TL'de reel faiz yalnızca yabancıya

Alaattin AKTAŞ EKO ANALİZ ala.aktas@gmail.com

Türk parası cinsinden yatırım yapmak isteyenlerin önünde başlıca üç alan var: Mevduat, devlet iç borçlanma senetleri ve hisse senetleri. Bunlardan hisse senedi piyasası çok oynak olabiliyor ve kısa vadeli al-satlara yönelen özellikle küçük tasarruf sahipleri için çok büyük risklere yol açabiliyor.

Tasarruf etmek isteyenlerin önündeki tek seçenek TL cinsi enstrümanlar değil kuşkusuz. Döviz, TL dışındaki başlıca tasarruf aracı konumunda.

Türk halkı, hisse senedini ayrı tutarsak TL cinsi tasarruf araçlarından reel getiri olanağını neredeyse tümden yitirdi. Türk Lirası cinsi tasarruf araçlarından para kazanabilenler ise yalnızca yabancılar.

Bankalardaki TL cinsi mevduatın yaklaşık yüzde 94'ü vadesiz ve altı aya kadar vadeli, yüzde 6 kadarı da bir yıl ve daha uzun vadeli. Mevduatın vadeyle ağırlıklandırılan ortalama faizi ise yüzde 7 dolayında. Vadesiz mevduatı, herhangi bir getiri beklentisiyle tutulan mevduat olarak görmemek gerekiyor, dolayısıyla vadesizi ayrı tutarak hesap yaptığımızda ortalama faiz yüzde 8'e yükseliyor. Brüt olan yüzde 8 faizin neti ise yüzde 7'nin biraz altına iniyor.

Bu yılın enflasyon beklentisi yüzde 5.9 düzeyinde. Üstelik, dış gelişmeler yüzünden bu oranda kalma şansımız da giderek azalıyor. Yine de yüzde 5.9'u tutturduğumuzu varsaysak bile, yüzde 7'lik faizin reeli, bu enflasyonla yüzde 1'e iniyor.

Türk parası cinsinden tasarruf ettiğinde enflasyon karşısında hemen hemen hiç reel getiri elde edemeyen, hatta enflasyonun öngörüleni aşması durumunda reel olarak kayba uğrayacağını gören tasarruf sahibi, dövizi de hep yedek bir araç olarak dikkate alıyor. Türk tasarruf sahibinin portföyünde genel olarak beşte bir oranında döviz bulunuyor. Üstelik bu, sistemdeki döviz tutarından yola çıkılarak hesaplanan bir oran. Bankacılık sistemi dışında ne kadar döviz tasarrufu tutulduğu elbette bilinemiyor.

Devlet iç borçlanma senetlerinde ise mevduattan görece daha iyi bir getiri var. Bu senetlerin nominal getirisi yüzde 8.5-9.0 dolayında bulunuyor, reel getiri de yüzde 5.9'luk enflasyon gerçekleşmesine göre yüzde 2.5-3.0 dolayında seyrediyor.

Reel getiri yabancıya

Türk halkı TL cinsi yatırım araçlarından, özellikle de mevduattan neredeyse hiç reel getiri elde edemezken, yabancıların devlet iç borçlanma senetlerine olan ilgisi giderek artıyor. Öyle ki, toplam DİBS portföyü içinde yabancıların geçen yılın mart ayı sonunda yüzde 28 olan payının sürekli yükselerek bu yıl 11 Mart itibariyle yüzde 40'a ulaştığı dikkati çekiyor. Yabancı yatırımcının devlet iç borçlanma senetlerine olan ilgisindeki artışın hızlandığı Merkez Bankası'nca da bir süre önce ifade edilmişti.

Türkiye'deki enflasyon, TL enflasyon paralelinde değer yitirmediği için yabancıyı hiç mi hiç ilgilendirmiyor. Bir başka ifadeyle, nominal getiriyi reele indirgemek açısından yabancı enflasyona hiç bakmıyor. Onlar için tek ölçüt, TL'nin değerinde ortaya çıkan değişim. Eğer TL, nominal getirinin elde edildiği dönemde enflasyon kadar değer yitirmişse yabancının reel getirisi de yerli yatırımcının getirisiyle aynı düzeyde oluşuyor. Yok eğer TL değer yitirmemişse, nominal getiri, ki devlet iç borçlanma senetlerinde yüzde 8.5-9.0 dolayında olduğun belirttik, bir anda reel getiriye dönüşüyor. Hele bir de nominal getirinin oluştuğu dönemde Türk parası değer yitirmek bir yana değer kazanmışsa, yabancının elde ettiği reel getiri adeta katlanıyor.

Yabancıların iç borçlanma senetlerinden böylesine yüksek getiri elde ediyor olması, buna karşılık yerli yatırımcının reel getirisinin çok düşük kalması yabancıya özellikle avantaj sağlanıyor gibi algılanabilir mi? Hayır tabii ki…

Birincisi; borçlanmaya ihtiyacınız olmazsa doğaldır ki yabancı da gelmez.

İkincisi; Türk parasının değerinin enflasyon paralelinde düşmesi, yerli ve yabancı yatırımcının elde ettiği getiri arasındaki farkı ortadan kaldırır; ama özellikle döviz girişinin yarattığı baskıyla TL değerli seyrediyor.

Üçüncüsü; varsayalım ki yabancı yatırımcı herhangi bir nedenle gelmez oldu, Hazine'nin borçlanma ihtiyacında ise bir azalma yok, faiz nereye gider dersiniz…

Tüm yazılarını göster