Tam da şimdi kendi işini kurma zamanı!

Çinlilerin çok güzel bir sözü var. “Ağaç dikmek için en iyi zaman 20 yıl öncesiy­di, ikinci en iyi zaman ise şimdi”. Aynı şeyi iş dünyasına uyarlarsak bakın şöyle bir sonuç çıkıyor. “Şirket kurmak için en iyi zaman 20 yıl öncesiydi, ikinci en iyi zaman ise şimdi”.

Ömer EKİNCİ Dönüşüm Rotası omer.ekinci@desnet.com.tr

Çinlilerin çok güzel bir sözü var. “Ağaç dikmek için en iyi zaman 20 yıl öncesiy­di, ikinci en iyi zaman ise şimdi”. Aynı şeyi iş dünyasına uyarlarsak bakın şöyle bir sonuç çıkıyor. “Şirket kurmak için en iyi zaman 20 yıl öncesiydi, ikinci en iyi zaman ise şimdi”.

İş kurmaya hazırlananlar, iş kurma niye­tinde olanlar, iş kurmak için gerekli motivas­yonu arayanlar, bu yazıyı okumadan yola çık­mayın. Çevremde kendi işini kurmaya hazır­lanan ama motivasyonu düşük birçok insan var. Bu yazı onlar için.

Girişimcilik gençlere has değil

Genç girişimcilik diye bir furya var, evet. Ama dünyadaki birçok başarı hikayesine bak­tığımızda girişimciliğin gençlere özgü olma­dığını görüyoruz. Ama genç girişimciler daha çok ön plana çıktığı, daha az sayıda olduğu ve daha çok ilgi uyandırdığı için onları görüyo­ruz. 40’dan sonra “benden geçti” diyenler bü­yük hata içinde. Herkes girişimci olmak zo­runda değil, sonuna kadar evet. Ama içinizde bir girişimci varsa onu hapsetmek büyük hata.

İçinizde yoksa?

Ekonomik kriz nedeniyle girişimci olma­ya karar veren çok insanla karşılaşıyorum. Bu, zorlamayla olacak bir iş değil. Kendini­ze haksızlık etmeyin. Eğer içinizde bir giri­şimci ruh yoksa özel sektörde kazanamadığı­nız bir geliri girişimci olunca da kazanamaz­sınız. Hatta özel sektörde kazandığınızı bile kazanamayabilirsiniz. Daha sonra daha bü­yük borçlarla muhatap olur, hayatınızın kala­nında bu yükü taşırsınız. Vermeniz gereken karar çok net. Evet mi, hayır mı? Ortası yok.

İçinizde varsa…

İşte geldik sevdiğim noktaya. İçinizde gi­rişimci ruh varsa da kafesi açıp onu serbest bırakmanın tam zamanı. Başta da söylediğim gibi en doğru gün tam da bugün. Ya bugün ya da hiçbir zaman.

Bugün bir fırsatınız varsa,

İçinizde girişimci ruh varsa,

Bir alanda deneyiminiz, etkiniz, çevreniz varsa

Başladığınızda doğrudan kapınızı çalacak bir potansiyel müşteriniz varsa

Ve 1 yıl dişinizi sıkacak ekonomik gücünüz ya da sıkıntılara karşı dayanıklılığınız varsa,

Bir dakika bile düşünmeyin. Hz. Muham­med (SAV)’ın helal kazanç için öneri isteyen sahabelere söylediği rivayet edilen “Rızkın onda dokuzu ticarettedir” hadis-i şerifi çok derinlemesine düşünülmesi gereken bir söz. Eğer bugüne kadar girişimci olabileceğiniz, olma potansiyeline sahip olduğunuz halde olmadıysanız yüzde onluk alanda sınırlı kal­mışsınız. Yüzde doksanlık bakir bir alan var sizin için. Bu açıdan bakarsanız önünüz açık.

Bir de girişimciliğin fırsatlara açılan bir kapı, bir pencere olduğu gerçeği var. Belki bu­gün kafanızdaki plan işlemeyecek, o işte mu­vaffak olamayacaksınız ama başladığınız iş sizi başka bir noktaya taşır. İşinizi başka bir yere pivot edebilirsiniz. Burada da Mevla­na’nın muhteşem sözü giriyor devreye. “Sen yürümeye başlayınca yol görünür olur”.

Peki neden şimdi?

Bu yazıyı yazarak risk aldığımın farkında­yım. Bugün kurulan şirketlerin de belli bir kısmı batacak. Ama 10 yıl önce kurulan şir­ketlerin de belli bir kısmı battı. Yirmi yıl ön­ce kurulanların da. Peki neden şimdi bu yazı­yı yazıyorum? Çünkü şimdideyiz. Değiştire­bileceğimiz tek gün bugün. İTO’ya gidip 2010 yılı kuruluşlu bir şirket kuramazsınız. 2030 kuruluşlu bir şirketi de bugün kuramazsınız. Ama tek sebep bu değil.

Bir krizin içinden geçiyoruz. İçinden ge­çerken krizin tam olarak neresinde olduğunu bilemeyiz. Çünkü alacağımız kararlar, çevre­sel etkenler, küresel etkenler bu krizi kısalta­bilir, uzatabilir. Derinleştirebilir, şu anda en tepe noktasında olabiliriz yahut tepeyi geçip normale doğru iniyor olabiliriz. Bunları bile­miyoruz. Ve bu krizin bir çıkışı var. O zaman kimler ayakta kalmış olacak, kimler hazır ola­rak o günü bekleyecek, işte bu önemli.

Krizde batan çok fazla şirket var. Ve bu şirketler çok sayıda çalışanı olan, çok sayıda tesisi bulunan, stok yükü, hammaddesi, hatalı kararları, ve­rilmiş sözleri, kâr ya da zarar edecek yapılmış sözleşmeleri, kısacası büyük bir bagajı olan şirketler. Sizin ise hiçbir bagajınız yok. Sade­ce batanlar değil, “bu yüksek faiz ortamında üretim ya da ticaret yapılmaz” deyip parası­nı işinden çekenler var, yani bile bile batanlar.

Eğer siz onda dokuzda arayacaksanız sizi bekleyen fırsatları, o zaman önünüz açık.

Tüm yazılarını göster