TÜFE koşar adım çift haneye gidiyor, yüzde 7.6 da zora giriyor

Alaattin AKTAŞ EKO ANALİZ ala.aktas@gmail.com

Bardağın boş tarafı; enflasyon, yüksek seyretmeye devam ediyor. Bardağın dolu tarafı; enflasyon, tahminlerimiz doğrultusunda geliyor. Kimi okurlar zaman zaman tahminlerimizde yanıldığımızı dile getiren eleştiriler yöneltiyorlar; haklılar, yanıldığımız da oluyor elbette. Ama Merkez Bankası gibi, Hazine gibi, Maliye Bakanlığı gibi, Kalkınma Bakanlığı gibi koskoca kurumlar bile yanıldıktan sonra, biz yanılmışız çok mu!

İşte son TÜFE gerçekleşmesi. Yüzde 5.3’lük hedefle yola çıktık, ilk enflasyon raporunda tahmin hanesine yüzde 6.6 yazdık, ikinci raporda bu kez tahmini yüzde 7.6’ya revize ettik. Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı da, ikinci raporu açıklarken enflasyonun nisanda daha ılımlı seyrettiğine ilişkin ipuçları geldiğini söylemedi mi… Nerede o ipuçları?
TÜFE’deki nisan ayı artışı yüzde 1.34 düzeyinde. Fiyatlar ilk dört ayda neredeyse yüzde 5 artmış, nisan itibariyle yıllık artış da yüzde 9.38’e ulaşmış. 
Daha önce de birkaç kez yazdığımız gibi, gidişat çift haneye doğru. En azından mayıs sonunda çift haneyi göreceğiz gibi. 

Haziran sonunda baz etkisi sayesinde büyük olasılıkla hızlı bir gerileme ortaya çıkacak. Merkez Bankası’nın beklentisi de bu baz etkisine dayanıyor zaten. Mayıs sonunda yüzde 10’ları görürsek, haziran sonunda belki yeniden yüzde 9’a ineceğiz. Eşeği kaybedip bulmak gibi bir durum bu! Üstelik, haziran sonunda yüzde 9’a insek bile, bunu koruyup koruyamayacağımız da belli değil.

Geçmişe bak, geleceği gör!

Öyle bilimsel olmayan, çok basit ve yalın bir hesapla bu yılın nasıl seyredebileceği konusunda fikir yürütmeye çalışalım. Geride kalan 10 yılın ortalamasında ilk dört aydaki artış yüzde 2.94 olmuş. Son sekiz ayın ortalaması yüzde 5.13. Yılın tümündeki artışın ortalaması ise yüzde 8.22. 
Bu yıl ilk dört ayda, yüzde 4.96 ile önceki 10 yıl ortalaması olan yüzde 2.94’ün çok çok üstünde bir artış var. Bu birinci dezavantaj. İkincisi, son sekiz ayda gerçekleşen artış ile bu yıl öngörülen artış arasındaki makas. Son 10 yıl ortalamasında, nisan-aralık artışı yüzde 5.13, bu yıl ise yalnızca yüzde 2.52 bekliyoruz. Yüzde 2.52, yıllık tahmin olan yüzde 7.60’ın tutması için gereken oran. 
İlk 4 ayda 2.94 ortalamadan 4.96’ya çıkmışız; son 8 ay için ise 5.13 ortalamadan 2.52’ye inmeyi umuyoruz. Bu ne kadar gerçekçi?

Son 10 yılın en yüksek 4 ayı

TÜFE, ilk dört ayda yüzde 4.96 arttı. Bu oran, 2004-2013 dönemini kapsayan son 10 yılın en yüksek ocak-nisan artışı olarak kayıtlara geçti. Daha önce ilk dört ay itibariyle en yüksek artışlar yüzde 4.82 ile 2008’de ve yüzde 4.55 ile 2010’da görülmüştü. 
İlk dört ayda en düşük artışın yaşandığı yıl ise yüzde 1.07 ile 2009 olmuştu. 

Enflasyonun ne önemi var!

Nisan enflasyonu tahminlerin üstünde çıkmış, 4 ayda yüzde 5’e ulaşmışız, yıllık oran yüzde 9’u aşmış, çift haneye doğru gidiyormuşuz. Bunların ne önemi var ki, enflasyonun ne önemi var ki?
Yıllar önce ne diyordu o güzel şarkısında Özdemir Erdoğan: “Paranın ne önemi var, mühim olan insanlık…”

Şimdi de ekonomiyle içli dışlı hükümet üyeleri, “Enflasyonun ne önemi var, mühim olan faiz” demiyorlar mı. Biz de tutmuş, deminden beri enflasyonun nerelere ulaştığından, nereye gitmekte olduğundan söz ediyoruz. Sahi, enflasyonun ne önemi var ki?

Tüm yazılarını göster