Siyasal iktisat: Obama yönetimi ve Fed (2)

Gündüz FINDIKÇIOĞLU GLOKAL BAKIŞ debrovian@gmail.com

Geçen hafta 1968'de öldürülen Kennedy'nin adını Edward Kennedy olarak vermişim. Öldürülen Robert Francis Kennedy (RFK) idi. Bu hatayı düzelten bir okura teşekkür ederim. Edward Kennedy 2009 yılında vefat eden Massachusetts senatörü idi.

Evet, Obama yönetiminin iki yılında ne oldu? Obama'yı kilitlediler. Dış politikada durduruldu. Yerleşik İsrail lobilerine karşı hareketi akim kaldı. İçeride sağlık reformunu tam yaptırmadılar ve  kimseye yaranamadı. Bir yandan regülasyona isyan eden finans oligarşisi, diğer taraftan savaş endüstrisi, ilaç sanayii, klasik enerji lobisi ve onların altında fonlanan hareketler (Tea Party) libertarian çevreleri ele geçirirken, savunma sektörü ve Araplarla çalışan petrol lobileri hala neo-con destekçisi. Klasik İsrail lobisi Obama'nın ilk dönem müdahalelerine rağmen yerinde kaldı ama liberal yahudiler iki kanat halinde: bir ölçüde bağımsız düşünenler ve İsrail'in politikalarını her zaman savunmak zorunda hissedenler. Obama ikisine de yaranamayacak. Seçimlerde çok etkili olan ve cumhuriyetçi parti içinde neredeyse ayrı bir fraksiyona dönüşecek hale gelen aşırı sağcı Çay Partisi hareketi yeni dönemin yeniliği.

Mali uyarıcı paketini 2008 aralik-2009 ocak aylarında 2-3 gün tartışmayla onaylattılar -ki normalde cumhuriyetçiler kıyameti koparırdı- ve regülasyon öncesi eski usul dağıttılar. Yani para Lehman'ı ortadan kaldırdığı söylenen finans devlerine vb gitti. Sonrasında regülasyona dayanarak yeni paketlere hayır demeye başladılar. Hayır diyenler sıranın küçüklere geldiğini biliyorlardı. Sırada yardım bekleyen küçük bankalar, KOBİler vardı. Hep böyle olur: sıra küçük işletmelere gelince mali disiplin gereği öne çıkarılır. Üçte bir yenileme seçimi yerine tam seçim olsaydı senatoyu da kaybedecek olan Obama, ara dönem seçimlerinde net bir yenilgi alarak neredeyse "topal ördek" haline geldi. İşi karmaşık hale getiren faktörler olmasa Obama döneminin şimdiden kapandığını dahi söyleyebilirdik. Hangi faktörler?

Herşeyden önce Çay Partisi var. Önemli çünkü krizden çıkan yegane kitle desteği kazanan hareket bu oldu: muhafazakar, hatta aşırı sağcı, her tür devlet müdahalesine karşı, lobilerce fonlanan bir kitle hareketi. Avrupa'da ırkçı partilerin ara ara kaygı verecek seviyeye çıkan desteklerinin artması zaten beklenen gelimeydi. Asıl yenilik ABD siyasetinde oldu. Çay Partisi cumhuriyeçi partinin kalbine, merkezine etki yapamayabilir; ama kongre içi ittifaklarda dikkate alınacak bir faktör ve kongreyi kilitleyebilir. Diğer faktörler krizden hala tam çıkılamaması ve Obama'ya ateşten çektirilecek başka kestanelerin kalmış olması. 

Peki Fed ne yapıyordu? 4 kasım 2009-3 kasım 2010 arası son 12 ayda Fed bilançosu -Bernanke'nin geçen yıl tam bu sıralarda söylediğinin tersine- küçülmedi. Küçülmedi ama genişleme de olmadı: geçen yıl USD2.168 milyar olan bilanço bu yıl sadece USD2.303 milyar. 2007 temmuzunda kriz başladığı sırada USD877 milyar olan bilanço son genişleme dalgasıyla USD2.900 milyara kadar çıkabilecek. Bir tarafıyla aynen faiz indirimi etkisi yapması beklenen bir hareket ve faizde olduğu gibi en erken 3 çeyrek sonra tam etkisi görülebilecek. Yani 2011 haziranında, krizin ilk anından tam 4 yıl sonra, hala "çıkış stratejisi" gündemde olmayacak. Fed bilançosu krizde en azından 3.3 katına çıkmış olacak. Bu son adım aynı zamanda örtük bir devalüasyon içeriyor, en azından bu niyet olmalı. Aynı zamanda açıkça enflasyon yaratmaya yönelik ve itiraz eden tek bölgesel Fed başkanı bu noktayı kayda geçirmek istemiş olabilir. Bu adım aynı zamanda Obama'nın son şanslarından birisi. Muhtemelen kamu harcamaları-vergi konusunda cumhuriyetçiler -hele ki 3-4 senatörlük ve 30-40 kongre üyeliği kazanan Çay Partisi varken- adım attırmayacakları için belki de 2012 seçimi öncesi elindeki tek kuvvetli ekonomi politikası kozu. 

