Sizin enflasyonunuz kaç?

Alaattin AKTAŞ EKO ANALİZ ala.aktas@gmail.com

TRT Türk haber merkezinde karşılıklı masalarda oturduğumuz arkadaşım Serpil Dizdarlar ile sohbet ediyoruz. Serpil, "Sence vatandaşın hissettiği enflasyon kaç, yüzde 25 vardır değil mi" diye soruyor. Ben, bu düzeyde olmadığını söylüyorum. Serpil aksi görüşte; gıda maddelerinin fiyatının çok hızlı arttığını belirtiyor. Evinin mutfak giderleri için alışveriş yapan biri olarak Serpil'in gıda maddelerinin fiyatındaki değişimi benden daha iyi izliyor olması normal; ama yine de "Gel" diyorum, "Gel, TÜİK'in rakamlarına ve son bir yıldaki değişime birlikte bakalım".

Bakıyoruz… Ve Serpil'in ne kadar haklı olduğu ortaya çıkıyor. Tüketici fiyatları endeksinde yüzde 28'e yakın ağırlığı bulunan gıda ve alkolsüz içecekler grubunda şubat itibariyle yıllık fiyat artışı zaten yüzde 15'e dayanmıştı. Şu da bilimsel bir gerçek ki; gelir düştükçe gıdaya daha çok pay ayırmak gibi bir durum ortaya çıkar. Dolayısıyla Türkiye ortalamasında yüzde 28 olan gıda ve alkolsüz içeceklerin payı, düşük gelirlilerde daha da yüksek.

Bu harcama grubunda yüzde 15'e ulaşan yıllık fiyat artışının bazı gıda maddelerindeki düzeyi ise dudak uçuklatacak cinsten. Son bir yılda en yüksek oranda zam gören ürünler arasında yüzde 150 ile kuru soğan ilk sırada geliyor. Her yemeğin olmazsa olmazı değil mi kuru soğan… Etten vazgeçilebilir ama ya soğandan…

İkinci sırada yüzde 71 ile taze soğan, üçüncü sırada ise yüzde 57 ile patates bulunuyor. Diyelim taze soğan biraz keyfekeder, ya patates?

Bir dönem fiyatı çok arttı diye bazı bürokratların "yemeyin" çağrısı yaptıkları sivri biber… Son bir yılda yüzde 52'lik fiyat artışıyla dördüncü sırada. 

Son bir yıllık dönemde koyun eti yüzde 47, dana eti yüzde 44, sarımsak yüzde 30, domates yüzde 28, beyaz peynir yüzde 26, tavuk eti yüzde 20, kaşar peyniri de yüzde 18 zam görmüş durumda.

Gıda maddelerinden fiyatı çok az artan, hatta düşenler de var elbette. Son bir yılda mısırözü yağı, makarna, şehriye, bulgur ve salatalık fiyatları yüzde 10 ile yüzde 18 arasında gerilemiş.

Bunlar geçen yılın şubatından bu yılın şubatına kadar olan bir yıllık dönemde gıda maddelerinin fiyatında ortaya çıkan değişim oranları. Hemen belirtelim, bu oranlar bizim piyasa araştırmasıyla elde ettiğimiz yoruma ve spekülasyona açık oranlar değil. Türkiye İstatistik Kurumu, düzenli olarak fiyat endekslerinin içeriğinde bulunan ürünleri ve bunların fiyatını açıklıyor; isteyen de TÜİK'in web sayfasından bu oranlara erişebiliyor.

Alkollü içecekler ve tütün grubunda da zamlar füze gibi. Bu grupta bir yıldaki fiyat artışı yüzde 53 gibi rekor bir düzeye fırlamıştı. Ürün bazındaki fiyat artışında ilk üç sırayı vermek sanırız yeterli olacaktır. Bir yılda Maltepe sigarası yüzde 82, Samsun yüzde 80, Monte Carlo yüzde 64 zam görmüş durumda.

Gıda maddeleri ve sigara dışında kalan mal ve hizmetlerdeki zam oranlarına da göz atmakta yarar var.

Son bir yılın zam rekoru, yüzde 208'lik oranla, resmi evraklarla ilgili hizmetlerde kırılmış. Televizyon fiyatları yüzde 139, internet ücreti yüzde 68 artmış durumda. Son bir yılda okul kitaplarına yüzde 69 zam gelmiş, gazete fiyatlarında da yüzde 32 artış olmuş. Bir yıllık dönemde hacca gidiş ücreti de yüzde 24 oranında artırılmış.

Başlıktaki soruyu genişleterek tekrarlayalım: "Siz yıllık enflasyonu hangi düzeyde hissediyorsunuz ve eğilimi nasıl görüyorsunuz?"

Tüm yazılarını göster