17 Ekim 2009 tarihli Resmi Gazete'de yer alan Bakanlar Kurulu kararına göre, üzerinde radyo ya da televizyon yayınlarını almaya yarayan kara taşıtlarının satışları üzerinden binde 8'lik pay TRT'ye aktarılacak.
Daha önceki düzenlemede bandrol vergisi taşıtın değeri üzerinden değil, taşıtta kullanılan radyonun fiyatı üzerinden alınıyordu ve oranı yüzde 16'ydı. Ortalama fiyatları 200-500 lira arasında değişen oto radyolarından yaklaşık 30-80 lira arasında bandrol vergisi TRT'ye aktarılıyordu.
Hükümet çevrelerinden yapılan açıklamaya göre vergi taşıtın fabrika çıkış fiyatından alınmaya başladığında tüketicinin ödeyeceği vergi ortalama bir otomobilde 160 liraya yükselecek.
Otomotiv sektöründekiler ise daha yüksek vergi miktarlarını dile getiriyor. Belli araçlarda verginin Euro olarak 600-800 Euro'ya ulaşabileceği bunun da otomotiv ürünlerinin satış fiyatında yükselmeye yol açacağı belirtiliyor.
Bakanlar Kurulu'nun kararının yanlış olduğunu savunanlar bu karar ile bandrolün radyo-TV alıcısı cihaza değil, onu taşıyan araca endekslendiğini, Bakanlar Kurulu'nun yasanın kapsamını genişletmek konusunda değil, bandrol oranlarını belirlemekle yetkili olduğunu ileri sürüyor.
Bakanlar Kurulu kararına göre radyosu ya da televizyonu olan hava ve deniz taşıtları, kulaklık, fotoğraf makinesi, adımsayar ve banyo sistemi dahil pek çok araçta da vergi oranları yükselecek.
Bilindiği gibi elektrik faturalarından yapılan yüzde 2 kesinti ve radyo ve TV cihazlarından alınan bandrol vergisi TRT'nin önemli kaynaklarını oluşturuyor.
Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün, araçlardan alınan TRT bandrol ücretlerinin artırılmasına ilişkin Bakanlar Kurulu kararıyla ilgili olarak, ''Bu dönem itibariyle bu tür kararların kamu mali dengelerinin oluşturulmasına önemli bir katkı sağlayacağını düşünüyorum. Mali dengeler yeniden oluştuğunda eminim bu tür uygulamalar da gözden geçirilmiş olacaktır'' diyor.
Bakan'ın AA tarafından medyaya aktarılan açıklaması şöyle: ''Bugün itibariyle tüketim hacmi yüksek olan birtakım sektörlerden bazı kamu harcamalarının finanse edilmesi, bütçe açıklarının disiplin altına alınması ve geleceğe dair makro dengelerin bozulmaması açısından önemlidir. Her verginin rahatsız edici bir yönü vardır. Ben bunu kabul ediyorum ama vergi de kamu dengelerinin kurulması açısından vazgeçilmez bir kaynaktır. Dolayısıyla bunların bu dönem itibariyle kamu mali dengelerinin oluşturulmasına önemli bir katkı sağlayacağını düşünüyorum. Mali dengeler yeniden oluştuğunda eminim bu tür uygulamalar da gözden geçirilmiş olacaktır. Çünkü bu gözden geçirmeleri daha önceden de yaptık.''
Bakan'ın açıklamasını iki açıdan eleştirilebilir:
1) Kriz döneminde , halkın satın alma gücünün daraldığı günlerde vergi artırmak, piyasayı daha da daraltır.
2) Kriz döneminde, artırılacak vergi kaynağı ile devletin zorunlu harcamalarının değil de özel sektörle rekabet halinde olan bir kamu iktisadi kurumunun cari harcama güçünün yükseltilmesine çalışmak yanlıştır.
Milliyet Ekonomi'de TRT'nin gelir gider rakamları yayınlandı. Bu rakamlar doğru ise, çok sayıda özel TV ve radyo kuruluşu ile rekabet için de olan TRT'ye vergileri artırarak yeni imkanlar sağlama arayışını olağan görmek mümkün değildir.
Gerçekçi olalım. TRT son zamanlar atılım içinde. TRT Yönetimini ve çalışanlarını alkışlayalım. Fakat bu TRT'nin başarısını mükafatlandırmak için halktan ek vergi toplamayı gerektiremez.