Sosyal gelişmişlik ve Kayseri

Mahmut SABAH KAYSERİ'den kayseri@dunya.com

Kalkınma Bakanlığı'nca açıklanan 'illerin sosyal gelişmişlik' endeksine göre Kayseri sosyal gelişmişlikten yana 81 il arasında 17'nci sırada yer alıyor. CNBC-E Ekonomi Dergisi'nin 'illerin yaşanabilirlik' endeksine göre ise Kayseri yaşanabilirlikte 100 üzerinden 43.60 puana sahip. Komşu kulvarlarda yarışan öteki iki ilden Konya'nın 42.45, Gaziantep'in ise 34.94 puanı var. Tabii, bu yarışta 100 puanla ilk sırada İstanbul yer alıyor.

Prof. Dr. Kerem Alkin, çalışma arkadaşlarıyla illerin 'rekabet gücü'nü araştırmış. Başta yine İstanbul var. İstanbul'un puanı 83.33. Konya 26.67 puanla 9'uncu sırada, Kayseri rekabet edebilme yeteneğinde 26.38 puanla 10'uncu, Gaziantep 25.65 puanla 14'üncü sırada yer alıyor. Bir başka ilginç veri de bu illere verilen teşviklerle ilgili. Örneğin; 2012 öncesi beş yıllık dönemde, İstanbul'a 2 bin 328 'yatırım teşvik' belgesi verilmiş. Konya 879 belge ile ikinci olmuş. Gaziantep 679 belge ile 6'ncı, Kayseri 367 belge ile 13'üncü sırada yer almış.

Kayseri son dönemde başlattığı sanayileşme hareketi ile adından sıkça söz ettiren, ancak yeterince teşvik alamadığı için "iş başa düştü" diyerek kendi göbeğini kendisi kesmeye çalışan bir merkez.

Bir başka deyişle, geçmişi 1950'li yıllara dayanan küçük sanayi siteleri, 1970'li yıllarda boy göstermeye başlayan OSB'leri ve de ticari dönüşümde gelişimi benimsemiş modern iş ve alışveriş merkezleriyle kendini kanıtlamaya çalışan bir kent. Bunda kuşkusuz özel sektörün, sektörü yönetenlerin büyük payı var. Bu ortamın oluşmasında, elbet piyasa ekonomisi kurallarını kalıcı kılmak için çaba harcayan kamu kuruluşları ile ekonomi yönetimlerinin göz ardı edilmemesi gerek. Ancak, sadece benzer yaklaşımlarla ticareti geliştirmek ya da sanayileşmeyi ön plana çıkarmakla büyüme arayışına girmek sorunları çözmeye yetmiyor. Halkın mutluluğu için sosyal gelişimin önünü açacak dinamiklerin de harekete geçirilerek, kentin 'yaşanabilir' kentler ligine taşınması gerekiyor.

Evet, Kayseri imaj değiştiren yeni ticari yapılanması ve de başlattığı sanayileşme hareketi ile kalkınma uğraşı veren bir kent. Kısacası, ticaretle sinai üretimi bir arda götürerek refah ve mutluluğu yakalamaya çalışıyor. Ne var ki, kent insanın sosyal yaşantısına renk ve hareket  getirecek değerleri bir türlü harekete geçiremiyor. Örneğin ne kalıcı bir tiyatrosu, ne bir balesi, ne doğru dürüst bir sineması, ne de konser salonu var. Havaalanı yetersiz. Hızlı tren söylemleri lafta kalıyor. Daralan tarım alanları, bir türlü bitmeyen sulama şebekesi inşaatları, turistik doğal ve kültürel değerlerin atıl halde beklemesi, sanatsal ve kültürel içerikli etkinliklere itibar edilmemesi de işin cabası...

Evet, yetersiz de kalsa, ticaret ve sanayide kentin ufkunu açmaya yönelik önlemler alınırken, şehirliliği özümsemiş kent insanının sosyal gelişmişlik beklentilerini giderecek ve de o kentin 'yaşanabilirlik' ölçütlerinin geliştirilmesini sağlayacak önlemlerin de, galiba ihmal edilmemesi gerekiyor. Bizden söylemesi...

Tüm yazılarını göster