Sözde asgari ama gerçekte ana ücret

İsmet ÖZKUL KRİTİK AÇI ismetozkul@gmail.com

Merkez Bankası’nın son Enflasyon Raporu’nda asgari ücret uygulamasının ücretlere ve enflasyona etkisi üzerine bir araştırma notu da yer aldı. Türkiye İstatistik Kurumu’nun 2011-2013 verileriyle yapılan araştırma, ücret ve yevmiye ile çalışanların aldıkları ücretlerin sektörlere göre dağılımını ortaya koyuyor. Araştırma bildiğimiz gerçeği rakamlarla somut olarak yüzümüze vuruyor: Kağıt üzerinde “asgari ücret” dediğimiz ücret düzeyi, gerçekte temel ücret, ana ücret durumunda. 

2011-13 yıllarının ortalamasına göre ücret ve yevmiye ile çalışanların yüzde 12’si asgari ücretle çalışıyor. Asgari ücretin bile altında ücret alanlar ise yüzde 23 ile bunun neredeyse iki katını buluyor. Ücretlilerin yüzde 35’i asgari ücret veya daha altında bir ücretle yaşıyor. 

Bu, geriye kalan yüzde 65’in durumunun iyi olduğu anlamına gelmiyor. Çünkü ücretler asgari ücret düzeyi etrafında yoğunlaşıyor. Asgari ücretin üzerinde ücret alan yüzde 65’lik bölümün ezici çoğunluğu da yine asgari ücrete yakın bir ücret alıyorlar. 

Kayıtdışı çalışanların durumu daha da vahim. Kayıtdışı çalışanların çok azı asgari ücretin üzerine çıkabiliyor, ezici çoğunluk asgari ücretin oldukça altında ücret alıyor. Kayıtlı çalışanlarda da asgari ücret dolayında bir yoğunlaşma olmakla birlikte, asgari ücretin yüzde 20 kadar üzerinde ikinci bir yoğunlaşma daha gözleniyor. 

Asgari ücret ve altında ücret alanların oranı en yüksek sektörlerin başını yüzde 73.2 ile kuru temizleme, kuaförlük gibi kişisel bakım alanlarının yer aldığı diğer hizmet faaliyetleri çekiyor. Bunu yüzde 72 ile tarım izliyor. Ardından yüzde 62.1 ile yiyecek-içecek hizmetleri ve yüzde 56.2 ile perakende ticaret sektörleri geliyor. İnşaatta çalışanların yüzde 41.3’ü, sanayide ise yüzde 38.2’si asgari ücret ve altında bir parayla çalışıyor. Sanayinin alt sektörlerinde asgari ücret ve altında çalışanların oranı gıdada yüzde 51.5’i, giyimde yüzde 50.1’i, tekstilde yüzde 46.7’yi ve mobilyada yüzde 43.2’yi buluyor. 

Asgari ücret ve altında çalışan oranlarının yüksek olduğu sektörlerin ortak özellikleri, emek yoğun, eğitim düzeyi düşük işçilere dayanan, kadın emeğinin daha yoğun kullanıldığı ve kayıtdışının daha yaygın olduğu sektörler olması. Önemli bir ortak özellik de bu sektörlerde sendikalaşma oranının daha düşük olması. 

Bu resim, sendikalaşmanın hem çalışanların refah ve güvence düzeyini yükseltmek için hem de kayıt dışıyla mücadele için gerekli olduğunu gösteriyor. 

Bu vesileyle işçilerin 1 Mayıs uluslararası birlik, dayanışma ve mücadele gününü kutluyorum.

Tüm yazılarını göster