Tüketicide güven erozyonu

 Ekonomiyi rasyonel ze­mine oturtma, enflas­yonu tek haneye düşür­me hedefiyle bir yıldır uygula­nan parasal sıkılaştırma esaslı programın etkisiyle ekonomi­nin hem üretim hem tüketim ayaklarında başlayan daralma istatistiklere yansırken, tem­muzda tüketici güveninde de ciddi bozulma işareti geldi.

Naki BAKIR MAKRO BAKIŞ naki.bakir@dunya.com

Ekonomiyi rasyonel ze­mine oturtma, enflas­yonu tek haneye düşür­me hedefiyle bir yıldır uygula­nan parasal sıkılaştırma esaslı programın etkisiyle ekonomi­nin hem üretim hem tüketim ayaklarında başlayan daralma istatistiklere yansırken, tem­muzda tüketici güveninde de ciddi bozulma işareti geldi.

Mayıs ayında sınırlı artan, haziranda düşüşe geçen tüke­tici güveninde gerileme eğili­mi, memur ve emeklilerin zam ayı olmasına rağmen temmuz­da hızlanarak devam etti. Psi­kolojik faktör olarak ekonomik istikrar açısından önem taşı­yan tüketici güveninin bileşen­lerine bakıldığında, tüketicile­rin hem genel ekonomik gidi­şata hem de kendi hanelerinin maddi durumuna ilişkin de­ğerlendirme ve beklentilerin­de kötümserlik dozunun arttığı dikkati çekti. Yeni vergi düzen­lemeleri ve zamların ekono­mide başlıca gündemi oluştur­duğu temmuz, tüketicilerin gelecek dönem enflasyonuna ilişkin beklentilerinde kötüm­ser yönde belirgin bir kırılma­nın yaşandığı bir ay oldu.

Güvende iki ayda yüzde 5,8 düşüş

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) ve Merkez Bankası iş birliği ile her ay yapılan Tüke­tici Eğilim Anketi’nin temmuz ayı sonuçları yayımlandı. Bu anketle hesaplanan ve tüketici­lerin genel güven düzeyini yan­sıtan Tüketici Güven Endeksi önceki aya göre yüzde 3,1 dü­şerek 75,88’le son sekiz ayın en düşük düzeyine indi. 100’den büyük olması iyimser, 100’den küçük olması kötümser (gü­vensiz) durumu yansıtan en­deksin nisanda 80,46 olan de­ğeri, mayısta yüzde 0,1’lik bir artışla 80,51 olmuş, haziranda ise yüzde 2,7 düşerek 78,30’a in­mişti.

Böylece, ilk beş ayda yüz­de 4 yükselen endekste, üst üste düşüş kaydettiği son iki aydaki gerileme yüzde 5,8’e ulaştı. Tü­ketici Güven Endeksi, temmuz itibarıyla 2023 sonundaki dü­zeyinin yüzde 2, bir yıl önceki düzeyinin ise yüzde 5,2 altında kaldı. Buna göre tüketici güve­nindeki düşüşün büyük bölümü son iki ayda gerçekleşti.

Enflasyonda beklentilerinde kırılma

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in, temel ön­celiği enflasyonu düşürmek olan ekonomik program kapsa­mında en olumsuz faktör ola­rak dile getirdiği halkın “ikna” olmaması faktörü temmuzda kendini hissettirdi. Anket so­nuçları hanelerin enflasyonda düşüş beklentisinde keskin bir azalmayı ortaya koydu.

Önceki on iki aylık döneme göre gelecek on iki ayda tüketici fiyatlarının değişimine ilişkin beklenti endeksinin haziran­da 61,95 olan değeri temmuz­da yüzde 9,8’lik düşüşle 55,89’a geriledi. Bu endeksin artma­sı gelecek on iki aylık dönemde tüketici fiyatlarında gerileme beklendiğini, düşmesi ise ar­tış beklentisini yansıtıyor.

Ay­lık bazda yaşanan yüzde 10’a ya­kın düşüş, enflasyonun gerile­yeceğine ikna düzeyinde önemli bir gerilemeyi ifade ediyor. Ge­çen yıl aynı ayda yapılan anket­te gelecek on iki aylık dönemde (Temmuz 2023-Temmuz 2024) enflasyonda düşüş beklentisi 61,95 çıkmıştı. Buna göre tüke­ticilerin enflasyonda ileriye yö­nelik düşüş beklentisi bir yıl ön­ceye göre yüzde 12,2 geriledi.

Ekonomik durum algısında bozulma

Tüketici güvenin ölçümünde referans oluşturan alt endeks­lerin başında “Geçen on iki aya göre mevcut dönemde genel ekonomik durum” geliyor. Söz konusu endeks temmuzda yüz­de 7,9 düşüşle 43,18’ye gerile­di. Söz konusu endekste 2023 sonuna göre yüzde 12,1’e, bir yıl önceki düzeyine göre ise yüz­de 21,7’ye ulaştı. Buna göre eko­nomik durumdan hoşnut ol­mayanların oranı son bir yılda önemli oranda yükseldi.

