TÜFE arttı, artmaya da devam edecek gibi...

Alaattin AKTAŞ EKO ANALİZ ala.aktas@gmail.com

TÜFE, yeni yıla artışla başladı. Ocak ayında yüzde 1.2 dolayında tahmin edilen oranın üstüne çıkıldı ve yüzde 1.65 olan artışla birlikte yıllık oran yüzde 7.31'i buldu.

Bu daha başlangıç, sanki biraz öyle görünüyor. Bu yıl fiyatların yönünü belirleyecek politikalar bir yana, baz etkisinden dolayı nasıl bir eğri ortaya çıkacağı az çok tahmin edilebilir gibi. O eğri de bize enflasyonun yönünün yukarı olduğunu gösteriyor.

Hep vurguladık; 2013'ün ekonomi politikalarını 2014'ün seçimi belirleyecek. Hatta denilebilir ki, 2013'te hemen hemen tüm kararlar 2014 gözetilerek alınacak. Bu yüzden, her ne kadar şimdi sıkı maliye ve para politikaları uygulanıyorsa da yılsonuna doğru bu politikalarda önemli değişiklikler görebiliriz. Hem hükümet kanadından Merkez Bankası'na dönük "Bir kararnameye bakar" gibi nezaket sınırlarını zorlayacak ölçüde eleştiriler gelmekte olduğu dikkate alınırsa...

Biz, şimdilik mevcut politikaların aynen sürdürüleceği varsayımıyla enflasyonun nasıl seyredebileceğine bakalım.

Baz etkisinin ortaya koyduğu tahmin yapmayı kolaylaştıran bir tablo var. Buna göre, yıllık enflasyonun ilk üç ay yükseleceği, nisanda gerileyeceği, mayısta aynı kalacağı, haziran-temmuz-ağustos döneminde aynı oranda ve mayısa göre çok az yukarıda oluşacağı, eylül ve ekimde gerileyeceği, kasım ve aralıkta ise yeniden artış göstereceği tahmininde bulunulabilir.

Eğilime ilişkin tahminin ötesine geçip, iddialı bir şekilde aylar itibariyle yıllık oranın hangi düzeyde oluşabileceği konusunda da tahmin yapmaya çalıştık. Bunu yaparken, özellikle son yıllardaki gelişmeyi göz önünde bulundurduk ve kuşkusuz geçen yılın oranlarının yaratacağı baz etkisini dikkate aldık.

Yaptığımız hesaplamalar, yıllık enflasyonun mart sonunda yüzde 8 sınırını aşacağını gösterdi. Ancak bu yıl yüzde 8'in üstünde yalnızca mart ayında kalınacağı gibi bir sonuca ulaştık. Yılı ise yüzde 7.70 dolayında bir TÜFE artışıyla kapatacağımızı tahmin ediyoruz.

Ocak ayı artışı iki sektörden

Yeniden ocak ayındaki tabloya dönersek. Yüzde 1.65'lik artış, tümüyle iki sektörden kaynaklanmış durumda. Yüzde 4 artış gözlenen gıda ve alkolsüz içecekler toplam endekse 0.97 puanlık bir etki yaptı. Yüzde 14.26 artışın yaşandığı tütün ve alkollü içecekler grubunun toplam endekse etkisi ise 0.72 puan oldu.

Bu iki grubun toplam artıştaki etkisi 1.69 puana ulaştı. Diğer gruplardaki artış da endeksi 0.44 puan etkiledi. Giyim ve ayakkabı grubunda ortaya çıkan fiyat gerilemesi, toplam oranı 0.48 puan aşağı çeken bir etki yaratınca, aylık artış yüzde 1.65 düzeyinde gerçekleşti.

Ve otomobil...

TÜFE'de otomobilin geçen yıl yüzde 6.4 olan payı, bu yıl 7.8'e yükseltildi. 2000 cc otomobillerin payı yüzde 0.7453'ten yüzde 0.6656'ya, benzinli otomobillerin payı yüzde 3.1690'dan 2.7652'ye indirildi. Buna karşılık, dizel otomobillerin payı 2.5074'ten 4.4151'e çıkarıldı.

Böylece, otomobillerin TÜFE içinde geçen yıl yüzde 6.4217 olan payı bu yıl yüzde 7.8459'a çıkmış oldu.

İlk sırada kira var

TÜFE'de en fazla ağırlığa sahip harcama kalemi olarak kira yer alıyor. Yüzde 5.13 ağırlığı bulunan kirayı yüzde 4.73 ile sigara, yüzde 4.42 ile dizel otomobil, yüzde 3.52 ile elektrik ve yüzde 2.94 ile ekmek izliyor.

TÜFE'de yüzde 1'den fazla paya sahip diğer mal ve hizmetler ile payları şöyle: (Yüzde olarak)

"Benzinli otomobil 2.77, cep telefonu görüşme ücreti 2.44, su faturası 2.11, benzin 1.93, dolmuş ücreti 1.73, dana eti 1.65, doğalgaz 1.60, LPG 1.46, mazot 1.25, tüp 1.20, kömür ücreti 1.19, sıcak içecekler 1.10 ve tavuk eti 1.06."


Tüm yazılarını göster