Tüketici bir türlü bilgilendirilemiyor !

Can KANTAR SEKTÖRÜN İÇİNDEN cankantar@gmail.com

SEKTÖRÜN İÇİNDEN / Can Kantar cankantar@gmail.com Tüketicinin sigorta poliçesini satın almadan önce doğru bilgilendirilmesi amacıyla hazırlanan "Bilgilendirme Yönetmeliği" ne yazik ki bir türlü hayata geçemiyor. Daha önce de birkaç kez ertelenen Tüketiciyi Bilgilendirme Yönetmeliği'nin aslında 1 Mart 2008 tarihinde uygulamaya geçmesi gerekiyordu. Fakat hala ortada ne bilgilendirme formu, ne de tüketicinin böyle bir şeyden haberi var. Bilgilendirme Yönetmeliği'nin amacı, sözleşme öncesinde sigortacının tüketicilerin anlayacağı dilden kısa ve öz bilgilerin olduğu bir belgeyi sigortalıya okutarak altının imzalatılmasıydı. Böylece tüketici ile sigorta şirketleri arasındaki olası sorunlara baştan bir engel konmuş olacaktı. Bu uygulama gelişmiş ülkelerde mevcut. Birçok ülkede bireysel tüketiciye yönelik bir uygulamayken, bizde ise genele yayılmış durumda. Yani bir holding de kurumsal anlamda sigorta yaptırdığında böyle bir belgeyi imzalamak zorunda. Sektör buna çok itiraz etti, ama ne yazık ki bir gelişme sağlanamadı. Küçük renkli kartonlar olacaktı. Hazine Müsteşarlığı Sigortacılık Genel Müdürü Ahmet Genç ile yaptığımız görüşmelerde Bilgilendirme Yönetmeliği'nin tüketici açısından büyük önem arz ettiğini ifade etmişti. Genç, "AB ülkelerinde olduğu gibi Bilgilendirme Yönetmeliği ile poliçe satılacak müşteriye basit ve anlaşılır bir bilgilendirme formu verilmesini mecbur kılıyoruz. Bana göre sigortacılıkla ilgili sorunların yüzde 90'ı başlangıçta doğru bilgilendirilmemekten kaynaklanıyor" demişti. Ahmet Genç, bilgilendirmeyle ilgili bilgi verirken de "Her branşa göre farklı renklerde küçük kartonlarda tüketicinin anlayacağı dilde kısa ve öz bilgiler olacak. Sigortacı sigortalıya formu okutup altını da imzalamasını isteyecekti" yorumunda bulunmuştu. Ama ne yazık ki iş uzadı da uzadı. Yönetmelik çıktı, uygulama iki kez ertelendi. Sektör bunun için bilgi işlem altyapısını hazırladı. Her branş her farklı poliçe için bilgilendirme formu hazırladı. Sonunda ne oldu dersiniz ? Acente komisyonu 'tonere' gidecek. Sektörden görüştüğüm yöneticiler, "Can Bey o iş tamam diyor." Nasıl tamam diyorum? En kısası dört A 4 sayfası tutuyormuş. Poliçenin kapsamına göre 15 sayfaya kadar çıkanı varmış. Bunun şirketten şirkete değiştiğinin altını çizmem gerekir. Bütün şirketlerde durum üç aşağı beş yukarı aynıdır. Peki ben şimdi şunları soruyorum. - 1 Mart tarihinden itibaren bunu uygulayan şirket var mı? - Poliçeyi okumayan tüketici en azı 4 sayfalık Bilgilendirme Formu'nu nasıl okuyacak ? - Poliçede yazan maddeler Bilgilendirme Formu'nda da var mı? - Tüketiciye "Oku, altını imzala" dediğinizde tepki oluşmayacak mı? - Acentelere bu formlar gönderildi mi? - Acenteler formları internetten indireceklerse toner maliyetini kim karşılayacak? Tüketici formu okumadan imzalamamalı Bu soruları çoğaltabiliriz ama soruna bir çare olur mu bilemem. Öncelikle şunu belirtmeliyim tüketicinin doğru bilgilendirmesinden yanayım. Gelişmiş ülkelerdeki uygulamaların ülkemize de adapte edilmesinde bir sorun yok. Hazine bence bu formları kendisi hazırlamalıydı. Ayrıntıya girilmeden en sık karşılaşılan sorunların önüne geçilebilecek genel uyarı maddelerini alt alta yazacaktı ve sigorta şirketlerine verecekti. Bilgilendirme formlarının yine de tüketiciler tarafından okunmayacağını düşünüyorum. Sekiz sayfalık bir bilgilendirme formunu okumak istemeyecek birçok tüketici olacaktır. Okuyanlar ise 'altını imzala' denildiği için korkudan okuyacak. Bu noktada tüketicilere uyarım; 'Her ne olursa olsun bilgilendirme formlarını okuyun. Bu nedenle doğabilecek sorunlar nedeniyle mağdur olmayın." Uygulama için ise dileğim tabii ki başarılı olması. Bunun aksi zaten düşünülmemeli.

Tüm yazılarını göster