Transferdeki durgunluk borçları ve belirsizliği gösteriyor

Cem TOP SPOR ANALİZ cem.top@dunya.com

Birçok yönüyle enteresan bir sezon yaşıyoruz. Üzerine şike davasının gölgesi düşmüş bu ilginç sezonda; play-off uygulaması, hafta içi maç trafiği, neredeyse dakika başı değişen gündem ve belirsizlik, yönetimlerin hareket alnını daralttığı kadar sahada oynanan futbola da bir şekilde damga vurmuş durumda. Tarihinin en kısır sezonlarından birini yaşayan ligimiz, Play-Off hedefiyle puan farklarını koruma güdüsü içindeki takımların defansif tedbirlere zirve yaptırdığı bir anlayışı baş tacı etmiş durumda. Hal böyleyken "fark yaratmak" ve "yukarılara tırmanmak" da hiç kolay değil. Bu hedefe giden yolda önemli köşe taşlarından birini "takımı takviye etmek" dolayısıyla "transfer yapmak" olarak kabul edecek olursak, ilginç biçimde o cephede de pek yaprak kımıldamadığını görüyoruz. Pek tabiki bu durgunluğun birincil sebebi, gerçeküstücü takılan yöneticilerin aksine takımlarımızın mali tablolarının son derece realist olması. Bu tabloların işaret ettiği gerçekler futbolumuzun belirsizlik ortamıyla birleştiğinde ise son derece atıl ve hareketsiz bir transfer sezonu yaşıyoruz. Pazarda faal gözüken birkaç kulüpten biri olan Trabzonspor; Şampiyonlar ligi katılım, yayın hakları ve performans ödüllerinin getirdiği bolluğu yaşaması bakımından istisna kabul edilebilir. Hoş, bordo-mavililerin 24 Aralık'ta gerçekleştirdikleri mali kongrede toplam borcun 99 milyon 741 bin 240 bin TL (yaklaşık 40 milyon 680 bin euro) olduğunun açıklanması da Sadri Şener yönetiminin operasyonel serbestisine vurgu yapan bir başka pozitif veri. Buna mukabil Beşiktaş Kulübü'nün Mali İşlerden Sorumlu Asbaşkanı Ertunç Soğancıoğlu tarafından aynı tarihte yapılan bir açıklamada, siyah-beyazlıların net borcunun (alacaklar çıkıldıktan sonra) 383 milyon 150 bin 960 lira olduğunun belirtilmesi (yaklaşık 156 milyon 260 bin euro) kulüpte alınan tasarruf tedbirlerini açıklar nitelikte. Hemen hatırlatalım bu borcun yaklaşık 37 milyon 830 bin euroluk kısmı Yıldırım Demirören ve Serdal Adalı'ya olan faizsiz borç. Anlayacağınız hemen hemen Trabzonspor'un toplam borcu kadar Beşiktaş'ın Yıldırım Demirören ve Serdal Adalı'ya borcu bulunmakta.

