TCMB'den "dinamik" uygulama

Tevfik GÜNGÖR OLAYLARIN İÇİNDEN gungoruras@superonline.com
TCMB'nin Para Kredi Politikası Kurulu toplantılarının  ardından yapılan açıklamalar, "Merkez  Bankası sürprizi seviyor" veya "Merkez piyasayı ters köşeye yatırdı" şeklinde yorumlanıyor.
 
Aslında olan biten, kritik ortamda TCMB'nin "dinamik"  uygulamalarla, ekonomide dengeyi koruma arayışından başka bir şey değil.
 
Çevrelerimizde olan biteni "olağan gelişmeler" olarak izler hale geldik. Halbuki bu gelişmeler dünya para piyasalarını büyük ölçüde etkiliyor.
Türkiye olarak biz olumsuz etkilere daha fazla açığız.
Çünkü (1) İhracatımız azalıyor,  (2) Küçülmesine rağmen cari açığımız önemli büyüklükte. Dışarıdan kaynak bulmak zorundayız.
 
Para Politikası Kurulu, önceki gün politika faizini yüzde 5.50'de sabit tutarken, faiz koridorunun üst bandı olan gecelik borç verme faiz oranını yüzde 8.50'den yüzde 7.50'ye çekti. Gecelik borçlanma faiz oranını yüzde 4.50'de tuttu.
Karar sonrası faiz koridoru yüzde 4.50-7.50 olarak uygulanacak.
Merkez Bankası, ocak ve şubat ayındaki toplantıda üst ve alt bantta değişikliğe gitmişti.
Açıklamada deniliyor ki "Yılın ilk aylarında sermaye akımlarındaki güçlü seyrin etkisiyle kredilerdeki artış öngörülen seviyelerin üzerinde seyretmiştir. Ancak, son dönemde küresel belirsizliklerin artması sonucu sermaye girişlerinde tekrar bir yavaşlama olduğu dikkat çekmektedir. 
Sermaye akımlarında artan oynaklığa karşı, kurul, bankaların zorunlu karşılık oranlarını kademeli olarak artırmaya karar vermiştir. 
Otomatik dengeleyici özelliği sayesinde bu mekanizma geniş faiz koridoruna duyulan ihtiyacı büyük ölçüde azaltmaktadır. Bu nedenle gecelik borç verme faizlerinde 100 baz puanlık indirime gidilerek faiz koridoru daha simetrik bir hale getirilmiştir.
Son dönemde açıklanan veriler, iç ve dış talep gelişmelerinin öngörüldüğü şekilde seyrettiğini göstermektedir. Yurtiçi nihai talep sağlıklı bir toparlanma sergilerken, ihracat zayıf küresel büyümeye rağmen nispeten güçlü seyretmektedir. İç talepteki canlanmaya bağlı olarak cari işlemler açığında bir miktar yükseliş gözlenmektedir. Bununla birlikte, mevcut politika çerçevesi cari işlemler açığındaki artış eğilimini sınırlayacaktır.
Küresel talepteki yavaşlama ve emtia fiyatlarının görünümü enflasyona ilişkin yukarı yönlü riskleri azaltmaktadır. Bununla birlikte, iç talep ve kredilerdeki artışların fiyatlama davranışları üzerindeki etkileri yakından izlenmektedir."
TCMB uyguladığı dinamik politikalarla  (1) İç talebi kontrol ederek cari açığın büyümesini sınırlamaya  çalışıyor. (2) İç talebin  gereğinden fazla canlanmaması için banka kredilerinin artışını önlüyor. (3) Türk Lirası'nın değerinin belli bir bant içinde kalmasına çalışıyor. (4) Cari açığın finansmanı için  dışarıdan kaynak akımının devamını, fakat gelecek kaynağın  kalıcı kaynak olmasını sağlamak istiyor. (5) Bu arada TCMB döviz ve altın rezervlerini büyütmeye çalışıyor. (6) Ama enflasyonu aşağıya çekmede ısrarını da sürdürüyor.
Bu kadar çok hedefi  dikkate alan TCMB'nin  "dinamik" politika uygulamaktan başka seçeneği de yok.
 
Tüm yazılarını göster