Türk Lirasının aşırı değerlenmesini önlemek güç

Tevfik GÜNGÖR OLAYLARIN İÇİNDEN gungoruras@superonline.com

Gerçek şu:

(1) Türk Lirası aşırı değerlendi.

(2) Türk Lirasının aşırı değerlenmesi ithalatı çoşturuyor, ihracatı frenliyor.

(3) Ucuz ithalat yerli üretimi ve yatırımı olumsuz etkiliyor.

Genelde bu gerçeği çok kimse kabul ediyor.

Gerçek kabul ediliyor ama, sorunun çözümü konusunda sonuç alınabilir bir reçete mevcut değil.

Bazılarına göre Merkez Bankası piyasadan devamlı olarak döviz alır ise döviz fiyatı yükselir.

Bazılarına göre, portföy yatırımı için gelen döviz ile kısa vadeli döviz kredilerine ülke girişinde vergi konulmalıdır.

Bunları öne sürenlere, alınacak kararların olumsuz etkileri hatırlatılıyor.

Deniliyor ki,

Merkez Bankası döviz alınca piyasaya Türk Lirası salacak. Piyasaya salınan para piyasada kalır ise enflasyonu artıracak. Piyasadan toplamaya kalkıldığında faizi yükseltmek gerekecek.

Kaldı ki Merkez Bankası'nın döviz satın almasının da bir sınırı var.

Portföy yatırımı ve döviz kredisi, ülkenin döviz açığının kapanmasını sağlayan 2 önemli kalem. Döviz fiyatını yükseltmek için getirilecek vergi ile döviz girişi frenlenir ise döviz sorunu ortaya çıkacak.

Bu tartışmaları iktisatçılar kolaylıkla yapıyor. Çünkü sırtlarında yumurta küfesi yok ama…Hükümet bu tartışmalardan endişeye kapılıyor.

Kriz döneminin hasarları henuz tam olarak onarılamamışken, seçime gidilirken Türkiye'nin bir döviz sorunu ile karşılaşmasını Hükümet hiç mi, hiç istemiyor.

İşte bu ortamda, hükümetin Türk Lirasının aşırı değerlenmesi sorunu ile ilgilenmesi mümkün olamıyor. İşleyen çarkın dişlileri arasına çomak sokmayı hükümet istemiyor.

Bütün bunlar gösteriyor ki, Türk Lirasının aşırı değerlenmesine karşı kısa dönemde Merkez Bankası ile hükümetin herhangi bir tedbir alması beklenmemelidir.

Bu sorun gidebildiği yere kadar gidecek, Türk Lirası değerlenmede ulaşabileceği noktaya kadar tırmanmayı sürdürecektir.

Tüm yazılarını göster