Süper Lig 20 takım olmalı (mı?)

Tuğrul AKŞAR EKO-SPOR taksar@gmail.com

Geçen hafta bu sütunlarda "Anadolu'dan Şampiyon Çıkabilir mi? Ya da Rekabetin Ekonomi Politiği" başlığıyla ele aldığımız konuda özellikle Turkcell Süper Lig ve 1992 öncesi Türkiye 1. Ligi'nin "Demografik" açıdan rekabetçi yapısını incelemiştik. Özetle söz konusu yazımızda; "… Turkcell Süper Lig'de genel bir rekabet dengesi analizini yaptığımızda; ülkemizde rekabetçi dengenin dengesizlik temelinde konumlandığını görüyoruz. Turkcell Süper Lig'de rekabeti belirleyen Marmara Bölgesi ve bu bölge içinde de İstanbul kulüpleri dönemsel ve tarihsel rekabette üstünlüğü ellerinde tutuyorlar. Bugüne kadar 15 ekibin İstanbul'u temsil ettiği profesyonel futbol liginde 3 büyüklerin kesin ve tartışmasız bir üstünlüğü bulunuyor. 53 yıllık profesyonel futbol liginde üç kulübümüzün toplam şampiyonluk sayısı 46'ya ulaşıyor. Trabzonspor'un 6 şampiyonluğunu da dikkate aldığımızda toplam 52 şampiyonluk sayısının %88'i Üç büyüklere gitmiş durumda. Toplam 52 şampiyonluk sayısının %88'ini kendi aralarında paylaşan Üç büyüklerin bu süreçte oluşan toplam puanların sadece %32'sini alabilmeleri ise sportif performans ile şampiyonluk arasında çok büyük bir çelişkinin de var olduğunu bize gösteriyor. Dönem dönem Turkcell Süper Lig'de rekabetçi dengeye yaklaşılsa da genel olarak 90' l ı yıllardan bu yana rekabetçi dengenin giderek daha da bozulduğu gözlemleniyor. Özellikle Türkiye 1. Ligi'nin isminin değiştiği 1992 yılından bu yana haksız rekabetin giderek Üç büyüklerin lehine çalıştığı; gelirlerde bu kulüplerin lehine bir yoğunlaşmanın yaşandığı; buna bağlı olarak şampiyonlukların da bu takımlara gittiği açıkça görülüyor. Ayrıca Süper Lig'in dengesiz demografik dağılımı da rekabetçi dengeyi olumsuz etkiliyor. Bu kapsamda daha çok takımın daha farklı bölgeden katılımına olanak sağlayacak bir futbol alt yapısının ve üst yapısının oluşturulması gerekiyor. Kanımca bu bağlamda 20 takımlı ligin bütün yönleriyle tartışılmasının yararlı olacağını düşünüyorum. Lige katılan takımların bölgesel dağılımındaki dengesizlik, 7 bölgeli ülkemizi ve 53 yıllık geçmişi bulunan Süper Lig'i adeta 4 bölgeli bir lig haline getirmiştir." Belirlemesini ve analizini yapmıştık. Görünen o ki, artık Turkcell Süper Ligde'de rekabet açısından demografik dağılım üzerinde durmamız gerekiyor.

Bu haftaki yazımızda Turkcell Süper Lig'de rekabetçi dengenin demografik açıdan da yeniden düzenlenmesini teminen 20 takımlı bir ligin Türk futboluna ne tür katkılar sağlayabileceğini tartışacağız.

Bu tartışmaya geçmeden önce Avrupalı liglerin takım sayılarındaki değişmelere; takım sayılarına; düşme ve yükselme durumlarına bakmanın yararlı olacağını düşünüyorum.

Avrupalı üst düzey ligler kaç takımla oynanıyor?

Bu konuda net bir fikir sahibi olabilmek açısından Avrupalı üst düzey ve başaltı liglerde kaç takımın mücadele ettiğine bakmamız lazım.

