Enflasyonun çeşitleri arasında shrinkflation, skimpflation, greedflation (yüksek kâr güdümlü enflasyon) gibi tüketicinin satın alma gücünü iyice olumsuz etkileyenleri de var. Gramaj azaltma, paket ufaltma, kalite düşürme, fahiş fiyat gibi enflasyon kaynaklı konular son yıllarda dünyanın gündeminde.
ABD seçiminde örneğin Kamala Harris fahiş fiyata karşı fiyat kontrolleri getireceğini taahhüt etti. Bizde Tüketicinin Korunmasına Dair Kanun başta olmak üzere Tüketici Hakem Heyeti, Alo 175 Tüketici Danışma Hattı, Beyaz Masa, Zabıta, Haksız Fiyat Değerlendirme Kurulu, Tahkim Komisyonu, Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü, ilgili STK’lar, sektörel düzenleyici kurumlar gibi birçok yapı var.
12 Mart tarihli “Tüketicinin tek derdi enflasyon değil” yazımızda yerimiz yettiğince bazı konulara dikkat çekmiştik. Siber saldırıların ve çöküşlerin yaşandığı dünyada, sosyal medyanın da olumsuz yanları her gün artarken, zaman zaman güncel konuları gündeme getirmek gerekiyor.
Telekom ve dijital platformlarda bankacılık gibi tek müşteri no uygulaması genelde bulunmuyor ve abone, telefon numarası üzerinden işlemler yürüyor. Aynı müşteri farklı numaralar veya farklı kampanya dönemleri diye aynı paket içeriğine yan oda veya ikinci bir hat uzaklığında farklı fiyatlar ödeyebiliyor. Bankaların bireysel müşteri ücret tarifesi gibi bu uygulamalarda da standartların oturması lazım.
Aynı TC numarasına sahip bir müşteri sırf hattı farklı veya kampanyası farklı diye aynı içeriğe, pakete farklı bir ücret ödememeli. Müşteri no uygulaması ve toplulaştırma zorunluluk olmalı. Bu devirde faks ve dilekçe ile iptal diye süreçler zorlaştırılmamalı. Telefon aboneliklerinde taahhütlü kampanya dönemi sonunda paketler, haliyle fiyatlar aşağıya revize edilemiyor. Sistem izin vermiyor deniyor. Bankacılıkta aidatsız kart uygulaması örneği gibi telekomda alt paketlere geçiş imkânı olmalı.
Öncelikle sosyal medya ve telefon dolandırıcılıkları. Parasal işlem sonucu doğuran finansal kurumların dış aramaları mutlaka tahsisli özel bir numara aralığı olmalı.
Örneğin bankalar maliyet nedeni ile 3. Parti anlaşmalı kurumlar dâhil çağrı merkezi numaralarından farklı numaralardan arama yap(tır)abiliyor. BDDK, SEDKK, SPK, BTK bu konuda tüketicilerin %100 emin olacağı bir 800’lü hat tahsisini zorunluluk haline getirmeli. MERSİS No yeterli olmuyor. Kredi kartında kayıp, çalıntı gibi acil durumlarda çağrı merkezinde IVR’ı bypass etmek mümkün.
Mobil bankacılık uygulamalarında şüpheli tüm işlem ve hesap hareketlerinde de olmalı. Benzer durum telekom, dijital platform gibi abonelik gerektiren kurumlarda da olmalı. Sosyal medya platformlarında borsa ve yatırımlara dair birçok dolandırıcılık kapsamlı reklam veya kapalı grup daveti var. Bildirilse dahi ilgili platform bunları yayından kaldırmıyor. Bunların kaynağında topluca kesilmesine yönelik bir yapı şart.
Tüm sanal ve telefon dolandırıcılıklarına yönelik “Fraudehelpdesk.nl” gibi bir kamusal uygulama altyapısı vatandaşların, tüketicilerin güncel oltalama, saldırı, sahtecilik gibi mesaj ve içerikleri sorgulayabilmesine imkan sunacak. Ciddi milli servet kaybının önüne geçilecek. Çoğu kişi mesajı teyit edemediği gibi kaygı ve korkularla bunları danışmaktan çekiniyor.
Sitelerin site dışından sertifikalı/yetkili profesyoneller tarafından yönetilmesi, finansalları ve faaliyet raporunu kamuya açık yayınlaması, bağımsız denetime tabii olması gibi konular değerlendirilmeli. Sitelerde 18 yaş altında ATV, motor, araba kullanımı, sahipsiz araba parkı, tekel bayisi açılması veya gürültü, çevreyi kirletme gibi Kabahatlar Kanunu durumlarında site yönetimlerinin yetkisi arttırılmalı, mevzuat düzenlenmeli.
Yurtdışı yerleşik yabancı kurumlardan alınan mal ve hizmetler. Mesela Radisson Rewards uygulamasından kredi kartı ile konaklama için puan (ödül değil) satın alındığında bir süre sonra sözleşmeye atıfla satın alınan şey iptal edilebiliyor. Sınır ötesi e-ticaret zorluklarından biri daha. UKOME kararının üstünde özel okul servis ücretinin belediyeye bildiriminde Tüketici Hakem Heyeti adresleniyor. Vatandaş bu konuyu kendi mi çözmeli. Yoksa genel bir çözüm mü olmalı.