TBV-Turkcell ve Brookings’ten “rakam” üretecek işbirliği

DİDEM ERYAR ÜNLÜ YAKIN PLAN didem.eryar@dunya.com

Türkiye Bilişim Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Faruk Eczacıbaşı, TBV’yi, “bilgi toplumuna geçişi hızlandırmayı” hedefl eyen bir “düşünce üretim” merkezi olarak tanımlıyor. 

TBV-Turkcell işbirliği ile kurulan Bilgi Toplumu Enstitüsü’nün hedefi de, Faruk Eczacıbaşı’nın dediği gibi, “Bilgi ve iletişim sektörüne veri-bilgi- araştırma hizmeti sağlayan ‘bilgi temelli’ bir merkez olmak.” Yani aslında Türkiye’nin en fazla ihtiyacı olan “rakamsal verileri” üretmek.

Enstitü, bu hedefleri gerçekleştirebilmek amacıyla, dünyanın en eski ve en saygın düşünce üretim kuruluşlarından Brookings Institution’la işbirliği başlatıyor.

Faruk Eczacıbaşı, TBV-Turkcell Bilgi Toplumu Enstitüsü ile Brookings Institution arasındaki birlikteliği çok önemsiyor. Bu birlikteliğin “takım çalışması” anlamına geldiğini söyleyen Eczacıbaşı, “Bilgi ve İletişim Teknolojileri sayesinde insanlar arası, şirketler arası, uluslararası uzaklıklar, yakınlaştı. Ortak akıl, tek tek bireylerin sağlayacağı akıldan üstün hale geldi. Artık teknolojiyi sadece teknoloji olarak görmemek gerekiyor. Teknoloji, bir davranış biçimi ve tüm hayatımızı değiştiriyor” diyor. 

Günlük yaşamı etkileyen 4 alan 

Bilgi Toplumu Enstitüsü ve Brookings Institution arasındaki işbirliği öncelikli olarak eğitim, sağlık, akıllı teknolojiler ve giyilebilir teknolojiler konularına odaklanacak. Turkcell Genel Müdür Yardımcısı Burak Sevilengül bu dört alanın günlük yaşama en fazla katkı sağlayan alanlar olduğunu ifade ediyor ve “İşbirliğinin temel hedefi, teknolojiyi sosyal ve ekonomik faydaya dönüştürmek” diyor. 

Büyümeyi hızlandırıyor 

Brookings’de Teknoloji İnovasyonu Merkezi Başkanı Profesör Darrell West ise, Türkiye’yi tanıyan bir bilim adamı ve bu işbirliğinin hem Türkiye hem de ABD için büyük faydalar sağlayacağını söylüyor. “Bu işbirliği Brookings’in Türkiye’deki ilk teknoloji ortaklığı” diyen West, bu ortaklığın her iki ülke için uzun vadeli inovasyon ve ekonomik büyüme yolunda önemli bir adım olacağını ifade ediyor. 1916 yılında kurulan Brookings Institute, dünyanın her yerinde farklı projelere imza atıyor. West’in Başkanı olduğu Teknoloji İnovasyonu Merkezi ise teknoloji yoluyla inovasyonu destekliyor. Merkezin çalışmaları konusunda West’e kulak verelim: 

“Teknolojinin eğitimi, sağlığı, ekonomik kalkınmayı ve hükümetleri nasıl değiştirdiğini araştırıyoruz. Telefonların, tabletlerin ve mobil cihazların ekonomik kalkınma ve uzun vadeli refahta anahtar rol üstlendiklerine inanıyoruz. Bu cihazların kullanım oranları dünya genelinde inanılmaz bir hızla artış gösteriyor. 2016 yılında, genişbant bağlantıların yüzde 80’inin mobil cihazlar yoluyla yapılacağı tahmin ediliyor. GSMA Wireless Intelligence verilerine göre, bugün dünya genelinde mobil abonelerin sayısı 3.9 milyara; kullanılan mobil cihaz sayısı ise 7.4 milyara ulaşıyor. Bu sayı her sene artıyor. Mobil cihazlar, milyonlarca insan için yeni fırsatlar sunuyor. Bilgi ve iletişim teknolojileri (BİT) yerel ve ekonomik farklılıkları ortadan kaldırıyor ve dijital teknolojinin faydalarını çok sayıda insana ulaştırıyor. Dünya Bankası’nın 120 ülkeyi ve 1980-2006 dönemini kapsayan araştırmasına göre, genişbanta erişimde yüzde 10’luk artış, GSYIH’da yüzde 1.3 oranında artış sağladı. Dolayısıyla, ekonomik büyümede temel ivme, bilgi ve iletişim teknolojilerinin kullanımındaki artıştan kaynaklanıyor. ABD ekonomisindeki büyümenin AB’ye kıyasla daha yüksek olmasının nedenlerinden birisi de BİT yatırımları.” 

Kalkınmanın olmazsa olmazı 

West’in dediği gibi teknoloji, kalkınmanın vazgeçilmez bir parçası. Önemli olan teknolojinin sosyal ve ekonomik katkılarını doğru anlamak ve bu yönde stratejiler oluşturmak. 

Türkiye’nin teknolojinin önemini anladığını söylemek yanlış olmaz. Nitekim, Kalkınma Bakanlığı Bilgi Toplumu Dairesi Başkanı Emin Sadık Aydın, gerçekleşen bu işbirliğini Türkiye’nin bilgi toplumuna dönüşme yolculuğunda son derece önemli bir adım olarak değerlendiriyor. Türkiye’nin Bilişim Stratejisi’ni hazırlayan ekibin başında olan Aydın, bu süreçte kamunun, özel sektör ve düşünce üreten sivil toplum kuruluşları ile işbirliği içinde hareket ettiğini de söylüyor.

Tüm yazılarını göster