Takım Sayısı Lig sayısı Ülke İsimleri

20 4 İngiltere, İspanya, İtalya, Fransa

18 5 Türkiye, Romanya, Almanya, Galler, Hollanda,

15/16 16 Yunanistan, Bulgaristan, Sırbistan, Macaristan, Polanya, Çek Cum., Ukrayna, Portekiz, Norveç, İsveç, Ukrayna, İsrail,

    Bosna Hersek, San marino, Belçika; Hırvatistan

13/14 5 Kazakistan, Belarus, Finlandiya, Kıbrıs Rum Cumhuriyeti, Lüksemburg

11/12  9 Arnavutluk, Makedonya, Azerbeycan, Danimarka, İskoçya, İzlanda, Kuzey İrlanda, Slovakya,Moldova

10 9 Avusturya, İsviçre, İrlanda, Estonya, İskoçya, Gürcistan, Slovenya, İrlanda Cumhuriyeti,Fareo adaları

<10 5 Litvanya, Letonya, Ermenistan,Andorra, Lichtestein

Yukarıdaki tablodan da görülebileceği üzere 53 ülke federasyonunun kendi premier liglerinde oynattıkları takım sayıları 20 ile 10 arasında değişiyor. Avrupa'da 20 takımlı sadece 4 lig mevcutken; 15/16 takımlı lig sayısı 16'ya ulaşıyor. Ülkemizde de olduğu üzere 18 takımlı 5 lig bulunuyor. 11 veya 12 takımlı lig sayısı 9 adet iken; yine 10 takımlı lig sayısı da 9…10'dan az takımın mücade ettiği lig sayısı ise 5. Bu liglerin yer aldığı ülkeleri yukarıdaki tabloda belirttik.

Avrupa'da da görüldüğü üzere 20 takımlı lig sayısı sadece dört. Bu ligler yukarıdan da görülebileceği gibi İngiliz Premier Lig, İspanyol La Liga, İtalyan Serie-A ve Fransız Lig 1.

Hangi liglerde takım sayısı arttı veya azaldı?

Hırvatistan: 2008/09 sezonundan itibaren ligdeki takım sayısı 12 takımdan 16'ya çıkartıldı.

İzlanda: 200/08 sezonundan itibaren ligdeki takım sayısı 10'dan 12'ye çıkarıldı.

İsrail: 2008/09 sezonundan itibaren takım sayısı 12'den 16'ya çıkartıldı.

Norveç: 2008/09 sezonundan itibaren takım sayısı 14'ten 16'ya çıkartıldı.

Sırbistan: 2008/09 sezonundan itibaren ligdeki takım sayısı 12 takımdan 16'ya çıkartıldı.

Litvanya: 2007'de 8 olan takım sayısı 10'a çıkartıldı. 2009'da tekrar sayı 8' indirildi.

Belarus:2007'de 14 olan sayısı 2008'de 16'ya çıkarttı. 2009 yılında da 14'e geri indirdi.

Moldova&Makedonya: 2008/09'da 11 olan takım sayısı 2009 sezonundan itibaren 12'ye yükseltildi.

Azerbeycan: 2008/09'da 14 olan takım sayısı 2009/10'da 12'ye indirildi.

Belçika: 2008/09 sezonunda 18 olan sayı 2009/10 sezonunda 16'ya düşürüldü.

İrlanda: 2008de 12 olan takım sayısı 2009/10 sezonunda 10'a düşürüldü.

Litvanya :2007'de 10 olan takım sayısı2008'de 8'e indirildi.

Kazakistan: 2008'de 16 olan sayı 2009'da 122ye düşürüldü

Kuzey İrlanda: 2007/08 sezonunda 16 olan takım sayısı 12'ye düşürüldü.

Gurcistan: 2007/08'de 14 olan takım sayısı 2009/10'da 10'a düşürüldü.

Galler:2009/10 sezonunda 18 olan takım sayısının 2010/11 sezonundan itibaren 12'ye düşürülmesi planlanıyor.

Yukarıdaki tabloya göre 6 ligde takım sayısı artırılırken; 11 ligde ise takım sayısının düşürüldüğü görülüyor.

Hangi liglerde kaç takım düşüyor? Kaç takım yükseliyor?

