Tata, Jaguar'ı neden aldı?

Murat YÜLEK KÜRESEL BAKIŞ myulek@aya.yale.edu

KÜRESEL BAKIŞ / Murat Yülek İngiliz Kraliyeti'nin "Tacındaki Mücevher" olarak tanımladığı Hindistan'ın en büyük sanayi grubu Tata "bir İngiliz klasiği" sayılan ve lüks araba sınıfının önemli bir markası olan Jaguar'ı, dünyada ilk defa arabaları kitlesel halde üreten ancak şu anda sıkışık yıllar geçiren Amerikan devinden satın aldı. Sürecin başında, bir başka Hint otomobil üreticisi Mahindra ve bazı özel sermaye fonları da Tata ile yarıştı. Tata'nın yaptığı satın almanın stratejik nedeni belli değil. Tata grubunun yaptığı açıklamada, satın almanın stratejik bir hedefe yönelik olduğunu gösteren bir ibare yok. Grubun Yönetim Kurulu Başkanı "Jaguar ve Land Rover'ın Tata grubunun 'önemli bir parçası olmasının' grubu 'sevindirdiği'; iki markanın da kimliğini değiştirmeden aynı kökler ve rekabetçi güç üzerinde bu markaları daha da geliştirmek istedikleri" nevinden bir açıklama yaptı. Tata, 290.000 kişinim çalıştığı, 29 milyar dolarlık ciro yapan, 85 ülkeye ihracat gerçekleştiren ve tarihi 100 yılı geçen başarılı bir grup. Tüketim mallarından enerjiye kadar birçok sektörde faaliyet gösteren Tata, satışlarının yüzde 40'ını Hindistan dışında yapıyor. Grubun önemli parçalarından olan otomobil şirketi, en son olarak, 2.500 dolara satışa çıkartacağı Nano modelini geliştirmişti. Tam bilinemediği için 1.2-1.5 arasında varsayacağımız bir nüfusun alım gücüne uygun böyle bir otomobilin Hindistan'da üreticiye ne kadar gelir sağlayabileceğini bir düşünün (tabi, dünyanın ekolojik dengesi ve metal fiyatları üzerinde yapacağı etkiyi de...) Geçen yıl 173 milyar dolar ciro yapan Ford ise son iki yılda toplam 15.3 milyar dolar zarar etti. Otomobil grubunun zararı daha fazla, tüketici finansmanı şirketinin kârıyla zarar miktarı düşüyor. Bu zararın içinde yeniden yapılanma maliyetlerinin önemli payı var ancak operasyonlar da o kadar iç açıcı durumda değil. Yöneticiler yeniden yapılanmanın program dahilinde ilerlediğini söylüyorlar, ancak ABD ve dünya ekonomisinin yavaşladığı, petrol fiyatlarının rekor seviyelerde olduğu bir dönemde pek rahat olduklarını düşünmek zor. Tata'ya satılan Land Rover, 2006 yılında zarar göstermişken 2007'de 500 milyon dolar seviyesinde bir kara döndü. Jaguar ise 2007 yılında da zararda. Dahası, dünya ekonomisinin belirsizlikle boğuştuğu bir dönemde lüks araba satışlarının ne yöne gideceği bilinmiyor (satışların düşeceği ihtimali yüksek ancak ülkemizde de şahit olduğumuz böyle dönemlerde lüks tüketim düşmeyebilir de). Dahası, Tata yüksek borca sahip ve ratingleri yatırım eşiğinin altında. Yani, satın almayı pahalı kaynakla finanse etmek zorunda kalacak. İşte böyle bir arka planda Tata, Ford'un portföyündeki iki önemli İngiliz markasını satın alma kararı veriyor. Neden? Gelişmekte olan ülke şirketlerinin ucuzlayan Avrupa ya da ABD şirketlerini alması tarihin ilginç bir döneminde olduğumuzu gösteriyor. Ancak bu tür alımların stratejik değeri simgesel öneminin önüne geçmeli. Bu satın alma kararının gerisinde stratejik bir hesap var mı? Gelecek hafta bunu tartışacağım.

Tüm yazılarını göster