TCMB ne yapmış oldu?

Gündüz FINDIKÇIOĞLU GLOKAL BAKIŞ debrovian@gmail.com

GLOKAL BAKAŞ / Gündüz FINDIKÇIOĞLU findikcioglu@tskb.com.tr Acaba daha da ileriye gidip açıktan açığa enflasyon hedeflemesine ara verilmesini düşünemez miyiz? Enflasyon hedeflemesi rejiminde ana araç kısa vadeli (genelde gecelik) politika faizidir. Hedef ne kadar uzak olursa, ya da gerçekleşmeyle hedef arasındaki mesafe ne kadar açılırsa, sapma ne kadar fazla olursa faiz o kadar cevap vermelidir. Cevabın niteliği merkez bankasının reaksiyon fonksiyonunun niteliğine bağlıdır. TCMB hedeften arka arkaya 3 yıl aşırı derecede sapmış, ve sonuçta, dışsal faktörlerin etkisi bu sonuçta belirgin biçimde etkin de olsa (enerji + gıda fiyatları), yanıldığını kabul etmiştir. Bu durumda enflasyonun ve büyümenin hedeften sapmalarına göstereceği reaksiyonu belirleyen reaksiyon fonksiyonunun bizce hem eğimini, hem de kendisini (intercept) değiştirmek, kaydırmak durumunda kalmıştır. Keşke bunu 2006 sonunda yapsaydı. Yeni hedeflere göre reel faizlerin eski hedeflere göre daha az artabileceği açıktır. Yani, hedef ne kadar düşük, ulaşılması ne kadar zor olursa, reel faiz de enflasyon hedeflemesi mantığında o kadar yüksek olmalıdır, ceteris paribus. Şimdi reel faizlerde bir artırım zorunluluğu sanki ortadan kalkıyor. Fakat: (a) reel faizlerin aynı kalması, enflasyon yükselirken, mümkün bile olsa, yine de nominal faizlerin reel faizleri aynı yerde tutacak şekilde enflasyona (enflasyon beklentilerine) paralel yükselmesi gerekecektir (b) ama bu elde hiçbir hedef olmasa dahi böyle olacaktı. Yani, TCMB'nin reel faiz artırımına sıcak bakmadığı anlaşılmakla beraber, sonuçta nominal faizlerin nereye gideceğine dair belirsizlik daha da artmış ve zamana yayılmış durumda. Elbette ki güvenilirliği kalmamış hedeflere takılıp kalmaktansa hedefleri daha gerçekçi yerlere çekmek kredibilite artırıcı bir önlem sayılabilir. Ancak: (i) Bu adımın temmuz-ağustos yüklü itfalar öncesi atılarak reel faizlerle ilgili mesaj vermek ve nominal faize bir üst sınır koyabilmek çabası, yani Hazine borçlanma faizlerinin çok da fazla artmasını önlemeye yönelik bir adım olarak görülebilme ihtimali -ki bu gayet doğal, fakat ihalelerde daha sonra savunulamayacak şekilde düşük bir faizin oluşması olasılığı nahoş (ii) Bu adımın atılmasıyla beraber enflasyon hedeflemesine fiilen ne olduğunun anlaşılamaz hale gelmesi tehlikesi (c) Kamu maliyesindeki belirgin gevşeme olasılığına vurgu yapılarak, "bu durumda para politikası daha da sertleşmek durumunda kalacaktır" mesajı verilirken dün akşam itibariyle bundan fiilen vazgeçilmesi soru işareti oluşturabilir. TCMB 30 Nisan sonrası sunuşunda bazı varsayımlarını/tahminlerini de söyledi. Gıda enflasyonu şu olur, kurdan 1.5-2 puan enflasyona ekstra katkı gelir, petrol fiyatı 105 USD olursa ne olur gibi (baz senaryo)... Bu tahminleri veri alırsak, TÜFE'nin konut-gida vb kalemleri -ki faizden etkilenmeyen dışsal bölüm yüzde 51 yapıyor, yüzde 11 enflasyon üretiyor. TÜFE endeksinin bu yarım bölmesinin endeksin bütününe katkısı yüzde 5.5 oluyor. Yüzde 4 enflasyon için geri kalan kontrol edilebilir yüzde 50'nin eksi yüzde 3 enflasyon üretmesi lazim. Yazıda onu söylüyorum: TCMB etkileyebildigi yüzde 50 bölüm için yüzde 4 hedeflesin. Bu durumda TÜFE hedefi 2009 için yüzde 7.5 oluyor, TCMB'nin bizzat açıkladığı tahminlere göre. Aynı mantıkla, TCMB 2010 yılında TÜFE'nin kontrol edebildiği yarısı için yüzde 2, 2011'de aynı yarım endeks için yüzde sıfır enflasyon hedefliyorsa, dün akşam açıklanan revize hedefler ortaya çıkıyor. Bir başka deyişle, TCMB TÜFE endeksinin yarısının tamamen kontrolu dışında olduğunu kabul ederek, geri kalan yarım endeks için yüzde 4, yüzde 2 ve yüzde sıfır enflasyon hedefleri koymuş olsalardı hangi genel TÜFE hedef rakamlarına ulaşırsa o rakamları dün yeni hedefler olarak açıkladı! Olamayacağı hedeflemekten uzaklaştığımız ölçüde enflasyon hedeflemesinde devam edebiliriz ama yapılanın büyük bir vizyon değişimi olduğunu görmemiz de gerekiyor. Acaba daha da ileriye gidip açıktan açığa enflasyon hedeflemesine ara verilmesini düşünemez miyiz? Ya da yapılan revizyon fiilen bu noktaya yakın mı düşüyor?

Tüm yazılarını göster