TÜBİTAK 1514 Programına uzman bakışı..

Hilmi DEVELİ EKONOMİDE SATIR ARASI hilmideveli@gmail.com

Memet Yazıcı, Boğazici Üniversitesi Mühendislik Fakültesi’ni bitirdikten sonra işletme yüksek lisansını Amerika’da University of Rochester, Simon Business School’dan almış ve ABD’de 17 yıl çeşitli girişim sermayesi yatırımları yönetimi görevlerini üstlendikten sonra Türkiye’ye dönen insanımız.

2008 yılından bu yana Türkiye’de girişim sermayesi ve risk sermayesi yönetici liderliğini yapmış sonrası da TRPE Capital’in Türkiye ofisinin Genel Müdür’ü ve Netaş Telekominikasyon AŞ, Probil Bilişim ve BDH İletişim’in Yönetim Kurulu Üyesi olarak iş yaşamını sürdürmekte.

Kendisiyle TÜBİTAK’ın 1514 programını ve bu bağlamda KOBİ’leri konuştuk.

“1514 programı, dünyadaki örneklerinin “en iyisi” sınıfında bir program olarak gerçekleşti.

TÜBİTAK Başkanı Yücel Bey ve TEYDEB Başkanı Fatih Bey’in emekleri çok değerli.

Ülke olarak 5 yıl içinde erken evre yatırımların desteklenmesi programlarında 25 yıllık bir yol aldık.

Bakan Nihat Ergün Bey’in dediği gibi bu program en az 10 yıllık bir program olmalı.

- Risk sermayesi yatırımları ve fonları biraz çiftçilik gibidir – iyi yıllar ve kötü yıllar olur.

- Programın en az 10 yıllık olması iyi yılları yakalamak açısından çok önemli

- Erken evre teknoloji çok önemli ve en çok desteklenmesi gereken alan olmakla birlikte, farklı konularda çağrı yapılması veya genel çağrıların içinde “tercih” alanları eklemesi önemli.

Amerika’daki benzeri program olan OPIC, her yıl 2-3 çağrı yapar ve bu örnekle tamamlar.

Fonların strateji dokümanlarının “müzakere”si sırasında, TÜBİTAK spesifik düzeltme ve isteklerde bulunabilir.

- Çağrıya uygunluk testi ve koşulu

- Yıllık uygunluk testi ve raporu

- Yatırımlarda bilgilendirme zaten her fonun yaptığı bir adım, ancak şart koşulabilir.

- Yatırımların “onaya” tabi olması risk sermayesi modeli açısından kabul edilebilir değil

Programın Türkiye odaklı fonlara verilmesi çok önemli

İlerde sadece Türkiye’de mukim fonlara veya sadece GSYO/GSYF kısıtlanması, programı son derece kısıtlar.

Yabancı sermayenin Türkiye’ye girmesini engeller.

Ülkemizde yerleşik GSYF dünyadaki kurumsal yatırımcılar tarafından kabulü en az 10-15 yıl sürecektir.

Hiçbir teknoloji şirketi sadece TR içinde yaşamayacağı gibi, hiçbir teknoloji fonu sadece Türkiye’li yatırımcılarla yaşayamayaz.

1514 verilecek fonlarda iki özellik herşeyden daha önce aranmalı.

Tecrübe – risk ve girişim sermayesi yatırımları konusunda tecrübe mutlaka gerekir.

Güvenilirlik–bu işin sermayesi para değil, itibardır.

Dürüst ve temiz bir isim ve marka herşeyden daha önemli olduğu dünyaca bilinir.

Paranız yoksa bulabilirsiniz, kaybolan itibarı ve güveni yenilemek mümkün değildir.

1514 programı, IVCI ve fonların fonu programı ile bir bütün oluşturmaktadır.”

Memet Yazıcı’nın 1514 le ilgili değerlendirmesi bunlar.

KOBİ’lere ilşikin bir değerlendirmesine gelince;

“6 yıldır Türkiye’de KOBİ odaklı yatırım yapmaktayım. Kariyerimde teknoloji sektöründe 15’ten fazla yatırım yapma fırsatım oldu, çoğunluk KOBİ ve erken evre odaklı yatırımlar.

Erken evreden KOBI’ye, KOBI’den büyük şirkete giden yolu girişimcilerimizle beraber yaşayarak sayısız tecrübe edindik.

İnsan sermayesinin eksikliği–tüm KOBI’lerde ortak özellik yönetim takımındaki eksiklikler ve bir kişinin birçok rolü aynı zamanda üstlenmesi.

Zamanında müdahele edilmezse sonuçları aşırı yorgunluk, işletme körlüğü ve müşteri kaybı oluyor.

İşletme sermayesinin yönetimi–işi büyütmenin can damarı olan bu konuyu kısa, orta ve uzun vadeli plan ve hedefler yerine günü kurtarma odaklı yönetiyor birçok KOBI.

Sonuç ise aşırı borçlanma, büyümenin güdükleşmesi ve zararına iş yapmak oluyor.

Uluslararası iş ilişkileri-İhracat yapmak uluslararası çalışmanın ilk adımı, ancak markalaşma, uluslararası işbirlikleri, coğrafi odaklanma yoksa kısa süreli maceralar olarak kalıyor.

Inorganik büyüme-KOBI’lerimiz herşeyi kendileri yapma çabasından, önlerine çıkan satınalma, ortak girişim ve benzeri inorganik büyüme fırsatlarını görmüyorlar.

Çoğu zaman bu fırsatları görecek profesyonel kadrolardan yoksunlar.

KOBİlerde iyi bir ortaklık, iyi bir evlilik gibidir.

Aynı amaçla beraber çalışmayı, ortağınıza saygı göstermeyi, her zaman açık ve direkt iletişim kurmayı ve en önemlisi kârı olduğu gibi zararıda paylaşmayı gerektirir.”

Girişim sermayesi ve KOBİ’lerin analiz ve yönetim konusunda deneyim sahibi Memet Beyin değerlendirmesini önemsiyorum ve bunları konuyla ilgilenen okurlarımızla da paylaşmak istedim..

Tüm yazılarını göster