Gelecek on iki aylık döne­me ilişkin genel ekonomik durum beklentisini yansıtan endeks de haziranda yüzde 2,8 ve temmuzda yüzde 7 ol­mak üzere son iki ayda yüzde 9,6 düşüşle 70,76’ya indi. Ge­lecek bir yılda ekonomik du­rum beklentisinin, geçen yılın aynı ayındaki değerinin yüzde 13,9 altında olduğu, başka de­yişle gelecek on iki aya ilişkin beklentilerde iyimserliğin bu oranda azaldığı dikkati çekti.

Hanelerin maddi durumu kötüleşti

Geçen on iki aya göre mevcut dönemde hanenin maddi du­rumuna ilişkin alt endeks hazi­randaki yüzde 2,2’lik düşüşün ardından temmuzda da yüzde 5,4 olmak üzere iki ayda yüz­de 7,5 gerileyerek 60,36’ya in­di. Hanelerin son bir yıla kıyas­la mevcut maddi durum algısı son iki ayda yüzde 8,4 kötüleşti. Hanelerin gelecek on iki ayda­ki maddi durum beklentisi ise hazirandaki yüzde 4,4’lük düşü­şün ardından temmuzda da yüz­de 4,2 düşerek 75,90’a geriledi.

Bu veriler hanelerin, zaten 100’ün altındaki endeks değer­leri ile kötümser bölgede bulu­nan genel ekonomik durum ve kendi maddi durumlarına iliş­kin değerlendirmeleri ile gele­cek dönemdeki beklentilerinde kötümserliği, son iki ayda daha da arttığını gösteriyor.

İşsizlikle ilgili beklentilerde ise aksine iyimserliğin arttığı görüldü. Gelecek on iki ayda iş­siz sayısına ilişkin alt endeks değeri önceki aya göre yüzde 5,6 oranında bir artışla 77,84’e çıktı. Bu endeksin artması iş­siz sayısının azalacağı, düşme­si ise artacağı yönündeki bek­lentiyi ifade ediyor. Buna göre Tüketici Güven Endeksi, genel ekonomide ileriye yönelik iyi­leşme beklentilerinde sert dü­şüşe karşılık, işsizlikte düşüş beklentisi şeklinde bir tablo ortaya koyuyor.

Ev, otomobil alma umudu canlanamıyor

Tüketici güveninin önemli göstergelerinin başında, hane­lerin ev ve otomobil satın alma eğilimleri geliyor. Genel eko­nomik gidişat ve ileriye yöne­lik beklentiler yanında faizlerin yüksek düzeyinin kredi kullan­mayı zorlaştırması, faizli araçla­ra yatırımı özendirmesi sonucu gayrimenkul ve otomotiv piya­salarında durgunluk yaşanıyor. Güven endeksinin bileşenle­ri içinde de en düşük değerleri ev ve araba alma beklentilerine ilişkin alt endeksler alıyor.

Hanelerin gelecek on iki ay­da konut satın alabilme veya in­şa ettirme ihtimaline ilişkin alt endeksin haziranda 10,78 olan değeri, temmuzda yüzde 3,3 dü­şüşle 10,43’e indi. Güvende ba­zın 100 olduğu dikkate alının­ca bu dip değer, aşırı karamsar durumu yansıtıyor. Tüketicile­rin konut satın alma eğilim ve beklentilerini yansıtan bu ve­riler, bir süredir durgunluk ya­şanan ve fiyatların aşağı yönlü seyre geçtiği emlak piyasasın­da yakın zamanda bir canlanma olasılığını desteklemiyor. Gele­cek on iki ayda konut tamirine para harcama eğilimine ilişkin endeks de temmuzda yüzde 3,1 düşüşle 31,03’e indi.

Gelecek on iki ayda otomobil alma beklentisinin ise iki ayır yükseldiği gözlendi. Bu endek­sin değeri haziranda yüzde 5,7, temmuzda da yüzde 3,6 artışla 19,45’e yükseldi. Ancak bu artı­şa karşın 100’ün çok altındaki endeks değeri dolayısıyla oto­mobil satın alma beklentisi, bu düzeyi ile zayıf bir talep potan­siyelini yansıtıyor.

Borçlanma eğiliminde artış

Geçen on iki aya göre gelecek on iki aylık dönemde ücretle­rin değişimine ilişkin endeks yüzde 3,9 düşerek 106,25 olur­ken, gelecek üç ayda tüketimin finansmanı için borç kullanma eğilimini yansıtan endeks ön­ceki aya göre yüzde 11,3’lük bir sıçrama ile 58,20’ye çıktı.

Öte yandan mevcut dönemin dayanıklı tüketim malı satın al­mak için uygunluğuna ilişkin endeks yüzde 2 artışla 44,84, geçen on iki aya göre gelecek on iki ayda dayanıklı tüketim mal­larına harcama beklentisine ilişkin endeks de yüzde 2,6 ar­tışla 96,50’ye yükseldi.

Mevcut dönemin tasarruf etmek için uygunluğunu öl­çen endeksin değeri yüzde 0,7 düşüşle 71,76’ya, hanenin içinde bulunduğu mali du­rum endeksi yüzde 3,6 düşüş­le 75,98’e geriledi.

Tüm yazılarını göster