Forbes 19 Eylül 2024’te iklim kriziyle mücadelede somut ve etkili çözümler üreten 50 girişimci, bilim insanı, yönetici, politikacı ve aktivisti içeren ilk "Sürdürülebilirlik Liderleri Listesini” yayımladı.
Sürdürülebilirlik liderleri çalışmasında ilk aşamada 1038 sürdürülebilirlik lideri adayı ön incelemeye tabi tutulmuş ve sonrasında da bu isimler arasında öne çıkan 120 liderin sürdürülebilirlik alanında uzman bir hakem heyeti tarafından değerlendirilmesiyle 50 kişiden oluşan ilk Sürdürülebilirlik Liderleri listesi ortaya çıkmış.
Her bir liderin çalışmalarını araştırırken geleceğe dair bir umut hissetim 50 liderin 22 tanesinin kadın olduğunu gördüğümde kadınların cam tavanları yıkarak gösterdikleri başarıdan ayrıca mutlu oldum.
Ancak tam o sırada elektrikli araç üretimi ile bir zihniyet devriminin öncüsü olan ve belki de elektrikli araç konusundaki en büyük farkındalığı yaratan Tesla’nın lideri Elon Musk’ın sürdürülebilirlik liderleri listesine giremediğini fark edip nedenini merak ettim.
Konuyu araştırmaya başlayınca Musk’ın liste dışı kalmasının dünyada da tartışıldığını ve bir dönem sürdürülebilirlik deyince akla gelen ilk isimlerden olan Musk’ın yıldızının neden söndüğünün gündem konusu haline geldiğini fark ettim.
Musk'un Forbes'in ilk Sürdürülebilirlik Liderleri Listesi'ne dahil edilmemesi, ilk bakışta şaşırtıcı geliyor, çünkü elektrikli araçlar ve yenilenebilir enerji gibi alanlardaki küresel etkisi ve liderliği göz ardı edilemez. Musk’ın şirketleri, Tesla ve SpaceX, fosil yakıtlara olan bağımlılığı azaltma çabalarında yenilikçi teknolojiler geliştirerek iklim değişikliğiyle mücadelede önemli adımlar attı.
Tesla'nın elektrikli araçlarla dünyayı dönüştürdüğü bir gerçek, ancak Musk’ın listede yer almamasının ardında birçok sebep var. Elon Musk, son yıllarda çevre ve sürdürülebilirlik konusundaki liderliğini kaybetmiş durum da ve bu, sadece Tesla'nın performansından değil, onun kişisel stratejilerinden de kaynaklanıyor.
Tesla, yakın zamana kadar elektrikli araç pazarının lideriydi. Ancak son dört çeyrektir kâr kaybı yaşıyor. Çin merkezli BYD, artık Tesla’dan daha fazla elektrikli araç üretiyor ve bu başarı, BYD’nin CEO’su Wang Chuanfu’yu listeye taşıdı.
Tesla ise Cybertruck modeli ile ilgili sıkıntılar yaşıyor. Ciddi boyutlara varan üretim gecikmeleri ve teslimat sorunları ile ürün problemleri nedeniyle geri çağırmalar zaten başlı başına bir sorundu. Ancak bu modelin daha büyük bataryalar gerektirmesi, bataryaların şarj edilmesi için daha fazla enerjiye ihtiyaç duyulması ve eğer bu enerji fosil yakıtlarla çalışan elektrik santrallerinden sağlanıyorsa, aracın karbon ayak izinin yükselmesi durumu işleri iyice karıştırdı.
Musk’ın diğer projelerine bakıldığında da benzer sorunlar göze çarpıyor. Tesla Semi modelinin, yıllar süren gecikmeler yaşaması ve bu sırada ticari filolar için elektrikli araçlar üreten rakiplerinin pazarda hızlı büyümesi Musk’ı etkiledi.
Supercharger ağını büyütmeyi yavaşlatma kararı da Tesla için ciddi bir geri adım oldu. Bu şarj ağı, elektrikli araç kullanıcılarının menzil kaygılarını hafifletmek için kritik önemdeydi. Bunun yerine Musk, Tesla mühendislerine robot yapmaları talimatını verdi. Elektrikli araçlar yerine insansı robotlar geliştirmek, çevresel sürdürülebilirlik hedeflerinden uzaklaşmak anlamına geliyordu. Tüm bunların üzerine şirketin Almanya'da batarya fabrikası inşa etmek için yarım milyon ağacı kesmesi haberleri de Forbes’un gözünden kaçmadı.
Geçtiğimiz süreçte SpaceX’in çevresel sicili de tartışmalar ciddi boyuta taşınmaya başladı. Teksas’taki Starbase tesisinde yaşanan kirlilik iddiaları, şirketin su kaynaklarını defalarca kirlettiği suçlamaları dava konusu olunca Musk’ın sürdürülebilirlik karnesine bir eksi not daha yazıldı.
Tesla’nın, 2006 yılında yayınladığı iklim manifestosunu web sitesinden kaldırması da Musk’ın sürdürülebilirlik liderleri listesine girememesinde etkili olmuş görünüyor. Forbes, bunun devamında Musk’ı iklim değişikliğinin etkilerinin endişelenecek kadar şiddetli olmayacağını ifade ettiği bazı paylaşımlar nedeniyle de eleştiriyor.
Musk’ın Twitter’ı satın alması sonrasındaki uygulamalarının iklim eylemi hedeflerine zarar vermesine yönelik eleştiriler en fazla dikkatimi çeken konu oldu. 2022’deki devirden sonra platformunun güvenlik ve doğruluk ekiplerini büyük oranda azaltması ve yanlış bilgilere karşı kısıtlamaları gevşetmesinin iklim krizi inkârcılığını arttırdığı ve yanlış çevresel bilgilerle mücadeleyi zorlaştırdığı vurgulanıyor. Hatta yeni adıyla X, iklim yanlış bilgilendirmesiyle başa çıkmada en kötü performans gösteren sosyal medya platformu olarak kayıtlara geçti..
Ne dersiniz "Elon Musk’ın çevreye olan etkisi, gerçekten bir devrim mi, yoksa kaybolan bir yıldızın izi mi?"