Turizmdeki kaybı dış ticaret de dengeleyemez hale geldi

Alaattin AKTAŞ EKO ANALİZ ala.aktas@gmail.com

Geçen yıl ilk dokuz ayda 49.2 milyar dolar ticaret açığı vermiştik. Açık bu yıl 42 milyar dolarda kaldı. Yani ticaret açığında "görünürde" 7 milyar doları aşan bir iyileşme oldu. "Görünürde" demek gerekiyor; çünkü dış ticaret açığındaki her azalma, gerçek anlamda bir iyileşme midir, tartışılır.

Örneğin ithalatın türlü nedenlerle gerilemesi sayesinde de daralır ticaret açığı, ihracatın artması sayesinde de... Kaldı ki ithalattaki her azalma da sevinilecek bir nedene dayanmıyor olabilir. Kim bilir belki ekonomi büyümüyordur artık, hatta küçülmektedir de o yüzden ithalat düşmektedir. Bunun nesinden memnuniyet duyulur ki... Dolayısıyla ticaret açığındaki iyileşmeyi "mutlak olumlu bir gelişme" olarak görmemiz mümkün değildir.

İşte ticaret açığındaki 7 milyar doları aşan bu azalma, turizmdeki kötü gidişi törpüleyen bir etki yaptı. Çünkü ilk dokuz aylık verilere göre turizm geliri 21.9 milyar dolardan 14.7 milyar dolara indi ve böylece 6.4 milyar dolarlık bir kayıp yaşandı.

Cari işlemler dengesinin diğer gelir-gider kalemlerindeki net gelir 945 milyon dolar azaldı. Böylece dış ticaret açığındaki azalmadan kaynaklanan 7.2 milyar dolarlık olumlu etki ile turizm ve diğer gelirler kalemindeki azalmadan kaynaklanan 7.4 milyar dolarlık kayıp toplanınca cari dengede yaklaşık 200 milyon dolarlık bir artış meydana geldi.

Hani yıl boyunca hep "Cari açık geçen yıldan düşük seyrediyor" diyorduk ya, işte bu durum eylül ayıyla birlikte sona erdi. Cari açık, geçen yılın ilk dokuz ayındaki 24.5 milyar doların 242 milyon dolar üstüne çıktı ve bu yıl 24.8 milyar dolara ulaştı.

Kuşkusuz aradaki fark öyle çok da önemsenecek bir fark değil. Ama hep denir ya, eğilim önemli, diye. İşte cari açıkta eğilim açığın daha da büyüyeceğine işaret ediyor, yani olumsuz yönde seyrediyor.

Ekimde de artacak

Cari açığın yıllık bazda ağustosla birlikte artışa geçeceğini görmek için kahin olmaya gerek yoktu aslında. Cari dengede geçen yıl ağustos ve eylül aylarında fazla verilmişti, ki bu öyle kolay kolay görülecek bir durum değildi. Geçen yıl ağustosu 272, eylülü 167 milyon dolar cari fazlayla kapatmıştık. Türkiye'nin cari dengede bırakınız fazla vermeyi, milyar doların altında açıkta kalması bile sürpriz sayılırdı. Dolayısıyla bu yılın ağustos ve eylülünde yıllık açığın zıplaması kaçınılmazdı ve öyle de oldu.

Şimdi sırada ekim var ve çok büyük olasılıkla ekim ayı sonunda da yıllık açığın artmaya devam ettiğini göreceğiz. Geçen yılın ekim ayındaki 333 milyon dolarlık açığa karşılık bu yıl çok daha yüksek bir açık verilmesi sürpriz olmayacak.

Dış ticaret verilerini henüz bilmiyorsak da, turizmde geçen yıl ekimde 2.8 milyar dolar olan gelirin çok çok altında kalınacağı ortada. Bir not; turizm gelirinin artık azalmaya başladığı aylardan olan ekimde geçen yıl 2.8 milyar dolarlık bir gelir oluşmuş. Bu yılın en yüksek gelir elde edilen aylarında bile o düzeye çıkamamışız. Dolayısıyla bu yıl ekimdeki turizm geliri en fazla 2 milyar dolar civarında kalacak ve geçen yıla göre 800 milyon dolardan fazla bir gerileme olacak demektir.

