Bir süre önce, müteahhitler TOKİ'nin yaptığı inşaatların sektörü olumsuz etkilediğinden yakınmıştı. Aslında yakınan sadece müteahhitler değil, vatandaş da TOKİ'den musdarip. İnternet siteleri, bloglar TOKİ mağdurlarının sitemleri ile dolu. İşte sitemler;
1- TOKİ tarafından yaptırılan ve satılan İstanbul Halkalı 1. Bölge Konutları, Siirtli müteahhit Kuzu İnşaat tarafından taahhüt edilerek tamamlanmış. Kuzu İnşaat sadece İstanbul'da 8 projede 4.953 dairelik iş almış. Kalitesiz malzeme, ucuz işçilik, ucuzlukçu müteahhit ve denetimsiz TOKİ bir olup vatandaşı soyuyor.
2- TOKİ Başkanı Erdoğan Bayraktar; gazete, TV dolaşıp TOKİ'nin kaç konut yaptığını anlatıyor. Ama bu konutlardan alanların memnuniyet durumunu, yapılırken TOKİ'nin hiç denetlenemediğini, TOKİ'nin vatandaşı nasıl müteahhitlerle karşı karşıya bıraktığını anlatamıyor. Gazete ve televizyonlarda yapılan TOKİ'ye gönderilen şikayetlere ve eleştirilere kulaklarını tıkamış, açıklama yapamıyor.
3- TOKİ tarafından imalatların kontrolü için herhangi bir personel görevlendirilmiş midir? Kontrol amacıyla görevlendirdiği elemanlar hangi işi yapmaktadır? Yapılan imalatların projeye ve teknik şartnameye uygun olduğunu denetlemekte midir? Bugüne kadar bu proje için herhangi bir eksiklik veya imalat hatası tespit edilmiş midir? Projenin satış ve tanıtım dokümanlarında oda ve salonlar için saten boya ve kartonpiyer yapılacağı belirtilmesine rağmen neden kartonpiyer yapılmamış ve sadece kalitesiz plastik boya ile boya yapılmıştır? İdarenizin kontrol elemanları boya vb. işler yapılırken herhangi bir tespit veya eksiklikle ilgili idarenize bildirimde bulunmuş mudur? Bulunmamışsa bu personel hakkında herhangi bir işlem yapılmış mıdır? Bir dairenin boya ve kartonpiyerinin yaklaşık 3.000 YTL civarında olduğu ve 1.116 daire için yaklaşık 3,500,000 YTL maliyet olduğu dikkate alındığında müteahhit firma Kuzu İnşaat'a yapılmamış bu imalatlarla ilgili ne kadarlık ödeme yapılmıştır? Bu haksız ödemeyle ilgili herhangi bir idari soruşturma yapılmış mıdır?
4- Satış broşürlerinde ve tanıtımlarında tüm malzemelerin 1. sınıf ve TSE'li olacağı belirtilmesine rağmen, gerek banyo/tuvalet/mutfak gibi alanlarda ve gerekse de oda ve salonda kullanılan malzemelerin tümünün kalitesiz ve standart dışı olmasıyla ilgili olarak kontrol elemanları tarafından herhangi bir uyarı-tespit yapılmış mıdır, imalatlara herhangi bir itiraz yapılmış mıdır? Priz, kapı kolu, kapı kilidi, mutfak dolabı ve dolap üzerindeki kol, çekmece vb. müştemilatın kullanımıyla milli ekonomi zarar uğratılmıyor mu? Hele bu 16 katlı binaya bir asansör konulmuş ki, akıllara zarar. Daha 3-5 dairenin kullanımıyla arızaya geçmiş. Ucuz, dibi görünen, güvenliksiz bir asansörle 16 katlı binada neler olur neler. Ayrıca binaya bir jeneratör bile takılmamış. Lüks daire parasına gecekondu muamelesi yapılıyor.
5- Sözleşme şartları gereğince TOKİ tarafından ortak yönetim kurularak bazı kişiler atanmış. TOKİ konutları yaptırırken sözleşmeyi unutuyor ama huzur hakkı ödenecek yerlere atama yapmayı unutmuyor. Bu kişilere yapmadıkları bu idare ve denetim işi nedeniyle aylık ne kadar ücret/huzur hakkı vs. ödeniyor? Ücret/huzur hakkı vs. almaları doğru mu? Bina giderleri aidat vs. için özel bir banka ile anlaşma yapıldığı TOKİ tarafından duyurulmuştur. 1.116 daire için yapılan bu anlaşma ile siteye promosyon bedeli olarak herhangi bir menfaat sağlanmış mıdır? Yoksa hiç bir promosyon alınmadan doğrudan bu bankayla anlaşma yoluna mı gidilmiştir. Neden diğer bankaların da katıldığı teklifler alınmak ve siteye en yüksek promosyonu sağlayacak banka ile çalışılmamıştır? Kamu bankaları dururken neden özel bir banka ile anlaşılmıştır.
Geçen hafta hem bir TV kanalında, hem de Sevgili Güntay Şimşek'in "TOKİ'den birinci sınıf tuhaflıklar" ve "TOKİ'nin evlerini denetleyen var mı?" başlıklı köşe yazılarında yaptığı açıklamalara TOKİ'den ses gelmedi. Sevgili Güntay Şimşek köşesinden diyor ki; "TOKİ'den açıklama bekliyorum".
Ama TOKİ'nin medyatik başkanından ses yok. Vatandaş TOKİ'ye soruyor. TOKİ'den cevap gelebilirse onu da yine bu köşeden okurlarımıza duyuracağız.