UEFA üyesi Avrupalı ülkelerin liglerinde yükselme ve düşmeye de kısaca bir göz attığımızda karşımıza aşağıdaki tablo çıkıyor. Aşağıdaki tabloya göre Turkcell Süper Ligin de bulunduğu grupta dokuz takım yer alıyor. Ancak Avrupalı liglerin içinde en yaygın uygulama olarak 2 takımın yükselip düştüğü ligleri görüyoruz. Bu grupta yer alan Lig sayısı 16'ya ulaşıyor. Bazı liglerde ise düşen takımlardan bazıları play out'larla belirleniyor. Nasıl ki bazı liglerde yükselmelerde play off'lar bulunuyorsa, düşme grubunda yer alan bazı takımlar da yine bazı liglerde play out'larla belirleniyor.

        Avrupalı liglerde düşen yükselen takım sayısı

Düşme Yok 1 Takım 2 Takım 3 takım 3'ten fazla 1 + 1 Düşen 2 + 1 Düşen 3 + 1 Düşen

Ermenistan Avusturya Azerbaycan Bulgaristan Romanya andorra Arnavutluk Kazakistan

San Marino Letonya Bosna Belarus Galler Belçika Güney Kıbrıs 

  İskoçya Çek Cumhuriyeti Hırvatistan   Estonya Almanya 

  Slovakya Danimarka İngiltere   Finlandiya Lüksemburg 

    Fareo Adaları İspanya   İrlanda Makedonya 

    Gürcistan Fransa   Litvanya Norveç 

    Macaristan Yunanistan   Kosova İsveç 

    İzlanda İtalya   Hollanda   

    Moldonya Türkiye   Kuzey İrlanda   

    polanya     İsviçre   

    Portekiz     Slovenya   

    Rusya         

    Sırbistan         

    Ukrayna         

    İsrail          

    Malta         

Türkiye 1.Ligi ve Turkcell Süper Lig'den bugüne kadar kimler geldi kimler geçti?

Turkcell Süper Lig'de rekabetçi denge bakımından demografik dağılıma bakmak bize önemli ipuçları verecektir. Türk profesyonel futbol ligi Elli üç yıllık profesyonel futbol tarihimizin dönüşüm noktası olan 1992 yılına kadar Türkiye 1.Ligi olarak devam eden profesyonel futbol ligimizde demografik dağılımın çok daha yaygın olduğunu gözlemliyoruz.

Aynı şekilde ekonomik analizlerde uygulanan bölgesel gelir dağılımı çalışmaları, 1. Türkiye Liginde mücadele eden takımların coğrafi dağılımı bağlamına uyarlandığında da 53 Yıllık sezonda yer alan 65 takımın coğrafi bölgelere göre dağılımında da dengesizlikler gözleniyor.

