Sivil offset neden uygulanmıyor?

Ferit Barış PARLAK AYRINTI ferit.parlak@dunya.com

Kamu kurum ve kuruluşları, kamu ortaklıkları ve kamu iştirakleri tarafından açılan uluslararası ihaleler neticesinde, ihalelerin açıldığı ülkeden çıkacak dövizi telafi etmek ve bu ülkelerin ihracat potansiyelini artırmak amacıyla, ihaleyi kazanan yabancı firma tarafından ana ihale anlaşmasına ek olarak verilen taahhütlere offset deniyor.
Kısacası mühendislerinin ve teknisyenlerinin, paranla aldığın teknolojinin üretim aşamasında çalışması ve o teknolojiyi öğrenerek bir adım ileri götürebilme kapasitesine erişmesi anlamına geliyor.
***
Peki bu uygulama hangi avantajları sağlıyor?
Kamu harcamalarının bir bölümünü telafi ediyor.
İhracatçılarımızın yeni dış pazarlara açılmalarına ve/veya mevcut dış pazarlarda ihracat artışı kaydetmelerine imkân sağlıyor.
Yabancı sermaye girişini artırıyor.
Yeni istihdam olanakları yaratıyor.
İç pazara ve dış ticarete dinamizm getiriyor.
Üretim kalitesinin artırılmasına yardımcı oluyor.
Ve en önemlisi: Eğitim olanaklarıyla kalifiye işgücünün niteliğini ve niceliğini yükseltiyor.
***
Gelişme yolundaki Türk ekonomisi yoğun bir şekilde bu avantajlara ihtiyaç duyuyor.
Bu avantajları sağlayan 'sivil offset', şu anda sadece Ankara metrosunda uygulanıyor.
Offset uygulamasına tam anlamıyla geçen 'savunma sanayimiz' ise altın çağını yaşıyor.
Somut başarı örneklerine rağmen 'offset'in neden tüm kamu ihalelerinde uygulanmadığı, bilinmiyor!
***
Uygulansa ne olur?
Örneğin:
Cari açığı enerji hammaddesi ithalatına bağlıyoruz.
Moral bulmak için 'enerji hariç' cari açık hesapları yapıyoruz!
Suyumuzu, güneşimizi, rüzgârımızı değerlendiremediğimizi, bunları değerlendirmeye başlayacağımızı söylüyoruz.
Yüz milyarlarca dolarlık yatırım yapıldığını/yapılacağını tekrarlıyoruz.
Ve...
Tüm bu yatırımlarda yine yüz milyarlarca doları 'teknoloji transferi' nedeniyle yabancılara akıtacağımızı dillendiremiyoruz.
Yatırımların 7-8 yıllık getirisinin 'teknoloji transferi' nedeniyle yabancıların cebine gireceğini görmezden geliyoruz.
Sonrasında bakım/onarım çalışmaları nedeniyle yine kaynak aktaracağımızı unutuyoruz.
Offsetin tüm bu sıkıntıları gidereceğini, teknoloji üretimini geliştireceğini, gerçek yerli kaynağa dönüşün anahtarı olduğunu bilmemize rağmen uygulamaktan çekiniyoruz.
***
OSTİM Başkanı Orhan Aydın anlattı...
"Ekonomi Bakanlığı dış açığı kapatmak için masada teşviki çalışıyorken, biz açığın kapatılması ile ilgili ne yapılabilir sorusuna cevap üretmiştik.
Ve 'yerli katkı' formülünü getirmiştik.
Bunun için Ekonomi Bakanlığı'nın sayfasında da yer alan Offset Tebliği'ni adres göstermiştik.
Tebliğ 2007'de yazılmış ve demiş ki: 'Sivil alımlarda da, savunma sanayiinin yaptığı gibi offset uygulaması yapılsın.'
Bunu yaparsak, açığın yüzde 50'si kapanıyor.
Başka bir şey yapmanıza gerek yok."
***
"Offset sadece Ankara metrosunda uygulanıyor" dedik ya...
Orhan Aydın, o konuda da farklı bir noktaya dikkat çekiyor:
"Tamam, Ankara metrosunu yapıyoruz.
Ama raylı taşıtların geleceği ne olacak?
Bir dahaki ihalede yerli firmalar ne olacak?
5 yıl sonra ne olacak?
Bilmiyoruz.
Üreticilerimizin önüne hedefler konulmalı.
'Bu projede varsınız, şu projede de olacaksınız, o projeye de hazırlanın' denmeli.
Teknoloji geliştirmek böyle olur.
Teknoloji dediğin şey sokakta parayla satılmıyor.
Kendin yeri tırmalayarak bulacaksın onu.
Tırmalamazsan, bir TIR dolusu malzeme gönderirsin, karşılığında bir tane telefon alırsın.
Tırmalamazsan, bütün çoluğunun çocuğunun geleceğini dışarı ödeyeceğini bilmelisin.
Bu nedenle program lazım, irade lazım."
***
Aydın, "Offset uygulanırsa açığın yüzde 50'si kapanır" diyor.
Daha da ileri gitmekte fayda var:
Uygulanırsa, üreticilerimizin teknoloji üretme kabiliyeti artar...
Uygulanırsa, üreticilerimizin sermaye yapısı güçlenir...
Ve bu yapı dış ticaret açığını kapatırken, dış pazarlarda da rekabet avantajı getirir...
Ve ancak o yapı Türkiye'yi büyümeye, bütçe fazlasına, cari fazlaya, tam ve kaliteli istihdama götürür.

Tüm yazılarını göster