Suriye gerginliği ve ekonomi

Taner BERKSOY EKONOMİ DÜNYASI tberksoy@pirireis.edu.tr

Dün itibariyle gündem Suriye'deki bombalama olayına, bizim tepkimize ve sıcak çatışma olasılığına kaydı. Gerilim ve çatışma olasılığı siyasal, toplumsal ve ekonomik yansımalar taşıyor.

İktisatçı olarak daha çok gerginlik ve çatışma ekseninde ortaya çıkabilecek ekonomik etkilere dönük sorulara muhatap oluyorum.  Çoğunluk bu tür sınır aşan gerginlik ve çatışma olasılığının olumsuz yansımalar ve maliyetler getireceğinin  farkında. Ama kafalar karışık. Genel hamasi hararet içinde olası ekonomik etkileri  tüm boyutlarıyla  irdelemek de pek mümkün olmuyor. 

Oysa gerilim ve çatışma ortamının topluma yüklemesi muhtemel  maliyet- külfet boyutunun belli bir düşünce disiplini içinde irdelenmesine ihtiyaç var gibi görünüyor. Bugün belki böyle bir deneme yapabiliriz diye düşünüyorum.   
                                                     *                   *                  *
Siyasi gerilimlerin ve çatışma olasılığının  ekonomi üzerinde doğrudan ve dolaylı etkiler  yaratıp, bunlardan kaynaklanan maliyetler yükleyeceğini düşünebiliriz.

Doğrudan etkiler  somut ve  hemen ortaya çıkan maliyetleri içerir. En doğrudan etki ve maliyet sıcak çatışma ortamında ortaya çıkan fiziksel yıkım ve kayıplardır. Savaşan bir ülkede  insan gücü kaybı kaçınılmazdır. Çatışmanın ne kadarının kendi topraklarında olacağına bağlı olarak az ya da çok fiziki altyapıda da yıkım olur. Bütün bunlar mutlak kayıplardır.  Ekonomiyi geriye götürür.

İkinci bir doğrudan etki mali kaynaklar üzerinde olur. Gerilim de sıcak çatışma da  askeri harekat gerektirir. Askeri harekat kamu kaynaklarıyla finanse edilir, yani harcamaları arttırır.  Dolayısıyla önemli bir doğrudan etkinin bütçe imkanları üzerinde yaratılacak baskı ve zorlama olacağı söylenebilir. Bu finansmanı gereken bir yüktür. Finansman borçlanarak ve vergi salarak yapılabilir. Kamu finansmanı teorisi bu tür yüklerin artan vergilerle finanse edilmesinin daha  doğru olacağını söyler.  

Kendisini belli etmesi biraz daha zaman gerektiren önemli bir doğrudan etki de ülkenin ticaret imkanları üzerinde olur. Çatışma bölgesi ve çevresinde ticaret kayıpları hemen ortaya çıkar. Bu havalideki ticaret yavaşlar ya da durur, pazarlar kaybedilir.  Gerginliğin sürmesi ve sıcak çatışmaya dönmesi halinde ülkenin dış ticareti  genel olarak da etkilenir, ticaret kaybı büyür. Aynı dinamik içinde çatışmanın gerektirdiği ithalat da artabilir. Bu durumda ülkenin ödemeler dengesinde büyük açıklar oluşabilir.

Gerginlik ve çatışma ortamında sadece ticaret değil  kaynak akışı da doğrudan ve hemen etkilenir. Üstelik ticaret-pazar kaybı sadece bölge ülkeleriyle sınırlı kalsa dahi kaynak kaybı hemen yayılır, büyür ve genelleşir.  Bu artan riskle bağlantılı bir etkidir. İlk adımda çatışan ülkeye dönük risk algısı büyür bu da ülkeye gelen sermaye akışını durdurup  çoğu kez tersine çevirir.  Sonuçta bir yandan ciddi bir kaynak kuruması oluşur bir yandan da kaynak maliyeti yükselir. Çatışmanın finansmanı zorlaşır ve pahalılaşır.
                                                     *              *             * 
Doğrudan ortaya çıkan mali, ticari ve finansal etkilerin yanı sıra  dolaylı etkiler de söz konusudur. Dolaylı etkilerin önemli bir boyutu  doğrudan etkilerin yarattığı yansımalardan kaynaklanır. Bunların en önemlisi maliye, ticaret ve finansmandaki olumsuz gelişmelerin ekonominin üretim yapısına yansıması, üretim, istihdam ve refah kayıpları doğurmasıdır.

Gerilen ve çatışan ülkede kısa sürede büyümenin yavaşladığına tanık olunur. Gerilim ve çatışma sürüp giderse üretim kayıpları büyür, yavaşlama küçülmeye döner. Kaynakların çatışma finansmanına kaydığı, iç ve dış finansman olanaklarının daralıp, maliyetinin büyüdüğü bir ekonomide potansiyel büyümenin finansmanı olanaksız hale gelir. 
Büyümeyi yavaşlatıcı etki yaratan bir başka dolaylı etki de gerilim ve çatışmadan kaynaklanan beklenti bozulmasıdır. Çatışma ortamında aktörlerin tüketim ve yatırım harcamalarını erteledikleri ve giderek küçülttükleri gözlenir. Bu gelişme talep kasılması yaratarak büyümeyi yavaşlatır ve en iyi ihtimalle resesyona götürür.

Bu noktada çelişik bir durum çıkar ortaya. Daralan harcamaların  tasarrufu arttırarak   büyüme dostu bir ortam yaratacağı düşünülebilir. Bu doğru bir düşünce değildir. Gerilim ve çatışma koşullarında tasarruf artsa bile bunun ülke içinde kalacağını hele yatırıma dönüşeceğini öngörmek doğru olmaz. Dolayısıyla gerilim ve çatışma koşullarının neden olduğu beklenti bozulmasının mutlak biçimde daraltıcı olacağını düşünmek doğru olur.
Suriye gerilimi nedeniyle karşılaşabileceğimiz iktisadi etkiler ve maliyetler böyle özetlenebilir. Bunlara  başka eklemeler yapmak  da mümkün kuşkusuz. Ama bu saydıklarım bile faturanın oldukça yüklü olabileceğini söylüyor.
                        

Tüm yazılarını göster