Futbol Federasyonu şike spekülasyonlarını kendince noktaladıktan sonra vakit geçirmeksizin ikinci bir tartışmanın fitilini ateşledi. Liglerin başlamasına yaklaşık 20 günlük bir süre kala; şampiyon takımın ve Avrupa kupalarına katılacak ekiplerin belirlenmesinde play-off sisteminin geçerli olacağını açıklayan federasyon, bu açıklamasıyla da epey gündemde kalacak gibi görünüyor. Kulislerde bu uygulamanın yayıncı kuruluş tarafından gündeme taşındığı konuşulsa da Türkiye Futbol Federasyonu'nun böyle bir kararı hatıra binaen almayacağı çok açık. Muhtemelen federasyon kurmayları uygulamanın artı ve eksilerini kendi aralarında masaya yatırmış ve bu "tartışılır" kararı öyle almışlardır. "Tartışılır" dememin sebebi ne? İsterseniz onu biraz açıklayayım. Her şeyden önce, basına yansıdığı kadarıyla uygulanması düşünülen sistemde ligi ilk dört sırada bitiren takımların çift devreli puan yarışına girmesi tasarlanıyor. Bu esnada takımlar lig boyunca topladıkları puanların yarısını da yanlarında play-off'a götürecekler. Örneğin; normal sezonu 80 puanla lider bitiren takım bu mini lige 40 puanla başlarken, 67 puan toplayabilen lig üçüncüsü yarışa 34 puanla dâhil olacak. (Buçuklu puanlar yukarı yuvarlanacak) Bunun neresi tartışmalı derseniz cevabım şu olur: Bugüne kadar "şansları çok az" görülen Anadolu takımlarının bu sistemdeki şampiyonluk umutları neredeyse sıfıra inecek. 2009-2010 sezonunda ipi göğüsleyen Bursaspor eğer play-off oynasaydı tablo şu olacaktı: 1)Bursaspor - 38 puan 2)Fenerbahçe - 37 puan 3)Galatasaray - 32 puan 4)Beşiktaş - 32 puan. Ortadaki 6 maç ve 18 puan düşünüldüğünde, Şampiyon Ligi bileti de olası kazanımlara eklendiğinde siz rahatlıkla "Bursaspor yine şampiyon olurdu." diyebiliyor musunuz? Üstelik bahsettiğimiz Bursaspor son dönemde Anadolu takımları içerisinde en dikkat çekici çıkışı yapmış takımdı. Varın ligdeki diğer takımların şampiyonluk umutlarını siz düşünün. Bunun yanında play-off oynayan takımların stad gelirleriyle, iddaa katılım paylarıyla, olası ekstra puan ödülleriyle kasalarını iyiden iyiye dolduracakları da çok açık. Ancak görülüyor ki, Kulüpler Birliği bir iki çatlak ses dışında tamamıyla federasyonun arkasında durmayı seçiyor. Zaten bizim futbol dinamiklerini anlayan beri gelsin. Evrenin sır perdesini aralayan ünlü fizikçi Stephen Hawking'i getirseniz "benim bu dinamiklere kafam basmadı" demesi kuvvetle muhtemel. Tabi bir de 5-8 play-off'u var. Buradan da ligi sekizinci bitiren takımın Avrupa Ligi'ne gitme ihtimali doğuyor. Ülke puanı gittikçe çakılırken bu iyi bir şey mi elbette tartışılır. Yazımı okuyanlar play-off sistemine "külliyen zarar" etiketi yapıştırdığımı zannetmesin, pek tabi bu sistemin avantajlı tarafları da var. Ben yukarıda konuyla ilgili çekincelerimi sizlere aktarmaya çalıştım ki, bunlardan en önemlisi de Anadolu takımlarına şampiyonluk yolunun dolaylı yoldan kapatılıyor oluşu. Uygulama sonucu maddi makasın bir parça daha açılması da bence beklenen bir gelişme. "Görünüşe göre Anadolu takımları bile bu durumu önemsemiyor." diyenlere ise cevabım şu olur: Şike soruşturması kapsamında Aziz Yıldırım ile Adnan Polat arasında gerçekleştiği iddia edilen ve 21 Şubat 2011 günü yapıldığı söylenen bir konuşma var. O tapede yer alan ve basına sızan konuşmaları internetten araştırıp bir göz atın daha sonra bu yazıyı bir kez daha okuyun. Şimdi o konuşmanın içeriği ile bu uygulamanın sonuçlarının çakışmayacağını kim garanti edebilir?
Dünya liglerinde transfer
· Chelsea'nın Portekizli menajeri Andre Villas- Boas, ismi sık sık Türk kulüpleri ile anılan yıldız oyuncuları Didier Drogba'nın son durumu hakkında açıklamalarda bulundu. The Daily Star'a demeç veren Villas - Boas, "Didier Drogba ile geleceği hakkında görüşmelerimiz devam ediyor. Ona bir teklif yaptık, karşılığında istediği parayı belirtti. Şuan için kesin bir anlaşma yok" ifadelerini kullandı.
· Zenit St. Petersburg, Napoli'nin Arjantinli yıldızı Ezequiel Lavezzi'yi kadrosuna katmak için harekete geçti. La Gazzetta dello Sport'un iddiasına göre Rus ekibi Lavezzi için Napoli'ye 18 milyon euroluk bir teklif yaptı. Napoli'yle 2015'e kadar sözleşmesi bulunan Lavezzi'nin takımdan bu yaz ayrılabileceği konuşuluyor olsa da Teknik Direktör Walter Mazzarri Arjantinli forvet oyuncusunu bırakmak istemiyordu.
