Spor basını kafaları karıştırıyor

Cem TOP SPOR ANALİZ cem.top@dunya.com

Eğer spor basınımızı geniş bir aile gibi düşünecek olursak, bu transfer dönemini de ailecek "olmayana ergi, olana da yergi" aklımızdan geçirdiğimizi söylemek mümkün. Bu da ne demek diyenler için açalım: Bir yandan kulüplerimizin aklının ucundan bile geçirmediği futbolculara formalar giydirilirken photoshop tekniklerinin sınırları zorlanıyor öte yandan imzayı basıp antrenmana bile çıkmış oyuncular için türlü müzevirlik döndürülüyor. Günlerce manşetleri "bomba" lansmanıyla süsleyen adamlar, iş resmiyete bindikten sonra "çatapat" muamelesi bile göremeyebiliyor. Anlayacağınız durumlar ve kafalar şu sıra biraz karışık. Hem basında hem de spor sayfalarını takip eden taraftarlarda.

Geçtiğimiz günlerde Mehmet Demirkol'un Milliyet'teki köşesinde yayınlanan "Ferrari ve Hasan Doğan" başlıklı yazısı da belli ki kafası karışık taraftar üzerinde "histaminik" bir etki göstermiş. Problemin kaynağında da yazarın televizyondaki programında Ferrari ile Gökhan Zan'ı kıyaslaması varmış. Eş dost "Duydun mu Ferrari Gökhan Zan'ın yarısı etmiyormuş?" diyerek bana pas atınca benim de haberim oldu. Yoksa futbol borsasındaki çapraz kurlarla pek ilgilenmiyordum. "İtalya'ya giden Başkan Demirören; parasının bir bölü sekizi ile Ferrari'yi alıp kalanın iki bölü beşini de Quaresma için Inter'e teklif ettiğine göre, Beşiktaş'ta 4-3-3'ün sol ileri ucunda kimin oynaması planlanmaktadır?" gibisinden sorular hep bundan sonra aklıma geldi. Bilmiyorum tabii sıcakların etkisi de olabilir. Zira bu tip problemlerde paranın bir bölü üçüyle fındık almak da adettendir ki, Ferrari'nin bonservis bedeli düşünülecek olursa FİSKOBİRLİK bayram edecek demektir.

Şaka bir yana Mehmet Demirkol'un tamamen farklı bir konuyu anlatan yazısından böyle bir tartışmanın başlamış olmasını da ilginç buluyorum. Her ne kadar Beşiktaşlılar hassasiyet göstermişlerse de yazıda takımlara değil mevcut düzene ve algıya eleştirel bir bakış getirilmesi söz konusu. Kulüplerimizi yönetenler öyle bir noktaya geldiler (ya da getirildiler) ki, talip olunan futbolcunun üç gün üç gece kapısında yatmadan, bilahare eşine dil dökmeden yapılan transferler "yıldız" hüviyeti taşımaz oldu. Bu durumun da ne Beşiktaş, Fenerbahçe ya da Galatasaray'la ne de Ferrari ve Gökhan Zan'la bir ilgisi yok. Buradan konuyu güncel başka bir tartışmaya bağlayacak olursak, Galatasaray'ın "Milli takım defansını kurdu" diye alkışlanmasının sorgulanması gerektiği gibi sanıyorum takımlarımızın transfer politikaları da enikonu sorgulanmalı. Bugüne kadar milli takımının ofansif yetenekleriyle bazı apoletleri omuzlarına takmış bir ülkenin spor basını eğer Galatasaray'ı Sabri, Servet, Gökhan Zan, Hakan Balta dörtlüsünü bir araya getirdi diye alkışlıyorsa, gerçekten de bir es verip düşünmenin zamanıdır. Euro 2008'de beş maç oynayıp kalemizde dokuz gol gören yoksa biz değil miydik? Yok değilsek "Kolay gol yeme" şeklinde bir hastalığın icat edildiği ülkeden beni buraya kimler niçin ışınladı? Kabul edelim ki biz hiçbir zaman Yunanistan'ın kazandığı Avrupa Şampiyonluğu'nu borçlu olduğu post modern katenaçyoların ülkesi olmadık, olmayacağız. Çünkü defans yapmak için gerekli taktik disiplin ve temel eğitim, ofansif oynamak için gerekli olandan oldukça fazla. Yeteneğin bol eğitimin az olduğu coğrafyamızdan da kolay gol yiyen milli takım defansları çıkması sürpriz olmasa gerek. 20 yaşındaki bir sol bekin (İsmail Köybaşı) sezonun en flaş transferi (Mehmet Topuz) kadar ederi olduğu lig, bizim ligimiz değil mi yoksa?

"Matteo Ferrari, Gökhan Zan'ın yarısı bile etmez" lafının geçtiği her yerde muhalefet şerhini tüm samimiyetimle koyarım. Çünkü geri kalan her özelliğiyle Gökhan Zan meslektaşını ezse dahi kendisinin topu oyuna sokma konusunda "dan dun master" olduğuna şüphe yok. Ofsayt bozma ve tandemin gerisine adam kaçırma konusunda da dereceleri olduğunu biliyoruz. "Ama Gökhan milli takım defansının bankosu!" diyenleri duyar gibiyim. İşte tam da burada Mehmet Demirkol'un yazısındaki ana fikre gönderme yapmak lazım. Artık Uche'nin yanına Högh, Tomas'ın yanına Song aramayalım dostlar. Aramak zorunda kalmayalım. Kalmayalım ki, başkanlar da gurbet ellerde futbolcu kapısında yatmasın. Forvet dediğin asfalt yolda da yetişiyor ama kaliteli stoperler, bekler ve ön liberolar için futbolumuzda alt yapı hamlesi şart.

