Son FED kararlarının Türkiye’ye etkisi ne olur?

İsmet ÖZKUL KRİTİK AÇI ismetozkul@gmail.com

Ekonomi sıcak paraya aşırı ölçüde bağımlı hale gelince, piyasaların gözü ağırlıklı olarak dışarıdaki gelişmelerde oluyor. Bunların en başında da ABD Merkez Bankası’ndan (FED) gelen sinyaller oluyor. FED’in bu ayki toplantısında faiz artışına başlama zamanıyla ilgili önceki açıklamasında yer alan “sabırlı” sözcüğününün akibeti bu yüzden piyasaların birinci gündem maddesi haline gelmişti. 

FED para politikasıyla ilgili açıklama metninden “sabırlı” sözcüğünü çıkardı. Ama faiz artışı için “sabırsız” da olmayacağının işaretini verdi. Nisan sonunda yapılacak toplantıda da faiz artışı olmayacağı net bir şekilde açıklandı. Haziran için FED Başkanı Janet Yellen, her iki ihtimale de kapıyı açık bıraktı.

FED açıklamasının asıl önemli yönü “sabırlı” sözcüğünden çok, ekonomik değerlendirmeleri oldu. FED, faiz artışında “sabırlı” olacağına dair ifadeyi, ekonomik görünümü aralık toplantısındaki kadar güçlü görmemesine rağmen çıkardı. Bu FED’in faiz artışına bu yıl içinde başlama kararlılığını gösteriyor. Yoksa ekonomik gidişi aralıktaki kadar güçlü görmeyen FED’in faiz artış sinyalini güçlendiren böyle bir adım atmaması gerekirdi. 

Ancak ekonomik tahminlerdeki nisbi bozulmaya paralel olarak faiz artışında daha ılımlı olacağı işaretini verdi. FED üyeleri bu yıl içinde yapılacak faiz artışlarının yıl sonuna kadar ulaşacağı boyutun, aralık toplantısında tahmin ettiklerinin çok altında kalacağını düşünüyorlar. 

FED toplantısından çıkan sonucu şöyle özetleyebiliriz: 
1- FED, ekonomik göstergelerdeki tempo kaybına ve doların değerindeki artışın olumsuz etkilerine rağmen, bu yıl içinde faiz artışına başlamakta kararlı. 
2- Ancak FED faiz artışında, daha önce düşünülenlere göre yumuşak bir geçişi tercih edecek ve ılımlı bir çizgi izleyecek. 3- FED açıklamalarında faiz artışına başlama tarihinde konusunda elini serbest bırakıyor, esnekliğini korumaya çalışıyor. FED, bunun için ekonomik verilerdeki gidişe bakacağını söyledi. FED’in zamanlamasında istihdamdaki gelişmeler, enfl asyondaki gelişmelere göre daha belirleyici olacak. İstihdam alanında da FED, işsizlik oranı ile ücretlerdeki artışa bakacak. FED’in bunlardan hangisine daha fazla ağırlık vereceğini duruma göre değiştirebilir. 
4- Bu nedenle ABD ekonomik verilerindeki gelişmeler, önümüzdeki aylarda piyasaları daha fazla etkileyecek, daha fazla dalgalanma yaratabilecek. 
5- FED’in faiz artışına haziran toplantısında başlama ihtimali hala daha yüksek ihtimal olmakla birlikte, eylüle sarkma ihtimali son toplantı öncesine göre ciddi ölçüde arttı. 

Bu olası ihtimaller Türkiye’yi nasıl etkiler? 

Öncelikle faiz artışının olacağı kesin. Bu nedenle sıcak para akımlarının ABD’ye yönelme eğilimi değişmeyecek. Avrupa Merkez Bankası’nın parasal genişleme programının yaratacağı sıcak para da bizim gibi ülkelerden çok ABD’yi tercih edecek. Faiz artışının haziran da değil de eylülde olmasının Türkiye’ye kayda değer bir katkısı olmaz. Tam tersine, faiz artışının ertelenmesi, piyasalardaki dalgalanma ve gerilimleri artıracağı için Türkiye’ye olumsuz etkisi bile olur. Bu esas olarak günlük piyasa dalgalanmalarıyla oynayan spekülatörlerin gündemini meşgul edecek bir konu. 

Her halükarda hazirana doğru piyasalardaki dalgalanma ve istikrarsızlık artacaktır. Bu dalgalı dönemi Türkiye’nin sert bir seçim atmosferinde karşılayacak olması, sorunun ateşini artıracak. 

Bu koşullar, tehlikeli siyasi zorlamalar dışında, faiz indirimine pek zemin bırakmaz. Dolayısıyla kur ve faizde yüksek seyir ve büyümede düşük tempo bu yılın ikinci yarısında da sürecektir.

Tüm yazılarını göster