiyor"!

Alaattin AKTAŞ EKO ANALİZ ala.aktas@gmail.com

Merkez Bankası'nın faiz indirimi ve munzam karşılıkları vadeye göre farklılaştırma kararının Türkiye'den yoğun bir döviz çıkışına yol açtığı dile getiriliyor. Çıkan dövizle ilgili rivayet muhtelif. 6 milyar dolardan da söz ediliyor, başka rakamlar da dile getiriliyor. Bir kere şunu kabul etmek gerekir ki, kamuoyunun bu rakamı görmesi, tam olarak bile değil üstelik, ancak bir süre sonra mümkün olabilir. Çıkan dövizin tutarını günü gününe görebilecek tek kurum, Merkez Bankası'dır. Finans kesimi bile sağlıklı bir tahminde bulunamaz. Örneğin bir banka ancak kendi rakamlarını bilebilir, sistemi bilme durumunda olamaz.

Ama sonuçta bir döviz çıkışı yaşandı ya da yaşanmaya devam ediyor. Biliniyor ki, döviz çıkışının temel göstergesi kurdaki artış. Öyle ya, Türk Lirası cinsi enstrümanlardan çıkılırken bu para yurtdışına TL olarak götürülecek değil ya, dövize çevrilecek. Bu da kur artışı olarak kendini gösterecek, gösteriyor da. Nakde dönüşün yolu da belli, eldeki araçlar satılacak, böylece kamu kağıtlarının fiyatı düşecek, yani faizi artacak, hisse senetlerinde de fiyat gerilemesi olacak.

Bütün bunlar yaşandı, yaşanıyor. Ama öyle çok dramatik gelişmeler de yok. Örneğin dün rakamlar sınırlı da olsa tersine döndü.

Peki yabancıya döviz "servisi"ni kim yapıyor, yabancı yatırımcının talep ettiği dövizi kim karşılıyor?

Yanıt açık, yerli yatırımcı. Döviz yatırımı konusunda epeyce bilinçlenmiş olan bir yerli yatırımcı kitlesi var ve bunlar hemen döviz satmaya başladı bile.

Döviz tevdiat hesapları 5 Kasım'da 111.6 milyar dolarla rekor düzeyde bulunuyordu. Aynı tarihte dolar da 1.3884 düzeyindeydi. Bu tarihten sonra DTH bakiyesi ile dolar kuru tam ters yönde bir grafik çizmeye başladı.

Kasım sonunda kur 1.4693'e çıktı, DTH 105.3 milyar dolara indi.

Aralık sonuna gelindiğinde kur 1.5460 olmuştu, DTH ise 100.2 milyar dolara kadar gerilemişti.

Son veri 14 Ocak'a ait ve kur 1.5514, DTH ise 98.1 milyar dolar düzeyinde.

Merkez Bankası kararlarıyla piyasanın iyice hareketlendiği son günlerde dolar kurunun 1.60'ın üstüne de çıktığını biliyoruz zaten. 21 ve 28 Ocak'la ilgili veriler açıklandığında, büyük olasılıkla döviz tevdiat hesaplarının daha da aşağıda oluştuğunu göreceğiz.

Kur ile DTH arasındaki ters yönlü ilişki yalnızca son döneme özgü de değil. Geçmişte de örneklerini gördük bu bağlantının. Kur ne zaman aşağı giderse Türk yatırımcı döviz alıyor, tersi olduğunda, yani kur yükseldiğinde ise bu dövizi satıyor.

Bankacılar, Türk halkının bankalardaki döviz hesaplarının önemli bir bölümünün adeta kemikleşmiş olarak durduğunu ve kur ne yönde gelişirse gelişsin, nereye giderse gitsin, bu tutara hiç dokunulmadığını belirtiyorlar. Aynı değerlendirmede, kemikleşmiş bu kısmın üstünde bir de kura çok duyarlı hale gelen tutar bulunduğu vurgulanıyor. İşte dövizin artış gösterdiği dönemlerde bu tutarın hemen satışa konu olduğu, bir süre beklenerek kur gerilediğinde yeniden dövize dönüldüğü belirtiliyor.

5 Kasım'daki DTH ve dolar kurunu 100 kabul ederek bir endeks oluşturursak, 14 Ocak itibariyle DTH 88'e geriledi. Dolar kuru ise 112'ye yükseldi. Tam bir ters yönlü ilişki söz konusu, hem de oranlar da aynı. DTH yüzde 12 düştü, dolar kuru yüzde 12 arttı.

Biraz önce de belirttik; 21 ve 28 Ocak verilerinde bu eğilimin biraz daha belirginleştiğini görebileceğiz. Ne zamanki kurdaki artış duracak ve geri dönüş yaşanacak, işte o zaman DTH da yeniden artmaya başlayacak.

Tüm yazılarını göster