Trafiğe çıkan araç sayısı bile azaldı

Alaattin AKTAŞ EKO ANALİZ ala.aktas@gmail.com




Otomotiv Sanayi Derneği'nin daha önce açıklanan verileri, öncü gösterge niteliğindeydi. Üretim geriliyordu. Otomotiv sanayindeki üretim, belli ki satışlar eskisi gibi iyi gitmediği için azalıyordu. Nitekim dün açıklanan trafiğe kaydı yapılan araç sayısına ilişkin veriler, satışların yavaşlamakta olduğunu ortaya koydu. Trafiğe kaydı yapılan araç sayısı, dört ayda geçen yılki düzeyin yüzde 18 oranında altında kalmıştı.

TÜİK'ten yapılan açıklamaya göre, geçen yılın ilk dört ayında 425 bin adet olan trafiğe kaydı yapılan araç sayısı, bu yıl aynı dönemde 348 binde kaldı. Trafikten kaydı silinen araç sayısı da 66 binden 43 bine geriledi. Böylece, geçen yılın ocak-nisan döneminde 359 bin, bu yıl ise 305 bin yeni araç trafiğe katılmış oldu.

Türkiye'de otomotiv sanayinde otomobilin ağırlığı önemli. Bu yüzden de otomobil üretiminde işlerin nasıl gittiği büyük önem taşıyor. Dört ayda geçen yıl 230 bin olan trafiğe kaydı yapılan otomobil sayısı, bu yıl 192 binde kaldı. Yaklaşık yüzde 17'lik bir azalma söz konusu. Trafikten kaydı silinen otomobil sayısı ise yüzde 5 oranında 600 kadar azaldı. Böylece trafikte artan otomobil sayısı 218 binden 181 bine gerilerken yüzde 17 azalmış oldu.

Otomobil dışında kalan taşıtlarda trafikte artan sayı ise 141 binden 125 bine geriledi.

Üretim de geriliyor  

Otomotiv Sanayi Derneği'nin üretime ilişkin verileri beş aylık dönemi kapsıyor. Buna göre, yılın ilk beş aylık döneminde toplam otomotiv sanayi üretimi 491 bin adet oldu ve geçen yılın aynı dönemindeki 531 bin adetlik üretime göre yüzde 7.5 azaldı.

Otomobil üretimi 277 binden 238 bine inerken yüzde 14.1 geriledi. Ticari araç üretimi neredeyse hiç değişmedi. Geçen yıl beş ayda 235 bin 417 adet olan ticari araç üretimi, bu yıl 231 bin 755 adet oldu.

İhracatta ilk sırada

Her ne kadar nisan ayında birincilik koltuğuna hemen hemen tümü İran'a yapılan altın ihracatından dolayı 71'inci fasıl oturmuş olsa da, ihracatta ilk sırada bulunan fasıl böylesine istisnai dönemler dışında hep motorlu kara taşıtlarının kapsandığı 87'nci fasıl. Nitekim nisanda 71'inci fasıl ilk sırada, ancak ilk dört ay toplamında en çok ihracat yine de 87'nci fasıldan gerçekleştirildi.

Şimdi, bu fasılda yer alan ürünlerin üretiminde bir yavaşlama, bir tökezleme dikkati çekiyor. Satışlar geriliyor, doğal olarak bu da üretime yansıyor. Motorlu kara taşıtlarında ihracat da gerileme eğilimine giriyor gibi. Söz konusu fasıldan gerçekleştirilen ihracat nisanda yüzde 3.9 geriledi. Umalım, bu bir öncü gösterge olmasın.  

Birkaç gün önce, reel olarak kazandırmadığı halde tasarrufların iyi kötü artmakta olduğunu yazdık.

Geleceğe güvenle bakılabiliyor olsa, eldeki birikime üç kuruşun bile eklenemediği bir ortamda bu paranın afiyetle yenmesi gerekir değil mi… Ama olmuyor işte! Para mevduatta ya da diğer finansal yatırım araçlarında reel kazanç sağlamıyor olsa da tutuluyor; ama örneğin otomobil alınmıyor.  

Bu tablonun değişmesi, ekonominin daha da canlanmasını sağlayacak şekilde tüketimin hareketlenmesi mümkün olabilecek mi, zaman gösterecek. Ama bunu sağlamanın yolu herhalde tasarrufların reel getirisini daha da küçültmekten, daha doğrusu reel kaybı daha da büyütmekten değil, vatandaşın ekonomiye ve geleceğine daha güvenle bakabilmesini sağlamaktan geçiyor. Tüm sorun da zaten gelecek kaygısını biraz olsun giderebilmekte yatıyor.

Tüm yazılarını göster