2013 Yılında tekstil ve giyim sanayinin ihracatı 27 milyar dolar, ithalatı 12 milyar dolar. Ayakkabı da rakama katıldığında ihracat 28 milyar dolar, ithalat 13 milyar dolar oluyor.
Sektörün net döviz getirisi 15 milyar dolar.
Tekstil ve giyim sanayi bizim en önemli sanayi sektörümüz. Pamuktan, yünden, ipekten ve sentetik elyaftan başlıyor, iplik, dokuma diye devam ediyor. Sonunda dokunan kumaş giyim eşyası oluyor.
Her kademede önemli yatırımlar var, çok sayıda istihdam var.
Tekstil ve giyim sanayinin ilk yıllarında yerli pamuğu, yünü, elyafı işleyen sanayi sektörü, giderek ithal girdi kullanır oldu.
Yerli pamuğun, yünün ve elyafın yetmemesi, daha sonra yerli iplik ve dokumadan ithal dokumaya geçiş ithalatın artmasına yol açtı.
Tekstil ve giyim sanayi, sanayileşmede ilk aşama olduğundan sanayileşmeye başlayan her ülke bu sektörü destekliyor. Sanayileşmeye başlayan her ülke, ucuz işçilik yanında devlet desteği ile fiyatları aşağıda tutarak dünya pazarında rekabete yöneliyor.
Bizim en önemli sanayi sektörümüzde, istihdam yoğun, yerli girdi imkanı olan tekstil ve giyim sektöründe sektör ihracatının yarısı kadar ithalat yapılıyor.
Ana girdilerden pamuk ve pamuklu dokumada, sentetik filamentlerde ve liflerde ithalat rakamları yüksek.
Dokuma kumaştan üretilen giyim eşyasında 5 milyar dolar ihracata karşılık 2 milyar dolara yakın değerde giyim eşyası ithal ediyoruz.
En ilginç tablo ise ayakkabı sektöründe. Türkiye ayakkabı üretiminde ileri bir sektöre sahip. Ama 2013 Yılında 723 milyon dolarlık ihracata karşılık ülkeye 992 milyon dolarlık ithal ayakkabı girdi.
Görülüyor ki, sadece sektörlerin üretimindeki gelişmeye ve ihracat rakamlarına bakmak yetmiyor. Sektörlerin ithalatının büyüklüğü de önemli.
Tekstil ve giyim sanayi gibi özelliği olan bir sektörde bile ihracatın yarısı ithalat harcamamız var