Temkinli olmakta fayda var…

UZMAN GÖRÜŞÜ dunyaweb@dunya.com
Volkan Onat / Finansinvest
 
ABD'de siyasi tarafların vergi artışları konusunda uzlaşmaya varması ve harcama kesintilerini ertelemesi ile mali uçurum endişeleri şimdilik atlatılmış gözüküyor. Ancak, Şubat ayında ABD'de harcama kesintileri ve borç tavanı gündemleri ile tansiyonun yeniden artabileceğine ilişkin endişeler içinde bulunduğumuz dönemde varlık fiyatları üzerinde etkili olacaktır. Zaten yılın ilk günlerinde alınan bu kararların kısa vadede belirsizliği geçiştirmesi açısından pozitif olduğu, orta-uzun vadede ise kalıcı bir iyimserlik sunabilmesinin güç olabileceği düşünülebilir. Bu anlamda harcama kesintileri bacağının 1 Mart'a ertelenmesi ve borç tavanının artırılması, büyüme görünümü ile ilgili endişeleri henüz ortadan kaldırmadı. Uzun vadeli ABD tahvil faizlerinde yaşanan yükseliş uzun soluklu olmayabilir. 
 
Avrupa tarafına baktığımızda Perşembe günü gerçekleşecek ECB toplantısı yakın vadedeki en önemli gündem maddesi. Geçtiğimiz günlerde bazı ECB üyelerinin yaptığı açıklamalar sonrasında bankanın faiz indirimine gidip gitmeyeceği yeniden gündemi meşgul etmeye başlarken bu açıklamalara karşın toplantıdan faiz indirimi çıkabileceğine yönelik beklentiler sürüyor. Biraz orta vadeli bakmamız halinde ise Şubat ayına gelindiğinde İtalya'da yapılacak seçimler önümüze çıkıyor. Hatırlanacağı üzere Berlusconi yeniden Başbakan'lığa dönüş planlarını geçtiğimiz ay açıklamıştı. Teknokrat Monti hükümetinin ardından İtalya seçimleri Avrupa Birliği'nin geleceği açısından da yakından takip edilmeli ve barındırdığı riskler nedeniyle Euro üzerinde oluşabilecek baskıya karşı temkinli olunmalı. 
 
Asya tarafında ise 2013 yılında ilave gevşeme adımları yine ön planda. Çin'in potansiyel büyümesinin üzerine çıkabilmesi için ilave teşvik ve önlem beklentileri sürerken, Japonya'nın da yeni hükümetin kuruluşu sonrasında deflasyon etkisinde olan ekonomiyi canlandırmak için daha fazla parasal gevşeme yanlısı bir politika izlemesi öngörülüyor. Yeni hükümetin hedefi deflasyon etkisi altında olan ülke ekonomisini canlandırarak yıllık enflasyonu %2 seviyesine çıkartmak. Bu hedefe ulaşmak için uygulanabilecek politikalar sınırsız likidite enjeksiyonuna geri dönüleceği anlamına geliyor. Yeni politikalar çerçevesinde Japon Yeni'nin zayıf kalması beklenebilir. Yen'deki değer kaybının sürmesi halinde ise ucuz maliyetle borçlanma (carry trade) fırsatları da yeniden artacaktır.
 
Tüm yazılarını göster