TÜBıTAK'ın AR-GE hocaları!

Ferit Barış PARLAK AYRINTI ferit.parlak@dunya.com

AYRINTI / Ferit B.PARLAK ferit.parlak@dunya.com Türkiye, emeğe dayalı üretimde rekabet gücünü kaybetmeye devam ediyor. Rekabet edebilirlik için yoğun teknoloji kullanımı ve katma değeri yüksek ürünlerin üretimi gerekiyor. Bu nedenle tüm dünya ülkeleri AR-GE'ye yöneliyor, kanun ve yönetmelikler kanalıyla KOBİ'lere verilen devlet teşviklerinin hacmini artırıyor. Biz ne yaptık? Üretici ve ihracatçı KOBİ'lerin çoğunluğunu memnun etmeyen yeni AR-GE Kanunu çıkardık. Ve TÜBİTAK'ta AR-GE için oluşturulan bütçeyi artırdık. Yabancılarla rekabet içinde olan üretici ve ihracatçı dostlardan, sayfalar dolusu dosyalar hazırlamalarına rağmen TÜBİTAK'ın desteklerinden faydalanamadıkları yönünde aldığım telefon ve maillerin sayısı her geçen gün artıyor. Son gelen maili paylaşmak istedim: "Patenti alınabilecek çok özel bir ürün için aylar önce yüzlerce sayfalık bir rapor hazırlayıp TÜBİTAK TEYDEB'e sunduk. Yapmış olduğumuz ürünle ilgili tüm dünyada alınmış, faydalı model ve patentleri bulduk, dosyanın ekine koyduk ve aylar önce TÜBİTAK'a teslim ettik. TÜBİTAK TEYDEB'de yapılan ön incelemeden sonra dosya kabul edildi ve hakemlere havale edildi. Projemiz büyük olduğu için üç farklı üniversiteden, üç hoca fabrikamızı ziyarete geldi. Her üç hoca da, daha önce özel sektörde hiç çalışmamış, birçok makinenin gerçeğini bile görmemiş durumdaydılar ve sayfalar dolusu dosyayı incelemeden gelmişlerdi. Kendilerine kapsamlı bir sunuş yaptık. Fabrikayı gezdirdik. Ürün tasarım aşamalarını gösterdik. Her bir hoca, toplam 4 saat kaldı ve projeyi kendi kafalarına göre değerlendirmiş oldular. KOBİ'leri AR-GE'ye teşvik etmekten çok, hocalara ek gelir sağlamak ve danışmanlık adı altında komisyon almalarını sağlamaya yönelik sistemde dört saatliğine gelen hocalar, bu iş için ulaşım ücretleri hariç 1.000 YTL'nin üzerinde para aldılar. Ayda bir toplanan MAKİTEG Komisyonu'ndaki her bir hoca, ulaşım hariç toplantı başına 3.000 YTL gibi bir para alıyorlar. Bu sistem böyle devam ettiği sürece AR-GE teşviklerinin doğru firmalar tarafından alınması ve ekonomiye kazandırılması imkan ve ihtimal dahilinde değil. Konuyla ilgili, TÜBİTAK'a proje vermiş ve sıkıntılarını sizinle paylaşmış onlarca firmanın olduğunu biliyorum. Onlar da yukarıda anlatmış olduğum bilgileri teyit edeceklerdir. TÜBİTAK'tan, AR-GE teşviki alıp almamak çok önemli değil, ürünümüzü geliştirmeye kararlıyız. Bunun için kendi içimizde bütçe de oluşturduk. Ancak, sayfalarca rapor hazırlamak için şahsım ve ekibimin harcadığı emeğe üzülüyoruz. Ayrıca, ununu eleyip eleğini duvara asmış hocalarımızın, göbeklerini kaşırken birçok KOBİ'nin almayı hak ettiği teşvikleri de almalarına engel olmalarına gönlüm razı değil. Bu olaylardan TÜBİTAK üst yönetiminin haberi olmayabilir. Bizim sizden talebimiz bu olayı köşenize taşımanız. Bir deniz yıldızını (KOBİ) kurtarabilirsek, Türkiye için çok şey farkedecek. Bu bilinç ve duyarlılık içerisinde sizden destek bekliyoruz."

Tüm yazılarını göster