Stopaj düzenlemesinde dağ fare doğurdu!

Alaattin AKTAŞ EKO ANALİZ ala.aktas@gmail.com

Mevduat faizinde tüm vadeler için yüzde 15 olan stopajın uzun vadeyi cazip hale getirecek şekilde değiştirilmesine dönük çalışmalar nihayet tamamlandı ve yeni oranlar 1 Ocak'tan geçerli olmak üzere yürürlüğe girdi. 

Yeni oranları kısaca hatırlatmak gerekirse TL cinsi mevduat ve katılım bankaları tarafından katılma hesabı karşılığı ödenen kar paylarında vadesiz, ihbarlı hesaplar ile 6 ay dahil olmak üzere 6 aya kadar vadeli hesaplar için daha önce olduğu gibi yüzde 15 stopaj kesilecek. Bir yıla kadar vadeli hesaplarda stopaj yüzde 12'ye, bir yıldan uzun vadeli olanlarda ise yüzde 10'a indirildi. 

Döviz tevdiat hesaplarında ise vadesiz ve 6 aya kadar vadelilerde stopaj yüzde 18'e çıkarıldı, bir yıla kadar vadelilerde yüzde 15'te tutuldu, bir yıldan uzun vadelilerde ise yüzde 13'e indirildi.
 
Belli ki döviz hesaplarının cazibesi biraz olsun azaltılmak isteniyor, bu yüzden de bu hesapların stopajı bir miktar yüksek tutuldu.
 
Yapılan düzenlemeyle vade bitiminden önce hesaplardan para çekilmek istendiği takdirde, "bankanın onayı" koşuluyla vade bozulmaksızın ödeme yapılabileceği de hükme bağlandı. Vade bitiminden önce para çekilmesinin banka onayına bağlanması sıkıntı yaratır mı, yoksa tüm bankalar mevduat sahiplerine bu olanağı tanır mı, zaman gösterecek.
 
Vadeyi uzatmak çok zor
 
Vadeyi uzatmak adına şimdiye kadar Merkez Bankası'nın hamlelerini gördük. Merkez, zorunlu karşılıkları farklı belirlemek suretiyle bankaların uzun vadeye daha yüksek faiz vermesini özendirmeye çalıştı. Ama tablo ortada, arzulanan sonuç alınamadı. 14 Aralık tarihindeki son durumu gösteren verilere göre TL mevduatın yüzde 15.3'ü vadesiz hesaplarda. Bir aya ve altı aya kadar vadeli olanların payı da yüzde 14.7 ve yüzde 61.6 düzeyinde. Yani TL mevduatın yaklaşık yüzde 92'si vadesiz ve üç aya kadar vadeli.
 
Döviz hesaplarında da durum çok farklı değil. Bu hesapların da yüzde 84'ü vadesiz ve üç aya kadar vadeli tutuluyor.
 
Şimdi, stopajın uzun vade için bir miktar düşürülmüş olması, tasarruf sahibini uzun vadeye yönelmesini sağlayacak bir etki doğurur mu? Çok zor!
 
Önce bankacılık sistemindeki ortalama faiz oranlarına bakalım. Merkez Bankası'nın derlediği verilere göre, ekim ayı itibariyle TL mevduatta ortalama brüt faiz oranı bir aya kadar vadelide yüzde 6.91, üç ay vadelide yüzde 8.65, altı ay vadelide yüzde 9.15, bir yıl vadelide yüzde 9.86 düzeyinde. Altı aya kadar vadelilerin stopajı değişmiyor, yüzde 15'te kalıyor. Dolayısıyla bu faizlerin yüzde 15 stopaja göre sırasıyla yüzde 5.87, yüzde 7.35 ve yüzde 7.78 olan net faizleri değişmiyor. (Bu oranları hesaplarken birikimli faizden yola çıkmadığımızı belirtelim) Bir yıl vadeli mevduatın net faizi ise, stopajın yüzde 15'ten yüzde 12'ye çekilmesi sonucu yüzde 8.38'den yüzde 8.68'e çıkıyor. Yani, bir yıl için 0.30 puanlık bir artış.
 
Döviz hesaplarında brüt faiz bir, üç ve altı ay ile bir yıl sırasına göre yüzde 2.01, yüzde 3.06, yüzde 2.91 ve yüzde 3.56 düzeyinde. Bu faizlerin neti ise yüzde 15 stopaja ve yeni stopaja göre bir ay vadelide yüzde 1.71-1.65, üç ay vadelide yüzde 2.60-2.51, altı ay vadelide yüzde 2.47-2.39 oluyor. Bir yıl vadelinin yüzde 3.03 olan net faizi ise stopaj sabit kaldığı için değişmiyor. 
 
Yani stopaj düzenlemesi TL mevduatta bir yıl vadeli mevduatın net faizini 0.30 puan artırıyor; DTH'de bir ay vadelinin net faizini 0.06 puan, üç ve altı ay vadelinin faizini ise 0.09 puan aşağı çekiyor. 
 
Eğer tasarruf sahibi bu oranları çok cazip değişiklikler olarak görüp tasarruflarını uzun vadeye kaydıracaksa, bunun gerçekleşeceği bekleniyorsa, söylenecek pek bir şey yok! 
 
Tüm yazılarını göster