Yani ekimde dış ticaret açığı geçen yılki düzeyde kalsa bile turizm kaynaklı 800 milyonluk bir kayıp söz konusu olacaktır ve bu da cari açığın geçen yılın üstünde gerçekleşeceğinin kesin işaretidir. Dolayısıyla eylül sonunda 32.4 milyar dolara ulaşan yıllıklandırılmış cari açık, turizm dışındaki tüm rakamlar geçen yılki düzeyde oluşsa bile, ekim sonunda 33 milyar doların üstüne çıkacaktır.

Bu "diğer net gelirler" nereden?

2017-2019 orta vadeli programı, cari işlemler dengesinde bir anlamda en iddialı hedefin dış ticaret ve turizm geliri dışında kalan diğer net gelirler kaleminde öngörüldüğünü ortaya koyuyor. Söz konusu kalemde bu yıl 5 milyar dolar gelir bekleniyor. Bu kalemden geleceği varsayılan gelir 2017 için de 5.2 milyar dolar.

Ancak 2018 ile birlikte söz konusu kalemden beklenen gelirin adeta tırmanışa geçeceği öngörülmekte. Cari işlemler dengesinin dış ticaret ve turizm geliri dışındaki kalemlerinin toplamında oluşacak gelirin 2018'de 8.2 milyar dolara, 2019'da 9.8 milyar dolara tırmanacağı varsayılıyor.

Bu hızlı artışın hangi kalemlerden kaynaklanacağına ilişkin detaya sahip değiliz. Cari işlemlerin dış ticaret ve turizm dışında kalan onlarca gelir ve gider kalemi var. Bunlar içinde hangi gelir kalemlerinin çok artacağı ya da hangi gider kalemlerinin çok gerileyeceği varsayılıyor, belli değil. Ama belli olan şu; bu yıl 5 milyar dolar beklenen bu kalemde 2019'da tam 9.8 milyar dolarlık bir gelir öngörülüyor. Yüzde 100'e yakın bu gelir artışı da doğrusu biraz izaha muhtaç.


  
Üçüncü çeyrekte döviz gelmedi

Cari işlemler dengesinin yılın ilk üç çeyreğindeki gerçekleşmesi, Türkiye ekonomisinin seyrine ilişkin de temel bir gösterge niteliğinde.

İlk çeyrekte doğrudan yatırımlar, portföy yatırımları ve diğer yatırımlar olarak finans hesabından 7.7 milyar dolarlık giriş oldu. Cari açığı karşılamaya fazlasıyla yeten bu paranın 2.1 milyar dolarını Merkez Bankası rezervine ekledik.

İkinci çeyrekte gelen para 17.6 milyar dolara ulaştı. Bu döviz cari açıktan çok çok fazlaydı, rezerve eklenen tutar 6.4 milyar doları buldu.

Geldik üçüncü çeyreğe... İşlerin iyice sarpa sardığı, gidişatın bozulduğu çeyreğe... Birinci çeyrekte 7.7, ikinci çeyrekte 17.6 milyar dolar döviz bulmuşken, üçüncü çeyrekte çıkış yaşanmasına engel olamadık. Üçüncü çeyrekte 378 milyon dolarlık döviz çıktı. Cari açığı kapatmak ancak Merkez Bankası rezervini kullanmakla mümkün olacaktı ve öyle de yapıldı, üçüncü çeyrekte rezervden 2.8 milyar dolar kullanıldı.



 Yıllık açıkta fark kapanıyor

Yıllıklandırılmış cari açıkta 2015 ve 2016 yılı gerçekleşmesi arasındaki makas giderek kapanıyor.

Yıllıklandırılmış cari açık geçen yıl temmuza kadar hafif dalgalı ama yatay seyrettikten sonra ağustostan itibaren azalmaya başlamıştı. Bu yıl ise mayısa kadar belirgin bir şekilde azalan yıllık açık, haziranla birlikte dalgalı bir şekilde yönünü yukarı çevirdi, son iki aydır ise belirgin bir şekilde artmaya başladı. Son iki aydaki tırmanışta baz etkisinin büyük rolü olduğunun altını bir kez daha çizelim.

Yıllık cari açık eylül sonu itibariyle 32.4 milyar dolar düzeyinde. Yılsonundaki açığın 31.3 milyar olması öngörülüyorsa da, bu pek mümkün görünmüyor.

Daha önce de dile getirdiğimiz gibi 2016 açığını 35 milyar doların altında tutabilmek başarı olacağa benziyor.

Tüm yazılarını göster