Ted Lasso’dan liderlik dersleri

Dr. Bertan KAYA YENİ DÜNYADA YÖNETİM bertan.kaya@dunya.com

Ted Lasso’yu geç keşfettim. Ted Lasso Apple TV’de yayınlanan bir dizi. Son dönemde liderlik ve yönetim üzerine en iyi yapımlardan birisi olduğunu düşünü­yorum. Bir oturuşta iki sezonu izledik­ten sonra, şunu söyleyebilirim; eğer ça­ğın ruhunu iyi yansıtan bir liderlik tarzı görmek isterseniz mutlaka izleyin. Özel­likle şirket sahibi ve tepe yönetim pozis­yonlarındaki dostlarım mutlaka izleme­liler. Alınacak o kadar çok ders var ki. Hatta biraz daha iddialı olarak şunu söy­leyebilirim: bence dizi, liderlik üzerine yurt dışında saygın bir kuruluştan alına­cak bir haftalık eğitime bedel.

Ted Lasso kimdir?

Dizi karakteri olan Ted Lasso, Ameri­ka’da yaşayan bir Amerikan futbolu ko­çudur. Dizinin diğer bir karakteri olan kulüp sahibi Rebecca Welton, boşandı­ğı zengin eşinden, tazminat olarak aldığı Premier Lig kulübü AFC Richmond Fut­bol Kulübünü batırmak ve bu şekilde ku­lübe büyük sevgi duyan eşini üzmek is­temektedir. Rebecca Welton, Lasso’nun futboldaki tecrübesizliğinin mutlaka ba­şarısızlığa yol açacağını ummaktadır. Bu şekilde de kocasından intikam almış ola­caktır. Ancak beklenmeyen bir şey olur, liderlik her sektörde, her zaman, her ortamda liderliktir. Ted Lasso, çağın ru­huna uygun hizmetkar liderlik mode­liyle, kendisini çok sevdirir ve ekibi ile başarılı olur.

 Ted Lasso’nun liderlik yaklaşımı

Ted Lasso takım üyelerine samimi ilgi gösteriyor. Her bireyin benzersiz güçlü yanları ve zorlukları olduğunu anlayarak, onlarla kişisel düzeyde bağlantı kurmak için çaba gösteriyor. Bu empati sadece güven oluşturmakla kalmıyor, aynı za­manda çalışanların değerli ve desteklen­diğini hissettiği pozitif bir çalışma orta­mı yaratıyor.

 Ted Lasso’nun en iyi özelliklerinden biri, zorluklar karşısında bile sarsılmaz iyimserliği. Takımına, zorlukları öğren­me ve gelişim fırsatları olarak görmeleri için bir gelişim zihniyeti aşılaması dikka­timi çekti. Örneğin, yıkıcı bir mağlubiyet­ten sonra dahi Lasso, yenilgi yerine öğre­nilen derslere odaklanarak takımını mo­tive edebiliyor.

Ted Lasso, takımının yeteneklerine gü­venerek onları rol ve sorumluluklarının sahiplenmesini teşvik ediyor. Herkesin katkılarının anlamlı olduğunu hissettiği bir ortam yarattığını görüyoruz. Önemli bir maç için strateji oluşturma konusun­da takımın malzemecisi Nate’e güvenme­si, onun taktiksel önerilerini ciddiye al­ması dikkat çekici bir örnek bence. Yet­kiyi doğru kişilere devrediyor ve onlara karar verme özerkliği sağlıyor.

Etkili iletişim, Ted Lasso’nun liderli­ğinin en güçlü yanı. Mesajlarının takımı­na ulaşmasını sağlamak için net ve biraz da espri dolu bir şekilde iletişim kuru­yor. Örneğin, soyunma odasına astığı ba­sit ama güçlü “Believe” (İnan) afişi, fel­sefesinin sürekli bir hatırlatıcısı oluyor.

Ted Lasso, takım kültürüne büyük önem veriyor. Dostluk ve karşılıklı saygı duygusunu geliştirmeye çalışıyor. Birbi­rine bağlı bir takımın, tek başına çalışan yetenekli bireylerden çok daha fazlasını başarabileceğini anlatıyor. Takımı kay­naştıran organizasyonlar yapıyor.

Son olarak Ted Lasso, savunmasızlı­ğını göstermekte çekinmiyor, bu da onu ulaşılabilir ve yaklaşılabilir kılıyor. Ek­siklerini kabul ediyor ve takımından girdi istiyor, liderliğin tüm cevaplara sahip olmak değil, işbirliği ve büyüme­yi kolaylaştırmak olduğunu tüm takıma gösteriyor.

İş dünyasının liderleri Lasso modeli ile başarılı olabilir

Ted Lasso, iyimserliği, dürüstlüğü, iletişim tarzı ve takım oyununa verdiği önemle yeni nesil bir lider olarak dikkat çekiyor. Diziyi notlar alarak izlemek la­zım. Siz benzer durumlar yaşadığınızda nasıl tepkiler veriyorsunuz? Sizin lider­lik tarzınız nasıl? Neyi farklı yapabilir­siniz? Bayramda vakit bulursanız, diziyi izleyin, hayır daha doğrusu çalışın dost­lar. Herkese iyi bayramlar dilerim.

Tüm yazılarını göster