Soma'nın ceviz lokumu mu, bel fıtığı mı?

Ferit Barış PARLAK AYRINTI ferit.parlak@dunya.com

“Ekmek kapımız kapanmasın diye kazalardan sonra verdiğimiz ifadelerde işyerinde kaza geçirdiğimizi söylemiyoruz.” diye bağlamıştı sohbetimizi Durdu Amca, 6 yıl önce Soma'da...

    
“Küçük oğlan Hüseyin Ankara'da Ziraat okuyor...
Mühendis olacak...
Çok çalışkandır, bulsun seni, konuş onunla...” diye başlamıştı sözlerine...

İşini,
“İşimiz can pazarı...
Her sabah ailemle helalleşip geliyorum...” şeklinde özetlemişti...

Elindeki yanıkları sorunca,
“Yanık izi olmayan yerim yok...
 Devlet hastanesinde yanıklara bakmıyorlar, İzmir'e Manisa'ya gidiyoruz yanık için, gidene kadar derinleşiyor...
Kaza olmayan gün de yok...
Her gün ama her gün, hatta her saat kaza vardır burada...
Kazalar nedeniyle:
3 defa ölümden döndüm...
İki elimde, bir kolumda kırık var...
Hatta ellerimdeki kırık sayısını unuttum...
Ayağımda çatlak var...
Omuzumda çıkık var...
Belimde fıtık var...
Soma ceviz lokumu, leblebisi, tahin helvası ve kömürü ile bilinir ama Soma'nın bel fıtığı ile yanıkları meşhurdur aslında!
Bu arada, büyük oğlan 4 gün yoğun bakımda kaldı...”

Arkadaşı girmişti lafa:
“Buna rağmen iki vardiya çalış deseler, çalışır Durdu Baba...
Oğlu da öyle şimdi...
Seviyorlar işlerini!”

“Dalga mı geçiyorlar sizinle...” diye sorunca, “Bu Cemal, arkadaşımın oğlu...
Babasını göçükte kaybettik... 
Onlar da seviyorlar işlerini sülalece!..” demişti gülerek...

“Eğitim aldın mı?” demiştim çekinerek,
“Çekirdekten madenciyim...
Devlette başladım...
İşyeri sahiplerinden daha iyi bilirim buraları...
Onlar eğitim alsınlar, onlar öğrensinler!”

Bin 350 lira maaş aldığını söyleyince, “Gençlerin dahi çalışmak istemediği, işçinin zor bulunduğu bir dönemde, bu yaşta, bu kadar ağır koşullarda bu paraya çalışılır mı?” diye sormuştum...
Sahip çıkmıştı madenciliğe Durdu Amca,
“Zor iş ama öyle bereketli parası var ki...
Üç çocuk evlendirdim...
Bir çocuk okutuyorum...
Ev bile aldım...”

Yazmıştık 2008'de...

Bugün,
“Ankara teyakkuzda...
Cumhurbaşkanı, Meclis Başkanı, Başbakan, muhalefet lideri, 5 bakan, 50 milletvekili olay yerine gitti...
Sağlık Bakanlığı 10 helikopter gönderdi...
Kızılay, Diyanet devrede...
Zonguldak'tan ekip yola çıktı...
Herkes seferber oldu...” diyoruz ya...
Bu saatten sonra 77 milyon toplanıp Soma'ya gitsek boş...
Kanun yapıcılardan biri, bölgedeki çalışanlardan biriyle 10 dakika sohbet etseydi (-ki oy istemeye gidildiğinde edilmiştir) ve söylenenleri hesaba alıp çözüm arasaydı, teyakkuza meyakkuza gerek kalmayacaktı...

Açıklamalardan anladığım o ki, acıları yaşamaya devam edeceğiz ve Ankara'yı bundan sonra da sıkça teyakkuzda göreceğiz!

Sadece Ankara değil toplumca teyakkuza hevesli olmasak! Bırakın Durdu Amca gibi anlatanları, Cumhurbaşkanlığı Devlet Denetleme Kurulu’nun, 8 Haziran 2011 tarihli, madencilik sektöründeki iş kazalarının adeta ‘geliyorum’ dediği, 581 sayfalık raporunu görmezden gelir miydik? 
 

Tüm yazılarını göster