· İspanyol yıldızı Cesc Fabregas'ın Barcelona'ya satılmasının ardından orta sahasında büyük bir boşluk oluşan Arsenal, transfer çalışmalarına hız verdi. Canal+'ün haberine göre menajer Arsene Wenger, Rennes'de forma giyen Yann M'Vila'ya teklif götürdü. Ne var ki Arsenal'in 20 milyon euroluk bu teklifi Fransız ekibi tarafından olumsuz karşılandı.
· Premier Lig devi Liverpool'da istediği kadar forma şansı bulamayan golcü oyuncu Nabil El Zhar, La Liga ekiplerinden Levante ile iki yıllık sözleşme imzaladı. 2006'da Saint Etienne'den transfer edilen 25 yaşındaki golcü oyuncu, beklentilerin altında bir performans sergilemiş ve 21 maçta forma giyebilmişti. Fas Milli Takımı'nda oynayan El Zhar, geçtiğimiz sezon Yunan ekibi PAOK'ta 1 kiralık olarak forma giymişti.
· Transfer çalışmalarını sürdüren Atletico Madrid, Wolfsburg'un satış listesine koyduğu Diego'yu kadrosuna katmak istiyor. Wolfsburg'da teknik direktör Felix Magath'la sorunlar yaşayan ve geçtiğimiz sezonun sonunda bir maç öncesi kampı terketmesi sonrası kadro dışı bırakılan Diego'ya Alman ekibi tarafından takım bulması söylenmişti.
· Borussia Mönchengladbach'ın yeni sezonundaki ilk iki maçında da forma giyemeyen Michael Bradley, transfer dönemi kapanmadan takımdan ayrılmayı bekliyor. Oyunucunun İtalya temsilcisi Paolo Alberto Faccini'nin Goal.com'a verdiği demece göre, 23 yaşındaki oyuncu ile ilgilenen Serie A kulüplerinden biri Napoli, diğeri ise Roma.
Türkiye liglerinde transfer
· Beşiktaş'ın İtalyan oyuncusu Matteo Ferrari, kulübü ile olan sözleşmesini tek taraflı olarak feshetti. Siyah-beyazlıların 2009-2010 sezonu öncesinde 4.5 milyon euro karşılığında Genoa'dan transfer ettiği Mattero Ferrari, bir süre önce ise Türkiye'den ayrılıp İtalya'ya dönmüştü. Kendisine yaklaşık 8 aydır ödeme yapılmadığını iddia eden tecrübeli defans oyuncusu, Beşiktaş'tan alacaklarının tahsili için ise CAS'a başvurmaya hazırlanıyor.
· Fenerbahçe'den ayrılan İspanyol oyuncu Daniel Güiza, Semih Şentürk'ün takımdan ayrılma ihtimalinin yüksek olduğunu söyledi. Golcü oyuncuyla eski takımı Mallorca'nın ilgilendiğini belirten Güiza, "Mallorca beni arayıp Semih'le ilgili bilgi aldı. En iyi anlaştığım arkadaşlarımdan biriydi. Futbolu gibi ruhu da güzel bir adam." şeklinde konuştu.
· Juventus'un savunmacı arayışları doğrultusunda Chelsea'den Alex'e yönelmesinden sonra, Fenerbahçeli Diego Lugano'nun peşine Genoa ve Lazio takıldı. Roma ekibi daha önceden Djibril Cisse, Lorik Cana ve Miroslav Klose'yi kadrosuna katmıştı ve bir savunmacı transfer etmek istiyordu. Transfer sezonunda meşgul olan bir diğer takım Genoa da, Uruguaylı yıldızın Fenerbahçe'den ayrılması durumunda bu fırsatı değerlendirmek için harekete geçmeyi planlıyor.
· UEFA Avrupa Ligi play-off turunda Anderlecht'e 2-1 mağlup olarak gruplara kalma ümidini azlatan Bursaspor'un transfer çalışmalarına hız vererek, Tottenham Hotspur'dan Sebastien Bassong'la ilgilendiği iddia edildi. Yeşil beyazlı kulübün 2014 yılında sözleşmesi sona erecek olan 24 yaşındaki Kamerun asıllı Fransız futbolcu için 2 milyon euro teklif ettiği konuşuluyor.
· Al Sadd'ın bonservisiyle vermek, Galatasaray'ın kiralamak istediği iddia edilen Abdel Kader Keita'nın transferinde kulüpler arasında anlaşmaya varılamadığı resmen doğrulandı. Galatasaray forması giydiği dönemde taraftarın sevgilisi olan fakat o zamanki yönetime göre "disiplinsizlik gerekçesiyle" gönderilmiş olan Keita'nın dönmesini taraftarın büyük kısmı istiyordu.
· Süper Lig'in yeni ekiplerinden Orduspor, gurbetçi futbolcu Orkan Balkan ile 3 yıllık sözleşme imzaladı. 12 Mart 1987 Almanya doğumlu olan Orkan Balkan, futbol oynadığı son 5 yıllık dönemde Almanya'nın Unterhaching şehrinin takımı olan SpVgg Unterhaching'in formasını giydi.