Tasarruf azalınca iç üretim yerine ithalat artıyor

Tevfik GÜNGÖR OLAYLARIN İÇİNDEN gungoruras@superonline.com

Ülke genelinde tasarrufların giderek gerilemesinden yakınıyoruz. Genel olarak milli gelir harcanırken, toplam harcamada tüketimin payının yüzde 20, tasarrufların payının yüzde 20 dolayında olması beklenirken, tasarrufların payı yüzde 15’lere geriledi.

2013 yılında yüzde 15’lerin de altına indi. Yüzde 12.6 oldu.

Milli gelirin yüzde 80’i tüketilecekken, yüzde 87.4’ü tüketilir oldu.

Tüketim kötü bir şey değildir. Tüketen insan mutlu olur. Tüketim harcamaları artınca, üretim artar. Yeni yatırımlar yapılır. İnsanlara yeni iş ve aş kapısı açılır.

Sonuç olarak ülkede büyüme hızlanır.

Geliniz görünüz ki, bizde tüketim arttıkça büyüme hızlanmıyor.

2013 yılı programını hazırlayanlar, 2013 yılında ülkede tasarruf oranının milli gelirin yüzde 15’i dolayında olacağını, buna karşılık ekonominin yüzde 4 büyüyeceğini tahmin etmişlerdi.

2014 yılı programı hazırlanırken görüldü ki, tasarruf oranı yüzde 15 değil, yüzde 12.6 olacak.

Buna karşılık da büyüme yüzde 4 yerine yüzde 3.6’ya gerileyecek.

Tüketim artarken büyümenin düşmemesi gerekir. İhracatta büyük duraklama olunca, iç talep dış talebi dengeler, bu nedenle tüketim artışına rağmen büyüme geriler ama, 2013 yılında böyle durum yok. İhracat azalmamış durumda. İthalat artışı devam ediyor. Tüketim artıyor. Büyüme düşüyor?

İyi de tüketim harcamaları neye gidiyor? Artan tüketim neden büyümeyi hızlandırmıyor? Neden piyasa canlanmıyor?

Çünkü tüketim harcamaları içeride üretilen mallara değil, dışarıdan gelen mallara yönelmiş durumda. Doğrudan ve dolaylı olarak. Doğrudan talep, ithal malı talebidir. Dolaylı talep ise Türkiye’de üretilen malların girdisi olan ithal mallarına olan taleptir.

Sonuç olarak bizde tasarruf oranı düşünce cari açık sorunu büyüyor.

Tasarruf oranı düşsün, tüketim artsın... Bu sayede büyürüz diyemiyoruz. Çünkü artan tüketim, içeride üretim ve yatırım artışına imkan vermiyor. Tersine ithalatı coşturuyor. Sonuç olarak cari açık sorunu büyüyor.

Demek ki cari açık ve büyüme sorununun çözümü, tüketimi azaltmaya bağlı değil. Önemli olan tüketimde ithalat bağımlığının azaltılması. Bir yanda ithalatı pahalı hale getirerek talebi iç üretime yönlendirirken öte yanda, iç üretimde ithal girdi payının aşağıya çekilmesi.

Tüm yazılarını göster