Futbolumuzun diğer iki lokomotifinde ise durum şöyle: Geçtiğimiz ekim ayı içerisinde yapılan Fenerbahçe Yüksek Divan Kurulu Toplantısı'nda sarı-lacivertli kulübün 346 milyon 480 bin 550 lira (yaklaşık 141 milyon 300 bin euro) borcu olduğu açıklanmıştı. Kulübün şike iddialarının merkezinde olması dolayısıyla sponsorluk, Şampiyonlar Ligi gibi bir kısım girdilerden mahrum kaldığı biliniyor. Üstelik olası bir kötü senaryoda yayın gelirlerinden olunması ihtimali de mevcut. Böylesi bir durumda sarı-lacivertli kulübü oldukça zor günler bekleyeceği yadsınamaz bir gerçek. Kredi kullanmamak adına ağustos-aralık döneminde toplam yüzde 25.66'lık hisse senedi satışı gerçekleştiren Galatasaray'ın Ünal Aysal başkanlığında sıkı bir mali politika izlediğini ve bunun sonuçlarını görmeye başladığını biliyoruz. Buna rağmen geçmişten gelen yüklerin de etkisiyle sarı-kırmızılıların yaklaşık 231 milyon 110 bin euro borcu olduğu bizzat Ünal Aysal tarafından dile getirilmişti. Ağır yükün kulübün geleceğine sekte vurması ihtimaline karşılık sıkı mali politikaların Galatasaray cephesinde de izlenmeye devam edeceğini belirtelim. Esasen bu borç rakamları milyonlarca taraftara sahip büyük kulüpler için çevrilebilir çerçevede gözükse de şike davasının olası yan etkileri yönetimlerin korkulu rüyası halini aldı. Fenerbahçe'ye uygulanacak olası küme düşürme müeyyidesi doğal olarak yayıncı kuruluşun sözleşme ile taahhüt ettiği kaynağı kulüplere aktaramaması anlamına gelebilir çünkü Fenerbahçe'nin olmadığı bir Süper Lig'in değeri ihalede kovalanan rakamları hiçbir zaman bulmayacaktır. Bugün en büyük girdilerini yayıncı kuruluştan sağlayan kulüpler, bir yandan bu kötü senaryodan korkarken diğer yandan "işlerini kış tutmayı" hedefler bir görüntüdeler. Öte yandan Fenerbahçe'nin ligde tutulduğu ancak UEFA ve FIFA'nın tatmin edilemediği senaryoda ise Türk kulüplerinin Avrupa kupalarına alınmaması gibi bir ihtimal gerçeklik kazanabilir ki, bu da özellikle Şampiyonlar Ligi katılımcısı kulüplerin bilançolarındaki en önemli ikinci girdiden mahrum kalmaları anlamına gelecektir. Bıçak sırtında ilerleyen bu sürecin hasarsız atlatılma ihtimali yönetimler tarafından da gerçekçi bulunmuyor olmalı ki, tüm kulüpler tarihlerinde görülmemiş ölçekte tasarruf tedbirlerini uygulamaya koyuyorlar. "Bizim takım neden transfer yapmıyor?" diye sormadan evvel olası gelişmeleri enikonu düşünmekte fayda var. Tüm bu yaşananların belki de tek pozitif tarafı, kulüplerin yıllardır "üvey evlat" muamelesi yaptıkları altyapılara dönüp bakmak zorunda kalacak olmaları. Anlayacağınız, "yabancı serbest ama kaynaklar kısıtlı".

DÜNYA LİGLERİNDE TRANSFER

- Irkçılık tartışmalarının merkezindeki Liverpool'lu Luis Suarez, konu hakkında bağımsız bir komisyona verdiği ifadelerde "tutarsız" ve "güvenilmez" bulundu. Suarez, İngiliz Futbol Federasyonu (FA) tarafından Manchester United'lı Patrice Evra'ya karşı ırkçı bir ifade sarf ettiği gerekçesiyle sekiz maç ceza ve yaklaşık 48 bin euro para cezasına çarptırılmış, Liverpool kulübünün cezaya itiraz etmesinin ardından ceza askıya alınmıştı.

- Atletico Madrid forması giyen Jose Antino Reyes, eski takımı Sevilla'da forma giyebileceğini takımın yeni hocası Diego Simeone'ye de aktardı ve ayrılabileceğini dile getirdi. 2000-2004 yılları arasında Sevilla'da oynayan Reyes, "Ben kariyerim açısından tekrar Sevilla'ya transfer olmamın iyi bir hamle olacağını düşünüyorum." şeklinde konuştu.

- Her sene düzenlenen Avrupa'da forma giyen yılın en iyi Brezilyalısına verilen Samba d'Or ödülünün bu seneki sahibi Milanlı Thiago Silva oldu. Geçtiğimiz sezon Milan forması altında başarılı bir performans sergileyen 27 yaşındaki oyuncu, Milan'ın şampiyon olmasında da önemli bir paya sahip olmuştu. 2009 yılından bu yana Milan forması giyen Silva, 24 kere de Brezilya Milli Takımı'nın formasını giymeyi başardı.

- İngiltere Milli Takımı'nın İtalyan çalıştırıcısı Fabio Capello, Türk kökenli oyuncuların Almanya Milli Takımı'nda oynamasını eleştirdi. The National'a açıklamalarda bulunan Capello, "Ortada bir sorun var. Almanya'nın kadrosunda beş oyuncu Türk kökenine sahip. Türkiye o beş oyuncuyla çok daha iyi yerlere gelebilirdi." ifadelerini kullandı.

