Toz duman arasında bir taşınma

Alaattin AKTAŞ EKO ANALİZ ala.aktas@gmail.com

EKO ANALİZ / Alaattin AKTAŞ Hükümet; Ergenekon soruşturmasıydı, göz altılardı, AKP'nin kapatılma davasıydı derken göz gözü görmeyen ve adeta başka hiçbir konuya bakılmayan bir ortamda Merkez Bankası, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK), Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) ve Vakıfbank'ın İstanbul'a taşınmasını öngören yasa teklifini Meclise sundu. Özellikle Merkez Bankası'nın İstanbul'a taşınması daha önce de gündeme gelmiş, çeşitli kesimlerin yoğun eleştirisiyle karşılaşan bu öneri, adeta unutulmuştu. Demek ki unutulmamış, aslında unutturulmak istenmiş. BDDK, SPK ve Vakıfbank'ın İstanbul'a taşınması makul görülebilir. Bankacılığı ve sermaye piyasasını düzenlemekle görevli kurumlarla bir banka İstanbul'da olabilir. BDDK ve SPK'nın İstanbul'da olmasının sakıncası yok, ama taşınmaları da pek gerekmez aslında. Bunlar, şimdiye kadar Ankara'daydılar ve Ankara'da olmaları işlevlerini gerektiği gibi yerine getirmelerine engel olmadığına göre, bir taşınma gerekmez. Ama yine de, taşınma o kadar da yanlış görülmeyebilir. Vakıfbank'ın durumu ise ilginç. Bu banka bir süre sonra özelleştirilmeyecek mi? Merkezin Ankara yerine İstanbul'da olması, daha iyi koşullarda bir özelleştirme olanağı mı sağlayacak? Taşınma gibi ciddi bir operasyona girişip, ciddi bir masraf yapılacağına, bu işlem bankanın yeni sahibine bırakılsa daha iyi olmaz mı? Ama bu kanun tasarısında en dikkat çeken kurum kuşkusuz Merkez Bankası. Hani otuz-kırk yıl öncesinde olsak, Merkez Bankası ile bankalar arasındaki işlemler böylesine online yapılamıyor olsa, (o zamanlarda da bu kadar online işlem yoktu ya) yani fiziksel bir yakınlığa gereksinim duyulsa, taşınmaya biraz daha sıcak bakılabilirdi. Peki şimdi Merkez Bankası'nı ve diğer üç kurumu hangi gerekçeyle İstanbul'a taşımak istiyoruz? İstanbul'u finans merkezi yapmak için... Bir kentin finans merkezi olmasının temel koşullarının başında merkez bankasının o kentte bulunmasının geldiğini bizden başka "fark eden" hiçbir ülke yok galiba. Dünyada, merkez bankası başkenti dışında bir kentte bulunan ülke sayısı bir elin parmaklarını geçmiyor. Hele hele, merkez bankasını başkentinden alıp, "finans başkenti" diye lanse edilen, ama aslında başka türlü bir "başkent" olarak algılanmak istenen bir kente taşımayı düşünen bir tek biz varız. Daha önce de birkaç kez yazdık. Merkez Bankası İstanbul'da olunca bankacılar, finans kuruluşlarının çalışanları, çat kapı Merkez Bankası'nı ziyaret mi edebilecekler. Buna ne kendi zamanları ve işleri elverir, ne Merkez Bankası yetkililerinin. Hem yine hatırlanacaktır, Merkez Bankası öyle herkesin dilediği zaman kapıdan bir ziyaretçi kartı alıp istediği gibi dolaşacağı bir kurum değildir, hiçbir zaman da olmamıştır. Ayrıca, ekranda online yapılmakta olan bir işlemin Ankara-İstanbul arasında gerçekleştirilmesiyle, İstanbul-İstanbul arasında gerçekleştirilmesi arasında da hiçbir fark yoktur. Merkez Bankası'nın İstanbul'a taşınmasının çok ciddi bir ekonomik bedeli vardır. Kimilerine göre bu bedel 600 milyon dolardır. Ayrıca, Ankara'da Merkez Bankası'nın kapısına "taşınma dolayısıyla bir süre kapalıyız" tabelası asılamayacağına, işlem yapmak için ekranlarını açanlara benzer bir uyarıda bulunmak söz konusu olamayacağına göre, İstanbul'da, "klonlanmış" Merkez Bankası faaliyete geçecek ve Ankara "çevrimdışı" konuma getirilecektir. Yani Türkiye, aynı anda binasıyla, her türlü donanımıyla iki Merkez Bankası'na sahip olmak durumundadır. Ne için; İstanbul'u finans başkenti haline getirebilmek için. Pek inandırıcı gelmiyor mu; o da sizin sorununuz! Merkez Bankası cumhuriyetin temel kurumlarından biri. En büyük hissedarı Hazine. Yaklaşık 4 bin çalışanı var. Modern bir banknot matbaasına sahip. Çalışanların önemli bir bölümünün İstanbul'a gitmek istemeyeceği ve süresini dolduranların emekli olmayı tercih edeceği belirtiliyor. Bu şekilde içi boşalacak bankaya yandaşları almak amaçlardan biri elbette değildir! 600 milyon doları bulacağı belirtilen inşaat ve taşınma işi tabii ki kimsenin iştahını kabartmıyordur! İstanbul'da Merkez Bankası binasının inşa edileceği yörede gayrimenkul fiyatları artışından yararlanmak isteyen "ileri görüşlü" birilerinin çıktığını ve bu kişilerin ellerini çabuk tutarak bir takım yatırımlara yöneldiğini söylemek büyük haksızlıktır! İstanbul'u finans merkezi haline getirmek için Merkez Bankası'nı ve ekonomiyle ilgili tüm kurumları burada toplamayı amaçladığımıza göre, Türkiye'de verginin önemli bir kısmının tahsil edildiği Maliye Bakanlığı'ndan başlayarak, bakanlıkları da ilgili yörelere dağıtmanın zamanı geliyor demektir. İlk etapta Maliye Bakanlığı'na İstanbul, Kültür ve Turizm Bakanlığı'na Antalya yolu gözükmektedir. Anayasa'nın değiştirilemeyen hükümlerine göre Ankara'yı başkent olmaktan tek kalemde çıkarmak mümkün olamayacağına göre, belki böyle kurum kurum taşımak planlanıyor olabilir!

Tüm yazılarını göster