Bölgelere göre Türkiye 1.Liginde temsil edilme

Marmara  Yıl İç Anadolu) Yıl

BEŞİKTAŞ 53 MKE ANKARAGÜCÜ 47

FENERBAHÇE 53 GENÇLERBİRLİĞİ 37

GALATASARAY  53 ESKİŞEHİRSPOR 23

BURSASPOR 40 KAYSERİSPOR 15

İSTANBULSPOR AŞ 27 ANKARADEMİRSPOR 13

KOCAELİSPOR 20 PTT 12

VEFASPOR 14 KONYASPOR 11

SARIYER 13 HACETTEPE 9

SAKARYASPOR AŞ 11 ŞEKERSPOR 6

FERİKÖY 9 ŞEKERHİLAL 4

BEYKOZ 8 BŞB ANKARASPOR 4

KASIMPAŞA 8 YİMPAŞ YOZGATSPOR 2

KARAGÜMRÜK 6 GENÇLERBİRLİĞİ OFTAŞ SPOR 2

ZEYTİNBURNU 5 KAYSERİ ERCİYES SPOR 1

BAKIRKÖYSPOR 3 KIRIKKALE 1

DARDANEL AŞ. 3 PETROLOFİSİ 1

İSTANBUL BELEDİYE SPOR  3  

ADALETSPOR 2 Güneydoğu yıl

BEYOĞLUSPOR 2 GAZİANTEPSPOR 20

YEŞİLDİREK 2 DİYARBAKIRSPOR 11

BALIKESİRSPOR 1 SİİRT JETPASPOR 1

Ege Yıl Karadeniz Yıl

ALTAY 41 TRABZONSPOR 35

GÖZTEPE 25 SAMSUNSPOR 28

DENİZLİSPOR 16 BOLUSPOR 20

KARŞIYAKA 16 ZONGULDAKSPOR 14

ALTINORDU 10 ÇAYKUR RİZESPOR 15

İZMİRSPOR 10 ORDUSPOR 9

VESTEL MANİSASPOR 5 GİRESUNSPOR 6

AYDINSPOR 3 DÇ.KARABÜKSPOR 3

    AKÇAABAT SEBATSPOR 2

Akdeniz Yıl Dogu Anadolu Yıl

ADANASPOR 21 MALATYASPOR 10

ADANADEMİRSPOR 17 VANSPOR 5

ANTALYASPOR 13 ERZURUMSPOR 3

MERSİN İDMANYURDU 11 ELAZIĞSPOR 2

KAHRAMANMARAŞSPOR 1   

Bugüne kadar Marmara Bölgesi 21 takımla 1.ligde temsil edilmiştir. İç Anadolu Bölgesi ise 15 takımla temsil edilirken; Karadeniz Bölgesi 9 takımla; Ege bölgesi ise 8 takımla 1.Lig'de temsil edilebilmiş. Bu 4 bölge toplam temsilin yüzde 81'ini oluşturuyor. En az temsil edilme şansı bulunan bölgemiz 3 takımla G.Doğu Anadolu ve 4 takımla Doğu Anadolu Bölgesidir. Bu durum aşağıdaki tablodan da net olarak görülüyor.

Bölgelere göre Türkiye 1.Liginde temsil edilme ve yüzde dağılımı

Bölge Sezon Yüzde

Marmara 21 32

İç Anadolu 15 23

Karadeniz  9 14

Ege 8 12

Akdeniz 5 8

Doğu Anadolu 4 6

G.Doğu 3 5

Toplam 65 100

Temsil edilen her sezonu dikkate alarak yapılan ağırlıklı temsili baz aldığımızda ise Fenerbahçe, Beşiktaş ve Galatasaray 53 sezonun hepsinde yer almaları nedeniyle temsilde Marmara Bölgesi'nin ağırlığı artmıştır. Marmara, Karadeniz, İç Anadolu ve Ege'nin ağırlıklı temsildeki payı %81'e kadar yükselmiştir. 

Futbolun ülke sathında yaygınlığı açısından bakıldığında Türk futbolunun tarihsel süreçte Marmara odaklı olduğunu ve bunu İç Anadolu, Karadeniz ve Eğe bölgelerinin takip ettiğini görüyoruz. İlk 3 bölgeye Eğe bölgesini de dahil ettiğimizde lig tarihinde 4 bölgenin ağırlığı % 81'e ulaşmaktadır ki, bu da bize ligin aslında 4 bölgeli bir lig olduğunu gösteriyor. Özellikle Güneydoğu ve Doğu Anadolu takımları temsilde oldukça geride kalmış durumdalar.

Süper Lig'de ve Türkiye 1'inci Ligi'nde performansın rekabetçi denge açısından değerlendirilmesi

Türkiye Profesyonel futbol liginde tüm zamanlara bakımından şampiyonlar, ikinciler ve üçüncüler aşağıdaki tablo ile bilgilerinize sunuluyor. Aşağıdaki tabloya göre tüm zamanların şampiyonu dört takımdan üçü Marmara Bölgesi'nden (İstanbul'dan) çıkarken; lig ikincilerine bakıldığında geçen 53 yıllık süre içinde 7 farklı takımın bulunduğunu görüyoruz. Bu takımlar aşağıdaki tablodan da görülebileceği üzere; üç büyüklerin dışında Trabzonspor, Eskişehirspor, Sivasspor ve Adanaspor…

Lig üçüncülüğüne göz attığımızda ise; üç büyüklerin dışında 12 değişik takımın profesyonel futbol ligimizi üçüncü olarak bitirdiğini görüyoruz. Bu takımlar aşağıdaki tablodan da görülebileceği üzere; Trabzonspor, Gaziantepspor, Adanaspor, Samsunspor, Eskişehirspor, Gençlerbirliği, Altay, Malatyaspor, Boluspor, Zonguldakspor, Göztepe ve Vefa…

Şampiyonluklarda Marmara Bölgesi'nin tartışılmaz bir egemenliği bulunuyor. İkinciliklerde ise Marmara Bölgesi'nin dışında Karadeniz, İç Anadolu ve Akdeniz bölgelerini görüyoruz. Yedi bölgeden sadece dört bölgenin bugüne kadar Türkiye 1.Ligi ve Süper Lig'inde ikinciliğe ulaşabildiği görülüyor. Üçüncülüklerde ise genel olarak daha yaygın bir duruma tanık olabiliyoruz. Marmara Bölgesi'nin dışında beş bölgeden daha takımların ligleri üçüncü olarak bitirdikleri tablodan anlaşılıyor.

