Tarımı seven belediye başkanı olur mu?

Ali Ekber YILDIRIM TARIM DÜNYASINDAN aey@dunya.com

TARIM DÜNYASINDAN / Ali Ekber YILDIRIM e-mail:aey@dunya.com Tarım topraklarının amaç dışı kullanılmasında yerel yönetimlerin özellikle de belediyelerin çok büyük rolü var. Bir çok belediye başkanı tarım arazilerinin üstüne sanayi tesisi, turizm tesisi veya toplu konut yapılmasına gözü kapalı imza atar. Yönettikleri yerin ancak sanayi, turizm veya yapılaşma ile gelişeceğine inanırlar. Tarımı, çiftçiliği pek sevmezler. Türkiye, bir çok verimli ovasını, zeytinliklerini ve verimli tarım toprağını bu anlayış yüzünden kaybetti. Elbette tarım dostu, tarım topraklarını gözü gibi koruyan yerel yöneticiler, belediye başkanları da var. Bunlardan birisi İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu. Ahmet Piriştina'nın ani ölümü ile İzmir Büyükşehir Belediye başkanlığı koltuğuna oturan Aziz Kocaoğlu, 3 milyonu aşkın nüfusa sahip, bir çok sorunu olan İzmir'in projelerini tamamlamaya, yeni projeler geliştirerek kentin altyapı sorunlarını çözmeye çalışırken bir yandan da tarımsal faaliyetlere ağırlık vererek dikkat çekti. Belediyenin hazırladığı kent planında tarım toprakları koruma altına alındı. Türkiye'de belki de ilk kez bir büyükşehir belediye başkanı tarım konusunda bu denli duyarlı davranıyor. Bu duyarlılığın sonucu olarak yine Türkiye'de ilk kez bir büyükşehir belediyesi bünyesinde "Tarım Daire Başkanlığı" kuruldu. Belediye bütçesinden tarıma ciddi kaynak ayrıldı. Bu planlı çalışma ile kentin ulaşım, su, altyapı ve diğer sorunlarını çözmek için çaba gösterilirken bir yandan kentin birkaç kilometre dışındaki köylerde tarımsal üretimin gelişmesi için çalışmalar başlatıldı. Amaç, çiftçilerin bilinçli üretim yapmasını sağlamak, işsizliği dolayısıyla kente göçü önlemek ve üretilen ürünlerle katma değer yaratarak köylerde yaşayanların yaşam koşullarını iyileştirmek. Bugüne kadar neler yapıldı? İzmir Büyükşehir Belediyesi Tarım, Park ve Bahçeler Daire Başkanlığı, bugüne kadar Tahtalı Barajı Havzası'ndaki köylerde üreticilere rehberlik yaptı, destek sağladı ve burada ilk kez organik tarıma geçildi. Seferihisar'da jeotermal enerjinin kullanılacağı seracılığı geliştirmek için proje başlatıldı. Toprağı suyla buluşturmak için belediye olanakları ile Çamlı Barajı, Devlet Su İşleri ile Gördes Barajı'nın yapımında işbirliği yapılıyor. Üreticilere binlerce zeytin ve meyve fidanı dağıtıldı. Belediyenin çiçek ve bitki ihtiyacı Bayındır ilçesinde sözleşmeli olarak kooperatiflere ürettiriliyor. Çiftçilere ücretsiz toprak analizi yaptırılıyor Son olarak, Tahtalı Barajı Havzası'ndaki üreticiler için organik arıcılık ve ipekböceği yetiştiriciliği projesi geliştirildi. Yazıyı, çalışmaları ile ülkedeki tüm belediyelere örnek olmasını dilediğimiz Aziz Kocaoğlu'nun sözleri ile bitiriyoruz: "Bu ülkede 40 yıl, 'kalkınma sanayi ile başlar' denilerek tarım sektörü el tersiyle bir kenara itildi. Evet sanayisiz gelişme olmaz ama, tarım olmadan, tarımsal sanayi olmadan da gelişme olmaz. Tarım ile birlikte tarımsal sanayi de gelişir. Toprak bütünleştirilmesi, teknoloji şart. Biz, artık tarım yapamaz hale gelince son 3-5 yıldır bu işin farkına vardık. En azından şunu öğrendik; 'Tarım gereklidir. Ekmek, su kadar önemlidir; zaten tarım demek, ekmek demektir'. Bu bilince, toprağın ve suyun korunması, kirletilmemesi bilincini de dahil etmek zorundayız. Ama biz, üretimi artırmak için ilaca yüklendik. Oysa bu anlayışla hem suyu kirlettik hem de toprağı."

Tüm yazılarını göster