Trafik kazalarında 1 Nisan kaosuna hazır mısınız?

Can KANTAR SEKTÖRÜN İÇİNDEN cankantar@gmail.com

SEKTÖRÜN İÇİNDEN / Can Kantar can.kantar@gmail.com 1 Nisan'da maddi hasarlı trafik kazalarında Kaza Tespit Tutanağı (KTT) uygulaması devreye giriyor. Bu uygulama ile her otomobilde bulunması zorunlu olacak kaza tespit tutanakları hasar sonrası sürücüler tarafından doldurulup birbirlerine verilecek ve taraflar kaza sonrasında el sıkışıp ayrılacak. Polis beklenmeyeceği için trafik sıkışıklığı da yaşanmayacak. Kaza sonucunda yaralanma olması halinde veya kamu araçlarının kaza yapması durumunda kolluk kuvvetleri beklenecek. Kusur oranları 50 veya 100 olacak. Kısacası, hasar ya taraflar arasında bölüştürülecek ya da taraflardan biri yüzde 100 kusurlu sayılacak. Kaza sonrasında yüzde 100 kusurlu bulunan sürücünün kaskosu yoksa, aracındaki hasarı cebinden ödemek zorunda kalacak. İşte bu durum, zurnanın 'zırt' dediği bölüm olacak. KTT, tüketiciye iyi anlatılmalı Yönetmelik hazırlanırken; özellikle Yunanistan, İspanya ve Portekiz gibi ülkeler örnek alınmış. Akdeniz insanının farklılığı, kazalar sonrasında maddi hasarlar yanında bedeni hasarlara da dönüşür mü? Bunu hep birlikte göreceğiz. Tampon tampona yapılan kazalar için bir çözüm olacağına kesin gözle bakılabilir. Ama daha büyük maddi hasarlı kazalarda tarafların el sıkışıp ayrılacağına kimse pek inanmıyor. Sistemin yumuşak bir geçişle uygulamaya konulması gerektiğini düşünüyorum. Çünkü emniyet kolluk kuvvetleri "Bugün 1 Nisan. Trafik kazalarına gitmiyoruz" derlerse, kazalar içinden çıkılmaz bir kaosa sürüklenebilir. Uygulamanın başlamasına 21 gün var; fakat ne araçlarda kaza tespit tutanağı ne de sürücülerin bundan haberi var. Bu uygulamanın tanıtımı için bir süre daha geçmesi gerekiyor. Bu nedenle Bilgilendirme Yönetmeliği'nde olduğu gibi KTT uygulamasında da başlangıç süresi ertelenmeli ya da kolluk kuvvetleri uygulamaya esneklik getirmeli. Bu sadece benim, genel müdürler dahil sektördeki herkesin beklentisi. Geçtiğimiz hafta Milli Reasürans toplantı salonunda Sigorta Tatbikatçıları Derneği ve Sigorta Hukuku Türk Derneği'nin ortaklaşa düzenledikleri toplantıda KTT uygulaması tartışıldı. Salon tıklım tıklım doluydu. Bütün hasar servisleri, hatta genel müdürler bile oradaydı. Milli Reasürans Genel Müdürü Cahit Nomer, panelin moderatörlüğünü üstlenmişti. Fakat o bile kalabalık karşısında şaşkınlığını gizleyemedi. Kalabalığın en önemli sebebi ise uygulamanın hâlâ sigortacılar tarafından bile yeterli şekilde anlaşılmamış olmasıydı... Sektör, ertelenmesinden yana Trafik sigortalarında 1 Temmuz'dan itibaren tam serbestiye geçileceği konuşuluyor. Bu sırada belki, kapsamı genişletilmiş trafik sigortaları tüketiciye pazarlanabilir. Kuliste sohbet ettiğim sigortacılar, benim daha önce bir yazımda da belirttiğim, 'trafik sigortası görünümlü kasko' fikrimin tüketiciler tarafından pek rağbet görmeyeceği inancında. Toplantı arasındaki konuştuğum sektör yöneticileri, "Görüyorsun Can Bey, daha sektör ne yapacağını bilmiyor; ateşten top kucağımızda. Daha hasar servislerimizi bu iş için revize bile edemedik. Kaza tespit tutanağı uygulamasının bir süre ertelenmesinde fayda var. Yoksa tüketici ve sigorta şirketleri karşı karşıya gelecek ve sonunda kaos kaçınılmaz olacak. Bu uygulama 'bir yerinden başlamak gerekir' diyebileceğimiz bir konu değil. Bilgilendirme Yönetmeliği'ne de benzemez. Çünkü işin içinde para var ve tüketicinin her an canı yanabilir" yorumunu yapıyor. Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanımız Sayın Mehmet Şimşek ve İçişleri Bakanı Sayın Beşir Atalay'a duyurulur.

Tüm yazılarını göster