Şampiyonluk               

17 Şampiyonluk Galatasaray (1962, 1963,1969,1971,1972,1973,1987,1988,1993,1994,1997,1998,1999,2000,2002,2006,2008)

17 şampiyonluk Fenerbahçe (1959,1961,1964,1965,1968,1970,1974,1975,1978,1983,1985,1989,1996,2001,2004,2005,2007)

11 Şampiyonluk Beşiktaş (1960, 1966, 1967, 1982, 1986, 1990, 1991, 1992, 1995, 2003, 2009)  

6 Şampiyonluk Trabzonspor (1976, 1977, 1979, 1980, 1981, 1984)         

İkincilik                 

Fenerbahçe (16) 1960, 1962, 1967, 1971, 1973, 1976, 1977, 1980, 1984, 1990, 1992, 1994, 1998, 2002, 2006, 2008 

Beşiktaş (14) 1963, 1964, 1965, 1968, 1974, 1985, 1987, 1988, 1989, 1993, 1997, 1999, 2000, 2007  

Galatasaray (9) 1959, 1961, 1966, 1975, 1979, 1986, 1991, 2001, 2003    

Trabzonspor (7) 1978, 1982,1983, 1995, 1996, 2004, 2005     

Eskişehirspor (3) 1969, 1970, 1972       

Sivasspor (1) 2009        

Adanaspor (1) 1981               

Üçüncülük               

Galatasaray (15) 1960, 1964, 1965, 1967, 1968, 1976, 1978, 1981, 1983, 1984, 1989, 1992, 1995, 2005, 2007

Beşiktaş (9) 1959, 1961, 1962, 1969, 1996, 2002, 2004, 2006, 2008    

Trabzonspor (7) 1985, 1990, 1991, 1993, 1994, 1998, 2009    

Fenerbahçe (6) 1963, 1972, 1979, 1982, 1997, 1999     

Adanaspor (3) 1971, 1976, 1982       

Gaziantepspor (2) 2000, 2001       

Samsunspor (2) 1986, 1987       

Eskişehirspor (2) 1973, 1975       

Gençlerbirliği (2) 1966, 2003       

Altay (2) 1970, 1977        

Malatyaspor (1) 1988        

Boluspor (1) 1974        

Zonguldakspor (1) 1980       

Göztepe (1) 1971        

Vefa (1) 1959               

1992'den sonra demografik rekabet bozulmaya başladı

Yukarıdaki tablo da bize gösteriyor ki, 1992 yılında Türkiye 1. Ligi'nin Süper Lig'e dönüşmesiyle demografik rekabet üstünlüğünü Anadolu takımlarının kaybettiği görülüyor. Bu bağlamda 1959-2009 arasını değerlendirdiğimizde bugüne kadar;

· Şampiyonların sadece iki bölgenin çıktığını (Marmara Bölgesi 47 kez ve Karadeniz Bölgesi'nin 6 kez şampiyon),

· Lig ikincisi olan 7 takımdan 3'ünün Marmara Bölgesinden (Üç büyükler); diğer dört takımın farklı diğer dört bölgeden çıktığını,

· Lig üçüncüsü olan 15 takımdan 4'ünün Marmara Bölgesi'nden; diğer 11 takımın da 5 farklı bölgeden çıktığını görüyoruz.

1992'ye kadar; 12 farklı takım ligde üçüncülüğü yakalamışken; 1992'den sonra bu sayının beşe düştüğünü görüyoruz. Yine aynı şekilde 1992'ye kadar 6 farklı takım lig ikinciliğini yakalamışken; 1992 sonrası bu sayının Üç büyüklerin dışında sadece Trabzonspor ve Sivasspor ile sınırlandığını gözlemliyoruz.

