TL'ye bir destek daha bekleniyor

Jülide YİĞİTTÜRK GÜRDAMAR EKONOMİ GÜNLÜĞÜ julide.yigitturk@dunya.com

JÜLİDE Y. GÜRDAMAR

Merkez Bankası, önceki gün Geç Likidite Penceresi’nde 75 baz puanlık faiz artırımı yaparak, ağırlıklı ortalama beklenti olan, 50 baz puanın üzerinde bir adım atmış oldu.

Merkez Bankası’nın haziran ayında yapılacak olan PPK toplantısında bir bu kadarlık daha adım atması bekleniyor. Piyasada, şu anda konuşulan en düşük beklenti 25 baz puanda bulunurken en yüksek beklenti 100 baz puan. Piyasada haziran toplantısının ayrıca ‘normalizasyona’ geçiş ya da başka bir ifadeyle ‘sadeleştirmede’ başlangıç toplantısı olması da bekleniyor.

Merkez sıkı para politikasından vazgeçmez

TOBB ETÜ Öğretim Üyesi Doç. Dr. Atılım Murat, “Merkez Bankası’nın önümüzdeki dönemde ilave sıkılaştırma yapacağını düşünüyorum" diyerek MB'nin sıkı para politikasından vazgeçme lüksü olmadığını kaydetti. Murat, "Kurum doğal olarak kur kaynaklı enflasyon baskısını azaltmaya, Türk Lirasının (TL) cazibesini artırmaya çalışıyor. Diğer taraftan dış piyasalar karışık gözüküyor" şeklinde konuştu. Murat, Dolar Endeksi'nin son 4 ayın zirvesine çıktığına da atıfta bulunarak, "Dolar Endeksi belli bir bant içinde kalabilir. Ancak ABD faizlerindeki artışın sürmesi dolar maliyetlerini daha da artıracak. TL bu haftaki faiz artırımından sonra dengesini bulmaya çalışıyor. USD/TL paritesinin ‘‘4’’ seviyesinin altında kalıcı olması için küresel piyasa ortamının desteğine ihtiyacı var. Amerikan faizleri sakinleşmezse, yerli yatırımcı da yabancı yatırımcı da USD/TL’deki geri çekilmeleri dolar- alım fırsatı olarak değerlendirebilir" yorumunu yaptı.

Piyasa bir tur daha artırım ister

Şekerbank Baş Ekonomisti Gülay Elif Girgin ise önümüzdeki döneme ilişkin olarak; Fed’in bir sonraki faiz artırımının 12-13 Haziran tarihli toplantısında yapılmasının beklendiğine değinerek, "PPK ise 24 Haziran seçimi öncesinde son olarak 7 Haziran tarihinde toplanacak. Muhtemelen 7 Haziran için politika çerçevesinde sadeleşme ve faizlerin bir tur daha arttırılması piyasanın genel isteği/beklentisi olacaktır diye öngörüyoruz. TL’nin gücü piyasanın beklentilerinin karşılanıp karşılanmaması konusunda temel belirleyici olacaktır diye düşünüyoruz” değerlendirmesinde bulundu. 

Haziran sıcak geçecek

 • Analistlere göre bu yıl haziran ayı Merkez Bankası açısından sıcak geçecek. Ayın, ilk gündeminde 7 Haziran’da MB’nın PPK toplantısı yapılacak. 13 haziran’da Fed, 14 Haziran’da ECB ve 15 Haziran’da BOJ’un toplantısı var. 24 Haziran ise Türkiye için seçim zamanı. Bu nedenle hem büyük bankaların yaratacağı dalga hem de siyasi arenada yaşanabilecek gelişmeler öncesinde MB’nin yine bir faiz adımı atarak gardını alması bekleniyor.

 • "Önümüzde dikkat edilmesi gereken en önemli gündem dünya" diyen analistlere göre hem ABD 10 yıllık tahvil faizleri hem de dolar endeksi dikkatle takip edilmeli.

 • Morgan Stanley ise karar sonrası notunda Haziran’da 50 baz puan daha artış beklediğini 7 Haziran’daki PPK’da bunun sadeleştirme adımlarıyla birlikte de gelebileceğini belirtirken, Credit Agricole ise kararın beklentileri karşılamadığını belirterek, “TCMB yeniden adım atmak zorunda kalacak” dedi.

 • Yabancı yatırım bankaları içerisinde haziran toplantısında yeni bir faiz artırımına ‘düşük olasılık’ yorumunu yapan UBS diğer aracılardan ayrışıyor. TL’nin 2018 sonuna dek dolar karşısında 4,50’ye kadar gerileyeceğini düşünen UBS analistleri, Merkez Bankası’nın daha görünür bir dolarizasyon ve/ veya TL’de volatilite yaşanmaması halinde, seçim öncesinde yeniden adım atma olasılığı düşük görüyor. Nitekim raporlarında, “Faiz artırımının, politik belirsizlik süresini kısaltması beklenen 24 Haziran erken seçimleriyle beraber kısa vadede TL için destekleyici olacağına inanmaya devam ediyor” yorumu yapıldı.

 • Barclays ise MB’nin attığı adımın kendi beklentisi olan 100 baz puanın altında kaldığına işaret ederek, “Erken seçim öncesi politikacılar arasında istikrarlı TL konusundaki isteklilik, Merkez Bankası’nın beklenenden daha şahin bir adım atmasına olanak sağladı. Dünyada gelişen piyasa durumuna ve politik risklerin gidişatına bağlı olarak, Merkez Bankası’nın haziran ayı PPK öncesinde yeniden baskı altına girebileceğine inanıyoruz” dedi.

