TCMB Başkanı, 2013 yılında uygulayacakları politikaları açıkladı. Her ne kadar "Bize güvenip risk almayın" dedi ise de herkes, TCMB'nın açıkladığı verileri dikkate alarak, 2013 yılı için yol haritasını belirlemek durumunda.
Sade vatandaş, iş durumunun, aş durumunun ne olacağını, gelirinin ne olacağını, birikimini ne yapacağını, ne alıp ne satacağını bu açıklamalara göre belirleyecek.
TCMB Başkanı'nın verdiği temel büyüklüklere göre, enflasyon yüzde 5 dolayında olacak. Ekonomi yüzde 4 büyüyecek. Döviz fiyatının fazla ölçülerde aşağıya inmesine, yukarıya çıkmasına izin verilmeyecek. Banka kredileri yüzde 15 dolayında artırılacak. Faizler aşağıya çekilebilecek. Piyasadaki dövizleri TCMB değişik araçlarla çekmeye devam edecek.
Bu anlatıma göre, 2013 yılının 2012'den pek farklı olmayacağı anlaşılıyor.
2012 yılında döviz bol idi. Dolar fiyatı 1.88 TL. etrafında sabitlendi. Faizler, Sayın Babacan'ın deyimi ile negatif oldu. Fakat iç talep kısıldığı için piyasalarda sıkıntı ortaya çıktı. İstihdamda artış durdu.
İş çevresi, TCMB Başkanı'nın açıklamalarına bakarak, üretim ve yatırım artışı kararı alamaz. İşçi sayısını artıramaz. Eğer ihracata dönük üretim yapmıyor ise iç piyasadaki durum değişmeyecek. İşi olanlar iş kaybetme endişesi duyacak demektir.
Tüketici, sade vatandaş TCMB Başkanı'nın açıklamalarına göre ne yapar? İş arayanların durumu ümitsiz. Ücret artışı bekleyişleri sona erecek. Birikimi olanlar mevduat hesaplarındaki paralarının reel getirisi olmaması karşısında üzülecek.
Fakat bu değerlemeler herkes için değil. Türkiye'de son zamanlarda alt ve üst gelir grupları arasındaki uçurum büyüdü.
Büyük işletmeler ekonomi yüzde 3-5 büyürken, reel olarak yüzde 10'un üzerinde büyümeye devam ediyor. Karlılıkları yüksek. Üst gelir grubunun lüks tüketim harcamaları artıyor.
Ekonomide esas olan üretimin artması. Üretin artacak ki büyük ve küçük üretici arasındaki fark kapatılabilsin. Küçükler de büyüyebilsin. Üretim artacak ki gelir de artsın. Alt ve üst gelir grupları arasındaki uçurum küçülsün.
Görülen o ki cari açık korkusu ile TCMB büyümeyi frenlemeye devam edecek. İyi de ne süre ile? Çünkü uygulanan politikalar harcamaları sınırlayarak cari açığı küçültmeyi hedef alan politikalar. Cari açığın nedeni ise üretim yapısının ithalat bağımlısı olması. Üretim yapısı değişmedikçe, cari açığı dizginlemenin tek yolu yatırım ve üretimde frene basmak.
Üretim yapısını değiştirecek politikalar gündeme gelmiyor. Teşvik tedbirleri yapıyı değiştirmeye yönelik olacak yerde mevcut yapıda yeni işletmelerin kurulmasının yolunu açıyor.
Bu tabloda "2012 kazasız belasız geçti. 2013 yılı da kazasız belasız geçeceğe benziyor. Buna şükredelim" demekten başka yapacak şey kalmıyor.