Tünelin ucundaki ışık!

Uğur CİVELEK ARKA PLAN dunyaweb@dunya.com

Son haftalarda küresel düzeyde yaşanan gelişmelere baktığımızda, tünelin içindeki karanlıkta görülen ışığın umulandan farklı olduğu iyice açığa çıktı. Hiçbir şey düzelmedi, tam aksine sorunlar ağırlaştı ve istikrarsızlığın etki alanı genişledi. Balık hafızalı olanlar veya öyle olduğunu düşündüğü kesimleri yönlendirmeye çalışanlar daha farklı iddialar öne sürerek Kuzey Afrika ve Ortadoğu coğrafyasında yaşananların demokrasi açısından çok olumlu ve önemli gelişmeler olduğunu öne sürerek durumun iyiye gittiğini öne sürebilirler!.. Gelişmiş ekonomi kökenli parasal genişlemenin küresel sorunlar ve istikrarsızlık üzerindeki etkisini gözlerden uzak tutmak isteyebilirler...

Bu aşamada sormak gerekiyor. Son aylarda yaşanan siyasi gelişmeler küresel nitelikteki sorunlara çözüm üretilmesine katkı yapıyor mu? Yanıt kesinlikle hayır şeklindedir, tam aksine ekonomi cephesindeki sorun ve dengesizlikler sosyal ve siyasi boyut kazanmaya başlamıştır ve çözümsüzlük derinleşme eğilimindedir. Örneğin başta petrol olmak üzere emtia fiyatlarında yaşanmakta olan yükselişin farklı vadelerdeki yıkıcı olacağı kolaylıkla tahmin edilebilen sonuçlarına rağmen, bu kaostan kaçınmak adına algılama kirliliği yaratacak bilgi kirliliğinden öte hiçbir şey yapılmamaktadır. Eksik bilgi ile durumu olduğundan farklı göstererek kısa vadede geniş kesimleri sakinleştirmek kolaydır, fakat gerçekçi omak zordur... Kafanızı kuma gömerek algılamayı köreltebilir, sizin yaptığınızı taklit edenleri yönlendirebilir ve günü kurtarabilirsiniz; fakat bu durum işlerin düzelmeye başladığı anlamına gelmez...

Emtia fiyatlarının artması sorunları ve sistemik riski artıran çok ciddi bir sorundur ve tek sebebi parasal genişleme değildir. Büyümenin gelişmekte olan e gelişmemiş ekonomilerde yoğunlaşması, otoriter rejimlerin geri adım atmak zorunda kalarak ellerindeki gücü geniş kitlelerle paylaşmak zorunda kalması gibi durumlarda yarattığı kalıcı olmayan talep artışı yolu ile enflasyon baskısı üretebilir. Zira başta petrol ve gıda olmak üzere toplam arzı talepte yaşanan artışı karşılayacak şekilde yükseltmek pek olası değildir. Söz konusu ürün fiyatlarında yaşanan yükseliş ise enflasyon ve işsizliği birlikte artıran ve bu yönü ile sistemik çöküşe neden olabilecek potansiyeli bünyesinde taşımaktadır. Bugünün iyice yozlaşmış finansal yapısının enflasyon ve işsizlik artışına, başka bir deyişle ekonomik daralmala tahammülü yoktur. Yapının karmaşık hale gelmesi bu temel gerçekleri ortadan kaldıramaz; fakat bazı kesimler diğerlerini aldatarak kısa vadeli siyasi hedeflerine ulaşmaya çalışabilir.

Serbest piyasa anlayışı çerçevesinde emtia fiyatlarının yükseliyor olması çok büyük bir dengesizliğin işaretidir ve buğdayının görünen kısmı niteliğindedir. Eğer emtia fiyatları 2000'li yıllar boyunca yükselmiyor ve yatay eğilim sergiliyor olsa ABD durgunluğa girer ve para politikasını hesapsızca gevşetmek zorunda kalır mıydı? Emtia fiyatları yükselmiyor ve varlık balonları oluşmuyor olsa idi 2004-2006 dönemindeki faiz yükselişleri yaşanır devamında ise küresel kredi krizi kapıyı çalar mıydı? Gerçekleri görmezden gelmenin ve herkesi aptal yerine koyarak yönlendirmeye çalışmanın bir bedeli vardır ve bugün önümüze gelmeye başlamıştır. Emtia fiyatları yükseldikçe siyasilere, temel kurumlara ve her şeye karşı güvensizlik artmakta, gelecekte yaşanacak daha büyük istikrarsızlığın altyapısı oluşmaktadır.

Euro'nun dolara karşı güçenmesi veya piyasaların Avrupa Merkez Bankası'nı faiz yükselişine zorluyor olması gibi spekülasyonlar önemsiz detay niteliğindedir ve gerçekleşmesi ya da kalıcı olması olası değildir. Kısa vadede kafa karıştırmaya, durumu olduğundan farklı göstermeye yardım edebilir, ama gerçekleri değiştiremez. Emtia fiyatları yolu ile oluşacak enflasyon baskısını azaltmaz, tehlikeyi ortadan kaldırmaz. Zira euro güçlendikçe topluluğun mali sistemi zayıflar sorunlu kredilerdeki tehlikeli tırmanış nedeniyle kurtarılması gereken ülke sayısı artar; daha iyi görünenlerin en çok sorunlu alacağa sahip oldukları gerçeği açığa çıkar ve devamında yaşanacaklar herkesi üzer. Olası faiz yükselişi 2004-2006 arasında ABD'de yaşananlardan daha farklı bir sonuç üretmez. Söz konusu dönemde Federal Reserve de para politikasını sıkılaştırmadan faizleri yükselterek doların değer kaybını önlemeye çalışmış ve bu sayede emtia fiyatlarındaki tehlikeli tırmanışı kontrol altına alabileceğini ummuştu! Ama evdeki hesap çarşıya uymadı, faizler yükseldiği sürece dolardaki değer kaybı durdu fakat başta petrol olmak üzere emtia fiyatları yükselmeye devam etti, faizleri daha fazla yükseltemeyecekleri noktaya gelindiğinde ise baskılanmış eğilimlerde ciddi bir patlama aşandı ve bedeli ağır oldu.

İnsanların her koşulda robotlar gibi yeniden programlandırılarak yönlendirilebileceğini sananlar bugünkü istikrarsızlığı yaratanlardır. Bu kesimler denize düşünce yılana sarılmaya benzer bir şekilde çaresizliklerini bu sakat varsayımla geçiştirmeye çalışmışlardır. Libya veya Mısır'daki sıradan bir bireyle gelişmiş ekonomide yaşayan herhangi biri arasında sanıldığı kadar büyük bir fark yoktur, alıştıkları tüketimi sürdürmekte zorlanmaya başladıklarında itaatsizlikleri büyür ve gelişmeler kontrolden çıkar. Zorunlu ihtiyaç maddelerini de bünyesinde barındıran emtia fiyatlarının yükselişi ise itaatsizliğin ve istikrarsızlığın büyüyeceğini söylüyor. Herkesin başkalarına akıl vermeden önce dönüp aynaya bakması gerekiyor. Tünelin ucundaki ışığın sorunlu dönemin sonu olduğuna inandık veya inandırıldık; tercihleri bu hayali varsayıma göre yaptık veya yapmaya zorlandık. Yanıltılmışız ve artık birşeyleri düzeltmek veya ciddi bedeller ödemekten kaçınmak için pek bir şey yapamıyoruz...

Tüm yazılarını göster