 • Nomura TL’de son zamanlardaki değer kaybının, petrol fiyatlarının ve küresel çaptaki yüksek getirilerin enflasyonist etkileri nedeniyle daha da sıkılaştırmaya duyulan ihtiyacın sürdüğünü ancak, artırımın büyük olasılıkla, küresel algıda sert bozulma ya da Türkiye’ye özgü bir jeopolitik şok olmadığı sürece seçimlere giderken TL’ye destek vereceğini söyledi.

Dalgalı piyasa yatırımcı için fırsat

Haziran ayında yapılacak seçim öncesinde piyasalar dalgalı seyrediyor. Gelen haberler, açıklanan verilerle piyasalardaki dalganın boyu da şekilleniyor. Global Menkul Değerler Genel Müdürü Gülşeyma Doğançay, siyasete odaklanmak istemeseler de piyasanın belirsizliği sevmediğini belirterek “Dalgalanmalar en güzel fırsatı yaratır. Daha önce yatırımcının giremediği piyasalar için fırsat olur. Türkiye piyasalarının hala cazibesi var. Borsa İstanbul dolar bazında yüzde 40 iskontolu” dedi. Global Menkul Değerler Araştırma Direktörü Sertan Kargın da piyasanın kimin iktidar olacağıyla ilgilenmediğini dile getirerek, “Önemli olan Türkiye’de iş yapma kurallarını uluslararası hukuka entegre edecek hükümet olması. İki alternatif de olabilir. Reformları yapıp uluslararası hukukla entegrasyonu sağlayan piyasa için yeterlidir ve belirsizliği ortadan kaldırır” diye konuştu.

Piyasa belirsizliği sevmiyor

Global Menkul Değerler’in yeni dönem hedeflerini ve akıllı işlem platformu BayGlobal’in anlatıldığı basın toplantısında konuşan Doğançay, risk iştahı törpülense de sürdüğünü söyleyerek, şöyle konuştu: “Yıl sonu için kur beklentimiz 4.07 lira. Yıl içinde ise 4.20-4.25 lira seviyelerinin görülmesini öngörüyoruz. Endekste beklentimiz 126 bin seviyesi. Yıl boyu mutlaka iniş çıkışlar olacaktır. Seçimlerin 24 Haziran’a çekilmesi piyasalar tarafından olumlu algılandı. Yatırım yapacak şirketler ‘seçimden sonra’ diyordu. Alternatiflerin konuşulması piyasayı da etkilemiş olabilir. Biz piyasa ile ilgili kötü bir yıl, kriz beklemiyoruz. Piyasa şunu seviyor: Tek parti iktidarı, belirsizliğin olmaması, reformların hızlı yapılması...” Büyüme rakamlarının kendisini her zaman çok etkilediğini kaydeden Doğançay, ilk çeyrekte de yüzde 7’ler civarında büyüme beklendiğini ve bu canlılığın görmezden gelinemeyeceğini vurguladı. Doğançay, “Ama hiç bir zaman devamlı yukarı çıkan borsa, dolar yoktur. Bir dalgalanma düzeltmeler olacaktır. Her şey güllük gülistanlık diye bakmıyoruz ama bu çok kötü buradan çıkalım demek de değil. Borsa 106 bin seviyesine kadar inebilecek gibi görülüyor. Ama seçimler borsaya hep olumlu yansımıştır” dedi.

Erken seçimin nedeni ekonomi

Sertan Kargın ise erken seçim yapılmasının nedeninin ekonominin kendisi olduğunu vurgulayarak şöyle devam etti: “Erken seçimi bu kadar erkene alan faktör ekonominin kendisi, sıkıntıları biliyoruz. Türkiye hep iktisadi olarak çok önemli bir dengeyi yakalamaya çalışıyor iç ve dış denge. İç denge büyümedir dış denge de büyümenin finansmanı yani cari açık, dış borçlar. Bir taraf çok büyüdü cari açık ve borçlar, bu yüzden stok oluştu. Büyümeyi belli ölçüde hızlandırdık ama matematik olarak dünyanın hiçbir yerinde büyüme rakamları bu kadar yüksek hızlı gidemez, potansiyele geri döner altına da inebilir. O zaman stokunuz borç duruyor. Öbür taraf yavaşlarken diğer taraf ortada durunca denge bozuluyor. Türkiye’nin bu dengeyi kurması gerekiyor. Siyasi sonuç ne olursa olsun yatırımcının ve kurumların baktığı tek şey bu dengeyi sağlayacak hükümet olacak mı?”

BayGlobal uygulamasının farkı hizmeti

Anlık bildirimler sağlayan cep telefonu uygulamaları BayGlobal’in nisan ayı itibarıyla hizmet vermeye başladığını aktaran Gülşeyma Doğançay, şu an itibarıyla bin 500 yatırımcının aktif olarak uygulamayı kullandığını kaydetti. Doğançay, piyasada bu alanda çok sayıda mobil uygulama bulunduğunu belirterek, bu uygulamanın piyasadaki diğer uygulamalardan farkının araştırma birimi yönetimi ile bilgi mesajı ve grafikler olduğunu anlattı.

Merkez gerekirse tekrar yapar

Gülşeyma Doğançay, Merkez Bankası’nın önceki günkü kararıyla gerektiği zaman müdahale edeceğinin sinyalini verdiğini belirterek “Ben buradayım diyor” dedi. Sertan Kargın ise “Merkez Bankası PPK’nın o koltuğa oturunca yapılması gereken yapılıyor ama zamanında ama geç. Yapılması gereken yapıldı ve gerekirse de yapılacaktır. Fiyatlama gerçekleşti. Gerekirse tekrar yapar” diye konuştu.

Tüm yazılarını göster