Hisse senedi yatırımcıları için yine hareketli günler yaşanıyor. Aslında ‘bir dokun, bin ah işit’ lafı son zamanlarda hisse senedi yatırımcısının içinde bulunduğu durumu özetliyor.
Her ne kadar endeks yılbaşından bu yana yüzde 40 yükselse de hisse bazlı bakıldığında bu performansı yakalayanların sayısı çok az. Yüksek enflasyona karşı parasının alım gücünü korumak bir yana çok sayıda yatırımcının bakiyesi bu yıl eksiye geçmiş durumda. Yılın geri kalanına yönelik en güçlü beklenti, faiz indirim süreçlerinin başlamasıyla hisse senetlerinde kazançların artacağına yönelikti. Ancak İsrail’in Hamas liderine yönelik İran’da gerçekleştirdiği suikast jeopolitik riskleri tekrar yükseltti. Ortadoğu’da artan tansiyonun nereye varacağı piyasalar tarafından yakından takip edilecek.
Moody’s’in iki kademelik not artışı sonrasında kar satışlarının gelebileceğini bu köşede aktarmıştık. Nitekim karar sonrasında 8 işlem gününü düşüşle kapatan Borsa İstanbul, Perşembe günü genele yayılan bir yükselişe imza atmıştı. Bu hareket sonrasında yukarı yönlü dönüşün başladığına yönelik yorumlar ağırlıktaydı. Ancak Cuma günü çok sert satışlar geldi ve endeks yüzde 3 düşüşle haftanın son işlem gününü tamamladı. Küresel borsalarda yaşanan düşüşler içeride de moralleri bozdu.
ABD Merkez Bankası’nın (Fed) Çarşamba günü yaptığı toplantıda faizleri sabit tutarken eylül ayından itibaren indirimlere başlayabileceği sinyalini vermişti. Fakat ABD’de açıklanan ekonomik veriler resesyon endişelerine neden oldu. İstihdam artışının temmuzda beklentilerin altında kalması ve işsizlik oranının 3 yılın zirvesine çıkması endişeleri alevlendiren veriler olarak öne çıktı.
Piyasaların verileri nasıl yorumlayacağı aslında çok da net değil. Örneğin geçmiş aylarda gelen kötü veriler, faiz indirimi beklentilerini kuvvetlendirdiği için borsalar yukarı yönlü tepki veriyordu.
Son veriler yine kötü geldi ama bu kez piyasalar faiz indiriminden ziyade resesyon endişelerini öne çıkardı. İstihdam verilerinin ardından Fed’in eylül ayında 50 baz puanlık ‘agresif’ bir faiz indirimine gidebileceği ihtimali yüzde 70’in üzerine çıktı. Fed Başkanı Jerome Powell, Çarşamba günü faiz kararı sonrası düzenlediği basın toplantısınd, 50 baz puanlık faiz indirimi olasılığının sorulması üzerine, “Bu şu anda düşündüğümüz bir şey değil.
Bugün itibarıyla herhangi bir karar verilmiş değil” yanıtını vermişti. Ancak Powell, iş gücü piyasasında maddi anlamda daha fazla soğuma görmek istemediklerini de belirtmişti. Citi, Fed’in eylül ve aralık aylarında 50’şer baz puan olmak üzere bu yıl toplam 125 baz puanlık faiz indirimine gideceği tahmininde bulundu. JPMorgan ise Fed’in eylül ve kasım aylarında 50’şer baz puan faiz indireceğini öngördü.
Cuma günü 10 bin 473 puandan kapanan BIST 100 Endeksi’nin yeni haftada 10 bin 500-10 bin 600 puan seviyesinin üzerine çıkıp orada kalıp kalmayacağı önemli. Bu seviyenin üzerinde kalıcı olunursa 10 bin 850 puandaki direnç seviyesi test edilebilir. Yeni pozisyon açmak için 10 bin 850 puanın aşılması beklenebilir.
Aksi halde dalgalı ve satış baskısının hakim olduğu bir süreç yatırımcıları bekliyor olabilir. Endeksin 10 bin 500-10 bin 600 puan bandını aşamaması halinde altta 10 bin ve 9 bin 800 puandaki destek noktaları test edilebilir. İkinci çeyrek bilançoları açıklanmaya devam ederken, hisse bazlı hareketlilik sürecektir. Uzmanlar, böyle günlerde yatırımcıları aceleci ve panik işlem yapmamaları konusunda uyarıyor.