Geçtiğimiz hafta içerisinde Başbakanlığın hazırladığı "Karayolu Trafik Güvenliği Strateji ve Eylem Planı" Resmi Gazete'de yayımlandı. Öncelikle çok önemli bir konuda yapılan bu çalışma için hazırlayanları kutlamak gerekir. Çünkü yıllardır "Trafik Terörü" çok can alıyor. Maddi hasarlı trafik kazaları da Türkiye Ekonomisi'ne ciddi zararlar veriyor.
Son yıllarda duble yol denilen bölünmüş yollar kazaları nispeten azaltmışa benziyor. Fakat siz hız yaptıktan sonra yolu bölseniz de bir işe yaramıyor, yolun karşısına geçip yolunda giden araca bile zarar verebiliyorsunuz. Ben bir vatandaş olarak şunu söylemem gerekir ki öncelikle yolların asfaltların kaliteli olması sonra da araçların teknik problemleri iyi incelenmeli Yeni eylem planı ile ayrıcalıkların kaldırılması, denetimlerin sıklaştırılması, trafikte ki araçların muayenelerinin sıklıkla ve doğru yapılmasının altının çizilmesini çok doğru buluyorum. Trafikteki uygulamaların da yeniden düzenlenmesi gerektiğini düşünüyorum. Öyle yerlerde 30 Km ile gidin uyarı levhası ile karşılaşıyorum ki, gerçekten 30'la gitsen üzerinden geçip gider diğer araçlar. Gelişmiş teknoloji ile üretilen araçlara, yenilenen yollara göre düzenlemelerin yapılması da şart bence.
Kurulda sigortacılar yok
Şimdi gelelim bizim asıl konumuza. Genelgede "Karayolu Trafik Güvenliği Stratejisi Eşgüdüm Kurulu" (Kurul) oluşturulmuştur. Kurulun; İçişleri Bakanı'nın veya gerektiğinde İçişleri Bakanlığı Müsteşarının başkanlığında; İçişleri Bakanlığı, Adalet Bakanlığı, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Kalkınma Bakanlığı, Maliye Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı, Orman ve Su İşleri Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı, Jandarma Genel Komutanlığı, Emniyet Genel Müdürlüğü, Karayolları Genel Müdürlüğü, Karayolu Düzenleme Genel Müdürlüğü, Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü, Basın-Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğü, Türkiye Radyo-Televizyon Kurumu Genel Müdürlüğü, Türk Standartları Enstitüsü ve Radyo ve Televizyon Üst Kurulundan üst düzey temsilcilerin katılımıyla oluşturulması uygun görülmüştür." deniyor Görüldüğü gibi bu kadar kurumun içerisinde sigortacılık ile ilgili hiçbir kurum yok. Trafikte oluşabilecek tüm kazaların tazminatını ödeyeceksiniz, tamiratını yaptıracaksınız ama "Kurul"da yer alamayacaksınız. Devletimiz Orman ve Su işleri Bakanlığı yetkilisinin de içinde bulunduğu "Kurul" ile trafikteki güvenliği yani kazaları önleyecek. Bu kurulda sigorta sektöründen kimse olmayacak. Biraz garip geldi bana.
Sigortacılar büyük katkı sağlar
Bu eylem planının eksik olduğunu düşünüyorum. "Karayolu Trafik Güvenliği Stratejisi Eşgüdüm Kurulu"nda bir karar alınacak ve sigortacıların kucağına konacak. Daha önce bu tip uygulamalar çok oldu. Benim burada üzerinde durduğum konu şudur. Yapılan çabalar çok doğru, fakat eksik. Sigorta sektörünü temsilen kişi veya kuruluşların olması bu Kurul'un başarısını sağlar. Sonuçta yolda iki araç çarpışıyorsa ve bunun tazminat ve hasarını sigorta şirketi karşılıyorsa, sektör orada temsil edilmeli. Bu araçların bu kazaları yapmaması için sigortacıların bilgi birikiminden faydalanmalı.
Hazine Müsteşarlığı Sigortacılık Genel Müdürlüğü'nden, Türkiye Sigorta ve Reasürans Şirketleri Birliği'nden, Sigorta Bilgi Merkezi'nden, Sigorta Eksperleri İcra Komitesi'nden, Güvence Hesabı'ndan yetkililer buradaki çalışmalara büyük katkı yaparlardı. Sayın Başbakanımıza sanırım eksik bilgi verilmiş bu konuda. Çünkü Trafik güvenliği denildiğinde sigortacılar burada "Taraf" tır diye düşünüyorum.