- Ligue 1 ekiplerinden Lille forması giyen oyuncusu Joe Cole, Chelsea yönetiminin Jose Mourinho ile yollarını ayırmasını yanlış karar olarak değerlendirdi. Mourinho ile beraber Chelsea'de 3 yıl içerisinde 6 kupa kazanan 30 yaşındaki oyuncu, kariyerinin en başarılı dönemlerini Portekizli teknik adamın yönetiminde yaşadığını söyledi.

- Yeni yılda daha geniş bir kadroyla mücadele etmeyi hedefleyen Parma, Panathinaikos'un yıldızı Sotiris Ninis'i transfer etmek istiyor. Parma'nın Ninis'e yıllık 750 bin eurodan dört senelik bir sözleşme teklif edeceği konuşuluyor. Panathinaikos altyapısında yetişen oyuncu, kulüple bugüne dek 80'in üzerinde maça çıktı.

TÜRKİYE LİGLERİNDEN HABERLER

- Gençlerbirliği Kulübü Başkanı İlhan Cavcav, Galatasaray ve Trabzonspor'un Kulüpler Birliği'nden çekilecekleri yönündeki açıklamalarına ilişkin olarak, ''Gerek Galatasaray'ın gerekse Trabzonspor'un Kulüpler Birliği'nden çekilme yönündeki beyanatlarını hayret ve üzüntüyle okudum. Eğer bu iki güzide kulübün böyle niyetleri varsa, geride kalan 16 kulüp var, bence hiç mahsuru yok'' şeklinde konuştu.

- Türkiye Futbol Federasyonu tarafından yayınlanan TamSaha dergisinin ocak ayı sayısına açıklamalarda bulunan Pierre Webo, "Spor Toto Süper Lig büyük mücadelenin yaşandığı üst seviyede bir lig. Gelmeden önceki düşüncelerimle, burada oynamaya başladıktan sonra oluşan fikirlerim çok farklı. Üst seviyede çok oyuncu var." diyerek Türk futboluna övgüler yağdırdı.

- Trabzonspor ile sezon başlamadan sözleşme imzaladıktan sonra Almanya'ya giden ve burada talihsiz bir sakatlık geçiren Barış Özbek, iyileşmesinin ardından takıma döndü. İlk yarıda hiçbir maçta forma giyme şansı bulamayan ve takımla birlikte antrenmanlara katılamayan Barış Özbek, Antalya kampındaki tüm çalışmalarda yer aldı.

- Profesyonel Futbol Disiplin Kurulu, ligin ilk yarısında kulüplere toplam 4 milyon 340 bin 800 lira para cezası uyguladı. Kulüplerden en çok para cezası alan, 400 bin lira ile Fenerbahçe olurken, sarı-lacivertli kulübü 392 bin 500 lira ile Beşiktaş, 307 bin 500 lira ile Trabzonspor izledi. En az para cezası ise 10 bin lira ile Gençlerbirliği ve 11 bin lira ile Manisaspor'a verildi.

- Şike soruşturmasının başlamasının ardından dört büyük futbol kulübünün İMKB'deki hisselerinde yaşanan kayıplar, aradan 6 ay geçmesine rağmen telafi edilemedi. Soruşturma öncesine kıyasla Fenerbahçe'nin piyasa değeri yüzde 43, Beşiktaş'ın yüzde 35, Galatasaray'ın yüzde 56 ve Trabzonspor'un ise yüzde 36 oranında düştü.

- Orduspor Kulübü Başkanı Nedim Türkmen, Türkiye'de yaşanan şike soruşturmaları nedeniyle UEFA'nın Türk takımlarına en az üç yıl kupalardan men cezası vereceğini iddia etti. Türk takımlarının ciddi bir borç batağı içinde olduğunu da vurgulayan Türkmen, "Maalesef büyük takımların hepsi borç batağı içinde yüzüyor. Yakında bu borçlar döndürülemezse takımlarımız borç batağına saplanacaktır." şeklinde konuştu.

Tüm yazılarını göster