Tarım makinecilerini ”devlet desteği” batıracak!..

Ali Ekber YILDIRIM TARIM DÜNYASINDAN aey@dunya.com

Tarım ve Köyişleri Bakanlığı, 2005'te pilot uygulama ile "Kırsal Kalkınma Yatırımlarının Desteklenmesi Programı"nı başlattı. 2006'dan itibaren programın kapsamı her yıl biraz daha genişledi. Bu program kapsamında tarımsal ürünleri işleyen birçok tesis devlet desteği ile kuruldu.

Bu yıl programa tarım makineleri ve ekipman alımlarının desteklenmesi eklendi. 2 Mayıs 2008 tarihli Resmi Gazete'de yayınlanan tebliğ ile 17 kalem tarım makinesi ve ekipmanının alımı destekleme kapsamına alındı.

Destekleme kapsamına alınan makine ve ekipmanlar şunlar: Balyalama makinesi, silaj makinesi, basınçlı sulama için gerekli parsel içi yeni mal alımları, işlemesiz tarım makineleri, soğuk hava tesisatlı taşıma aracı, bahçe el traktörü ve ekipmanları, rüzg‰r makinesi (pervanesi), file sistemi kurulması, yem hazırlama araçları, sap parçalama makinesi, otomatik sap toplamalı saman makinesi, kanola hasat aparatı, mısır hasat tablası, süt sağım ünitesi ve soğutma tankı, pülverizatör, lazerli tesviye aleti, sıkmalı çayır ve yonca biçme makinesi. Bu makine ve ekipmanların satın alınmasında çiftçiye alım bedelinin KDV ve diğer vergiler hariç yarısı devlet tarafından hibe olarak ödeniyor.

Tebliğin yayınlanması ile birlikte destek haberi ülke geneline hızla yayıldı. Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehdi Eker de dahil olmak üzere, bakanlık yetkilileri ve tarım il müdürlükleri bu desteği gereğinden fazla abartarak konuşmalarına malzeme yaptı. Hibe desteği sanki isteyen her çiftçiye ve satın alınan her türlü tarım makinesi ve ekipmana verilecekmiş gibi sunuldu. Bunu duyan çiftçiler destekten yararlanmak için makine ve ekipman alımını bıçak gibi kesti.

Oysa, gerçek öyle değil.

Makine ve ekipman desteğinden yararlanmak için çiftçiler para vererek proje hazırlıyor. Projesini ve birçok belgeyle birlikte tarım il müdürlüğüne başvuruyor. Bu başvurudan desteğe hak kazanmak, Milli Piyango'dan büyük ikramiye kazanmak kadar zor. Çok az sayıda çiftçiye destek çıkıyor. Örneğin tarımın en önemli merkezlerinden biri olan İzmir'de bugüne kadar bu destekten yararlanmaya hak kazanan sadece 56 şanslı çiftçi var. Gaziantep'te 12 çiftçi, Manisa'da 37 çiftçi bu destekten yararlanmaya hak kazandı. Birçok ilde şanslı çiftçiler açıklanmadığı için herkes "bize de çıkar mı" diye merakla bekliyor. 

Bir başka yanılgı ise şu; çiftçiler alacakları her makine ve ekipman için devletin hibe vereceğini zannediyor. Bu nedenle ihtiyacı olan makine ve ekipmanı para vererek satın almıyor. Oysa, destekten yararlanan şanslı çiftçiler bu 17 kalem makine ve ekipmandan sadece bir tanesi için hibe desteği almaya hak kazanıyor.

Çiftçiler destekten yararlanmak umudu ile makine ve ekipman alımını durdurunca ülke genelinde faaliyet gösteren binlerce makine ve ekipman üreticisi ve bunları satan işyerleri zor duruma düştü. Ürettiğini satamayan imalatçılar da yan sanayie sipariş vermeyi kesince o kesimde de işler durdu. Böyle giderse tarım makineleri ve ekipman imalatçıları, yan sanayii ve bu ürünleri satan işyerlerinin kapısına "devlet desteği" ile kilit vurulacak.

Görüştüğümüz birçok makine ve ekipman imalatçısı, çiftçinin doğru bilgilendirilmemesi nedeniyle verilen desteğin sektöre köstek olduğunu ifade ediyor.

Türkiye genelinde kırsal kalkınma yatırımlarının desteklenmesi için ayrılan kaynak 54 milyon YTL. Program 81 ilde uygulanıyor. İllerin ekonomik yapısına, tarım sektöründeki ağırlığına göre bu kaynak paylaştırılıyor. İddialara göre, bu paylaşımda ve çiftçi seçiminde siyasi görüş ağırlık kazanıyor.

 Makine ve ekipman imalatçıları işyerlerinin kapanması endişesi ile, "bu para kime ve nasıl dağıtılacaksa bir an önce dağıtılsın, gerekirse bir hayır kurumuna bağışlansın ve çiftçiye hibe kaynağının bittiği yönünde açıklama yapılsın" görüşünü dile getiriyor. Bu açıklama yapılmazsa çiftçi, devlet desteği alacak umudu ile yaşayacak, makine ve ekipman almayacak..

Özetle, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı'nın iyi niyetle bir destek paketi hazırladığı anlaşılıyor. Ancak kaş yapalım derken göz çıkarılıyor. Bir sektör göz göre göre devlet eliyle iflasa sürükleniyor. Bu iflasların yaşanmaması için, yapılacak tek iş, bakanlığın çiftçilere doğru bilgi vererek gerçekleri anlatması. Binlerce firma bunu bekliyor.

Tüm yazılarını göster