Taylor Kuralına göre olması gereken faiz ve gerçekleşen Fed faizi

Nicel genişleme faiz indirimine denk bir mekanizma gibi düşünülürse, yapılan aslında Fed'in 2003 yazından 2007 yazına kadar yaptığına benzetilebilir(di). Grafikte dört yıl boyunca Fed gecelik faizinin enflasyon hedeflemesinin işaret ettiği Taylor kuralının ne kadar altında seyrettiği görülüyor [kuralın bir tahminine: regresyon uyumu  FFR = 2.07 + 1.28 x Inflation - 1.95 x (Unem. - CBO natur), 1988 Q1-2009 Q1; enflasyon açığı ve işsizlik açığına, CBO natur "doğal işsizlik oranı", ayarlı]. Fed 2007-09 krizine gevşek para politikasıyla zaten çanak tutmuştu. Yeni dönemde düşük faizle seyretmek ve verim eğrisinin orta noktasını hedef almak ancak ileride enflasyon hedefinin eskisine göre yüksek tutulacağını ima etmekle mümkün. IMF başekonomisti Olivier Blanchard'ın 2009 yılının ortasında söylediklerien paralel bir tavır.  

Peki ne olabilir? 4 kasım tarihli Fed detayında sadece Fannie, Freddie, Ginnie'den gelen ipoteğe dayalı menkul kıymetler (MBS) USD1.051 milyar, yani 1 trilyon dolardan fazla, görünürken, Fed'e park edilen mevduat USD988 milyar.  Başka türlü bakarsak alınan hazine tahvilleri USD840 milyar ve zorunlu karşılıklar bir yana bu paranın neredeyse aynen geri dönüp Fed'de park ettiğini söyleyebiliriz. USD600 milyarlık yeni dalga, yeniden alımlarla USD900 milyara yaklaşacak, bu sefer piyasada kalacaksa sonucu ne olacak? (1) ABD'de reel faizi negatife çekebilecek; aslında Fed bu çapta işleme girerek nominal faizi de aşağıya çekebilir (2) zaten zor durumda ve uzun dönemde "insolvent" olan sigortacılık-emeklilik fonu gibi uzun süreli yükümlülüğü olan yapılar hem uzun süreli, hem yüksek getirili varlık yaratmak zorunda (3) yani gelişmekte olan piyasalara -zaten fiyatlanan- para girişi sürecek (4) konutttan başlayan ve konutta bitecek olan krizin uzamasının bir nedeni ABD'de konut piyasasının bir türlü tam toparlanamaması; buradaki etki çok önemli olacak (5) nicel genişlemenin tümden enflasyona tercüme olması düşük olasılık; ama olursa "çıkış" anını çok daha köşeli yapacak. Yani süre uzayıp, parasal genişleme derinleştikçe 2012 ve sonrası "normal iş çevriminde" cidi bir kırılma yaratmaya aday hale geliyor.  

Obama'nın iki yılı daha var. Bu sefer dış politikada tamamen eli bağlı ve istediğinden daha fazla şahinleşmeye itilebilir. (a) yeni kongrede İsrail lobisi daha güçlü (b) İran konusunda sert olan neo-conlar iktidara yeniden yaklaşıyor (c) Irak sonrası Obama'nın başarısızlığa tahammülü yok: ne Irak'ta, ne İran'da, ne Afganistan'da. Ya erkenden "topal ördek" olmayı kabullenecek, ya da dış politikada aktifleşecek. Clinton'un indirilememesinin tek nedeni 1995-2000 arası borsada yoğunlaşan varlık balonunun "doğal işsizlik haddini" yüzde 4'ün bile altına indirmesiydi -ki yüzde 6 kabul ediliyordu. 2000 sonunda/2001 başında Bush ve neo-conlar geldiklerinde varlık balonu patlıyordu ve sorunu kucaklarında buldular. Ne olduğunu gördük: 9/11 oldu, harcamalar, savaş, gevşek para politikası, büyük menkul kıymet balonu, kriz. 

En kötü senaryo kur savaşları, ticaret savaşları, dış politikada artan şahinlik değil. En kötü senaryo şu: Obama'nın ne yaparsa yapsın kıskıvrak bağlanması, içeride hiçbirşey yapamayarak dış politikadaki kademeli şahinleşmeden de yararlanamaması ve 2012'de "en az iki dönem başkanlık" şiarıyla karizmatik, agresif bir adayla cumhuriyetçilerin geri gelmesi.

Tüm yazılarını göster