Dünyada transfer

·Sevilla Kulübü, resmi web sitesinden yaptığı açıklamayla, Tottenham Hotspur'ın orta saha oyuncusu Didier Zokora'yı transfer ettiğini duyurdu. Fildişili oyuncunun İspanyol kulübüyle 4 yıllık sözleşme imzaladığı bildirildi. Tottenham'a ödenen bonservis bedeli açıklanmazken, ücretin 9 milyon Euro'ya yakın olduğu tahmin ediliyor.

·Ajax, Hamburg ile sözleşmesi biten 27 yaşındaki Timothee Atouba ile iki yıllığına anlaşmaya vardı. Thomas Vermaelen'in Arsenal'e gidişinden sonra, Amsterdam ekibinin transfer piyasasında bir sol bek aradığı biliniyordu. Hollanda devi, Sırp oyuncu Ivan Obradovic'e imza attırmak üzere olduğu öne sürülürken, Atouba'da karar kıldı.

·L'Equipe'de yer alan habere göre, Lyon genel menajeri Claude Puel, Inter'den ayrılacağı söylenen Patrick Vieira ile bir görüşme yaptı. Görüşmede, Arsenalli eski futbolcuya iki yıllık bir kontrat önerildiği ve yıllık 2 milyon Euro teklif edildiği iddia edildi.

·Bundesliga ekiplerinden Stuttgart, Real Madrid ile Huntelaar için görüşmelere başladı. AS gazetesinin haberine göre, Alman ekibinin temsilcileri, Jorge Valdano ile Santiago Bernabeu'da dün yaptığı görüşmede Hollandalı golcü için 18 milyon Euro artı oyuncunun performansına göre olası 2 milyon Euro'luk teklifte bulundular.

·Transfer sezonunun hızlı takımlarından Birmingham City, Lee Bowyer'ı da kadrosuna kattığını resmi sitesinden taraftarlarına duyurdu. Geçtiğimiz sezon Birmingham'da kiralık olan oyuncu ile iki yıllık sözleşme imzalandığı açıklandı.

·Juventus ve Inter'in Arjantinli genç yıldız Salvio'yu yakından takip etmesi, Atletico Madrid'in Sergüo Agüero ve Salvio'yu yanyana oynatma planlarını bozabilir. Son çıkan haberlerde Atletico'nun 19 yaşındaki yıldızın kulübü Lanus'un istediği 15 milyon Euro civarındaki bonservis bedelini verebilecek parası olmadığı da iddia ediliyor.

·Bundesliga ekiplerinden Bochum'da forma giyen Sinan Kaloğlu'nun, Hollanda'nın Vitesse Arnheim Kulübü'ne transfer olduğu bildirildi. Bir dönem Beşiktaş'ta da forma giymiş olan 28 yaşındaki santrfor, 2 kez de A Milli Takım forması giymişti.

Süper Lig'de transfer

·Arjantinli futbolcu Pablo Martin Batalla kendisini 2+1 yıllığına Bursaspor'lu yapan imzayı attı. 25 yaşında ve 170 cm. boyundaki hücuma dönük orta alan oyuncusu son olarak Kolombiya takımı Deportivo Cali'nin formasını giyiyordu. Yeşil-beyazlılar ayrıca Trabzonspor'dan ayrılan Hüseyin Çimşir ile de 2+1 yıllık sözleşme imzaladılar.

·Kayserispor'un James Troisi transferi bitti; ama gerginlik devam ediyor. Ankara ekibi tartışmalara yol açan bu transferi FIFA'ya götürme kararı aldı. Problem Gençlerbirliği ile James Troisi arasında resmi sözleşmeden önce imzalanan ve "1 milyon Euro karşılığı oyuncu serbest kalır" maddesini içeren ön sözleşmenin geçerliliği sorusuna dayanıyor.

·Turkcell Süper Lig'e bu yıl yükselen Diyarbakırspor, Nurullah Sağlam'ın görevinden ayrılmasından sonra Ziya Doğan ile anlaştı. Basın sözcüsü Suat Önen yaptığı açıklamada, "Ziya Doğan ile prensipte anlaştık. Hocamıza içinde bulunduğumuz maddi durumu açıkça anlattık" dedi.

·Beşiktaş taraftarları arasında Ricardo Quaresma fırtınası esedursun Arjantin basını ısrarla Diego Buonanotte'nin Beşiktaş ile anlaşmak üzere olduğunu yazmaya devam ediyor. Son olarak Ole gazetesi 1,65'lik yıldızın 5,7 milyon Euro karşılığı Beşiktaş'a transfer olacağını iddia etti.

·Takımı sağ bek mevkiinde bir transfer ile takviye etmek isteyen Galatasaray, PSV Einhoven'ın başarılı oyuncusu Jan Kromkamp'ı gündemine aldı. 28 yaşındaki futbolcu daha önce Liverpool, Villereal ve AZ Alkmaar gibi takımlarda forma giymişti.

·Trabzonspor Asbaşkanı Hayrettin Hacısalihoğlu, hem Yattara'yı hem de kendilerini mutlu edecek bir teklif gelmesi durumunda Gineli futbolcuyu satabileceklerini söyledi. Bu arada teknik direktör Broos'un ısrarla istediği Hırvat Marko Babic'in transferinde ciddi pürüzler çıktı.

·Antalyaspor Teknik Direktörü Mehmet Özdilek kampta Brezilya'dan 2, Fransa ve Portekiz'den de 1'er olmak üzere 4 futbolcu denediklerini ifade ederek, hazırlık maçlarındaki performanslara göre oyuncular hakkında nihai karar verileceğini belirtti.

Tüm yazılarını göster