Yine 1959-1992 arası ligde yer alan 39 değişik takım yedi farklı bölgeden lige katılırken; 1992'den sonra bu durumun doğu bölgeleri aleyhine bozulmaya başladığı; bu dönemde Türkiye'nin ekonomik ve sosyal anlamda daha gelişmiş bölgelerinden takımların profesyonel lige çıkabildiklerine tanık oluyoruz. 1992-2010 arası 23 değişik takımın yedi farklı bölgeden Süper Lig'e yükselebildiklerine tanık oluyoruz.

Söylemek istediğimiz Süper Lig ile birlikte aslında bir anlamda bir toplulaşma yaşandığı ve bu süreçte her ne kadar nispeten ekonomik anlamda Batı'nın gerisinde kalmış bölgelerimizden de takımlar Lig'e katılmış olsalar da; asıl çoğunluğu ekonomik anlamda gelişmiş bölgelerimizden daha fazla takımın Lig'e yükselebildikleri görülüyor. Buradan çıkan sonuç: Türkiye 1.Ligi gibi konvansiyonel bir ligden, Süper Lig gibi endüstriyel dönüşümün yaşandığı ve futbolun giderek parasallaşıp ticarileştiği bir sürece girilmesiyle, Süper Lig'de dengenin nispeten refah seviyesi batıya göre geride kalmış bölgelerimiz aleyhine bozulmaya başlaması sonucu bu bölgelerden daha az ekip Süper Lig'e çıkabilmiştir. Bu durum da doğal olarak Süper Lig'de demografik dengenin bozulduğunu ortaya koymaktadır.

20 takım olmalı mı?

Yukarıda belirttiğim nedenleri dikkate aldığımızda, Ligimizde 20 takımın yer alması kaçınılmaz bir zorunluluk olarak karşımıza çıkıyor. Ancak futbolumuzun alt yapısı ve üst yapısından gelen bazı sorunlar ve dengesizlikler giderilmediği sürece takım sayısının artırılması Süper lig'de sosyal ve ekonomik dengeyi sağlamaktan uzak olacaktır. Başlangıçta belki daha farklı bölgelerimizden daha değişik takımlarımız Süper Lig'e çıkma başarısı gösterebilir ancak ilerleyen dönemlerde, söz konusu dengesizlikler giderilmediği sürece yine refah seviyesi yüksek bölgeler lehine denge bozulmaya devam edecektir. Bu da sonuçta Süper Lig'de rekabetçi dengeyi demografik bakımından olumsuz etkileyecektir. Ancak bütün bunlara karşın, yine de takım sayısının yükseltilmesi temel olarak;

1. Demografik rekabetin yeniden düzelmesine olumlu katkı sağlayabilecektir.

2. Ülkemizin mevsimsel yapısı Süper Lig'in 20 takımla oynanmasına müsaittir. 20 takım olması halinde bir takımın oynayacağı maç sayısı 2*(20-1)=38'e yükselecektir. Bugün 18 takımla 34 maç oynayan takımlarımız dört maç daha fazla oynamış olacaklardır. Aslında bu tempo ile biz takımlarımızı yıllık elli maçın üzerinde bir performansa zorlamış olacağız. Bu da Avrupalı rakiplerimizle fizik-kondüsyon açısından rekabet edebilmemize olanak sağlayacaktır.

3. Süper Lig'de futbol pastasının gelişimine imkan verebilecektir. Başta Süper Lig'e yükselen takımların şehri olmak üzere ekonomiye olumlu katkı sağlayacaktır.

4. Yayıncı kuruluş daha fazla maç yayınlayacağı için bunun Türk futboluna reklam, medya, sponsorluk, maç günü geliri ve İddaa gelirleri başta olmak üzere ilave ve yeni parasal katkıları olacaktır.

5. Sportif rekabetin yükselmesine ve dengede rekabetin kurulmasına olumlu etki yapabilecektir.

6. Beş büyük ligden Alman Bundesliga dışında diğer dört ligin takım sayısını yakalamış olacağız. Turkcell Süper Lig'in bu liglere sayısal anlamda da yakınlaşabilmesi açısından bu bir zorunluluktur.

Tüm yazılarını göster